Sonbahar bitmeden, mutlaka!

Sonbahar, en sevdiğim mevsimdir. Bunun romantizmle, melankoliyle, depresyonla falan ilgisi yok ama. Tamamen bunaltıcı havanın bitişiyle ilgisi var…


Hazır sonbahar gelmişken, hatta maalesef gitmek üzereyken, sonbaharlık önerilerimi yazayım dedim…


Kursa gidin: Epeydir ertelediğiniz o kursa gidin. Artık yaz bitti, uzun tatiller bitti, hava buz gibi de değil, hadi artık, hızlıca karar verin ve o kursa gidin! Zaten herkes işine gücüne döndü, kimsenin hali yok habire sokaklara çıkmaya. Herkes eve kapanıyor ufaktan…


Yürüyün: Bunaltıcı yaz bitti, buz gibi soğuklar o kadar da gelmedi. Hava tam yürüyerek de gidebileceğiniz yere, hiç düşünmeden yürüyerek gitme havası… Bazen de topuklu giymeyiverin, spor ayakkabılarınızı giyin, yürüyün.


Spor yapın: Spor salonuna mı gidersiniz, açık havada mı koşarsınız, ne yaparsınız bilmem ama spor yapın. Benim ve tüm arkadaşlarımın, kendini en mutsuz hissettiğinde gittiği yer spor salonu. Hakikaten, bütün hırsını, bütün mutsuzluğunu oradan çıkartıp, yorgun ve pamuk bir şekilde eve dönüyorsunuz. Hâlâ spora başlamadıysanız ve canınız da biraz sıkkınsa bir şeylere, artık düzenli spora başlayın…



Diyete başlayın: Ben yazın kilo alanlardanım. 1-2 kilo belki ama alıyorum işte. Yazın sıcaktan ne yiyip ne içtiğimizi anlamıyoruz. Serinlemek için hiç düşünmeden aklımıza ne gelse içiyoruz. Dondurmaları, kahveleri soslarla yiyip içiyoruz. Ama sonbaharda? Sade bir filtre kahve içimizi ısıtır mesela, kremalı kahveye gerek yok artık sanki… Buz gibi içkilerdense meyve ve bitki çayları, çorbalar, içimizi ısıtan çoğu lezzetli şey, çok az kalorili, yazın gelen kiloları artık alkışlarla uğurlama vakti!


Dizi arkadaşları edinin: Sonbahar-kış demek, dizi sezonu demek. Yerli-yabancı bir ton yeni dizi demek… Bunları tek başına izlemek demek değil ama… Vakit, arkadaşlarla dizi geceleri yapma vakti…


Bakım yapın: Yazın, denizden ve havuzdan saçlar, açık ayakkabılardan dolayı da ayaklar mahvoluyor en çok… Yazdan hemen sonraysa, onların dinlenmeye çekilme, bakıma alınma vakti geliyor… Üşenmeyin, sadece haftada 1 bile olsa, ihmal ettiğiniz her bakımı yapın. Vücudunuza iyi bakmak, gerçekten mutlu ediyor…



Oluruna bırakın: İşler mi kötü? Aşk hayatınız mı berbat? Arkadaşınız mı kalmadı? Bunları düşünmek için yanlış zaman. Zaman, kendinizle ilgilenme ve ne olursa olsun, kendinizi üzmeme zamanı… Camdan yağan yağmuru izleyin, o bile unutturuyor her şeyi…


Yemek yapmayı öğrenin: Hem zayıflamak için, hem de aşk için yemek yapmayı öğrenin… Erkekler, yemek yapabilen kadınlara bayılırlar. Hele bir de lezzetli olursa, âşık olurlar… Dışardan yiyip midenizi bozacağınıza, evde içine ne koyduğunuzu bildiğiniz yemekleri tercih edin. Hem, karşınızdakini doyurunca ve yemekleriniz beğenilince, bir başka mutluluk yaşadığınızı belirtmeden de geçemeyeceğim…




YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.