Yaşasın ‘Birinci Dünya Problemleri’

Dünya yansa umurunda olmayan bir arkadaşım var!

Orhan Veli’nin “Ne atom bombası / ne Londra konferansı / bir elinde cımbız bir elinde ayna / umurunda mı dünya” dizelerinin vücut bulmuş hali kendisi. Mesela ne son birkaç haftadır artan terör olayları, ne de koalisyon çalışmaları onu internetten verdiği sandalet siparişinin eline geçip geçmemesi kadar ilgilendiriyor.


Geçenlerde büyük bir hararetle, söylenen sürede eline geçmeyen sandalet için hem firmayla, hem de kargo şirketiyle bütün gün nasıl yoğun bir telefon trafiği yaşadığını anlatıyordu...


Dünyanın en önemli olayı oydu o gün, onun için!

Onun gibi olabilmek için neler vermezdim...

İçinde yaşadığım coğrafyanın bütün negatifliklerini bir paratoner gibi çekip kendimi dertten derde salmak yerine, bir deniz kenarında elimde soğuk bir içkiyle “Ulan ömrüm geçti bir Tom Waits konserine gidemedim” diye yudum yudum kederlenmek isterdim doğrusu...


Tırnağımı kestim portakal getirin

Sosyal medyanın en eğlenceli adresi ‘Reddit’te benim arkadaşın problemlerine benzer sorunlarla boğuşan insanlar için ‘First World Problems’ (Birinci Dünya Problemleri) diye bir başlık var!


Reddit’in bu sayfasında 3. dünya ülkelerinde açlıkla, yoksullukla, hastalıklarla, savaşlarla yaşayan insanların akıllarına bile getiremeyecekleri dertlerle uğraşan 1. dünya ülkesi vatandaşlarının sorunları ‘yürek burkuyor’ resmen:) Aynı anda hem Guitar Hero oyununu oynayıp hem de kek yiyemediği için dertlenenden, yeni süper kahraman filmi Deadpool’un fragmanının yayınlanması için sabaha karşı saat 4’e kadar uykusuz kaldığına hayıflanana, Apple watch’unun peş peşe uyarılarına bozulandan tırnağını kestikten sonra canının portakal çekmesi üzerine ne yapacağını bilemeyenine kadar 1. dünya vatandaşlarının okudukça insanın ‘göz pınarlarını kurutan’ birbirinden ‘acılı’ öyküleri sizi insan olduğunuza utandırıyor doğrusu!


En iyisi yalınayak yürümek!

Dün İspanya’dan İngiltere’ye, Suriye’den Fransa’ya, Türkiye’den İtalya’ya kadar Avrupa’nın dört bir yanında savaştan, açlıktan, yoksulluktan ölümü göze alarak kaçan bazı göçmenlerin yollarda yalınayak yürüdükleri fotoğraflarına bakarken önce Beyonce’nin yeni video klibinde giymek için Birmingham’da 900 bin liraya 18 ayar altından, 1310 elmasla süslü bir ayakkabı aldığı haberine denk geldim.

Hemen ardından, biraz daha iyi yaşamak için ülkelerini, evlerini terk eden göçmenlerin öykülerine nispet yapar gibi Londra’da bir grup İngiliz’in “En iyisi yalınayak yürümek” diye slogan atıp parlemento binası önünde yaptıkları protesto yürüyüşü fotoğraflarını da görünce Reddit’in ‘First World Problem’ sayfası geldi aklıma. Ana-baba çoluk çocuk maaile eylem yapan İngilizler, modellerin gittikçe inceldiğine, ayakkabıların ayağın şekline uymadığına bunun da ayak sağlıklarına zarar verdiğine isyan ediyordu!


Saçma şeylere üzülebilmek

Her gün başka bir kentinden şehit cenazelerinin kalktığı, savaştan kaçan insanların sokaklarında dilencilik yaptığı, bu anlamsız şiddeti-terörü sonlandırmak için ‘barış-kardeşlik’ mesajları vermesi gerekenlerin, rakip partiye oy atanların adlarını ‘şerefsiz listesi’ diye cebinde taşıdığı bir ülkede İngiliz ana-babaların ayakkabı derdi ‘çok ayağa düşmüş bir problemdir’ tabii ki! Başka bir ülkenin bir kentinin, 82. ilayetiymiş gibi, ‘plakasını’ asan gazetelerin olduğu bir ülkenin vatandaşları aşırı sıcaklar nedeniyle sınırı geçip susuz kalan inekler için su alan İsviçre’ye posta koyan Fransa’nın gerilimine poposuyla gülecektir elbette... Ama en başta da dedim ya keşke ‘koalisyon mu olacak erken seçim mi’, ‘Bu sabah nerede bir patlama haberine uyanacağım acaba’, ‘Dolar kaç lira oldu ki’ gibi dertler yerine “Star Wars VII-The Force Awakens’in vizyona girmesine daha 140 gün var” diye salak saçma şeylere kederlenebilseydim!


Oysa ben oturmuş hayatı kendime zehretmek için ‘gelişmekte olan ülkemin’ sorunlarından sorun beğenirken bir yandan da artık iyiden iyiye Matrix’te yaşadığına inandığım arkadaşımın berberin saçını istediğinden biraz fazla kesmesiyle ilgili ‘flaş haberini’ dinliyorum...


Olmaz olsun 3. dünya ülkelerinin dertleri yaşasın ‘First World Problem’ diyorum!

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.