Epidural nedir?

Şimdi siz başlığı gördükten sonra, yazımı okumaya başlamadan önce, şunu belirtmek isterim, epidural karşıtı da değilim, yanlısı da değilim. Epidural bazen gereksiz ve sizi sezaryene götüren bir müdahale olmakla birlikte bazen de mucize gibi gelen bir müdahaledir.


Fakat benim anlamadığım şu:


Hamilesiniz; çay ve kahve tüketiminiz ya hiç yok ya da limitli, alkol tüketmiyorsunuz, kola içmiyorsunuz, mecbur kaldıkça sınırlı ağrı kesici içiyor, başka ilaç kullanmıyorsunuz ama ben epiduralli normal doğum yapmak istiyorum diyorsunuz. Siz hamile iken bebeğinize gelecek zararlardan kendinizi soyutluyorsunuz ama epidural almayı düşünüyorsunuz. Epidural nedir biliyor musunuz? Eminim ki, size epidural almanızı doktorunuz önermiştir, hatta şöyle demiştir: “Ya ne gerek var o kadar sancı çekeceksin, gel ben sana epidural veririm, normal doğurursun.” Ya da doğumunda çok canı acıdığı söyleyen bir arkadaşınız vardır, ben ettim sen etme kesin epidural al bak çok güzel ağrısız doğurursun demiştir.


Öncelikle şunu tekrar etmek isterim: algı değiştiğinde hislerin de değişir. Doğuma çok ağrılı, sana acı verecek bir olay gibi bakarsan, evet canın çok acıyacak. Hatta normal doğumdan dönüp sezaryen olmak isteyeceksin. Ancak doğum sırasında bebeğim ve rahmim bir uyum içinde çalışıyor dersen; doğum sırasında rahim kendi kas eylemini gerçekleştirirken, kas hareketleri bebeğini aşağıya doğru iterken çok güzel ama değişik bir his hissedeceksin. Bu his senin bebeğinle kavuşmanı sağlayacak. Doğumu bu şekilde kabul edersen, çok rahat bir doğum yapacaksın. Doğuma hazırlanmak bu noktada çok önemlidir. Çünkü doğum sırasında zihnini gevşemeye odaklarsan, gevşersin. Bedeninin gevşemeyi öğrenmesi gerek. Doğuma hazırlık eğitimlerinde özellikle nefes çalışmaları, ağrı ile baş etme yöntemleri, bedenini gevşetme yöntemleri anlatılır. Bir eğitime katılmayı düşünüyorsanız içeriğini bu şekilde incelemeni tavsiye ederim.


Gelelim tekrar doğuma, doğum sırasında siz ne kadar gevşemiş, rahat ve kendinizi güvende hissederseniz o kadar ağrısız doğum gerçekleştirirsiniz. Çünkü bedeninizin doğal olarak salgıladığı hormonlar vardır. Oksitosin, endorfin… Oksitosin, rahminizin kasılmalarından sorumludur. Ayrıca endorfinin salınmasını da tetikler, endorfin sizin doğal ağrı kesicinizdir. Normal doğum sırasında bu hormonlar kendiliğinden salınır, siz epidural almaya başladığınızda bütün hormon sistemi çökecek…


Epidural, anestezi niteliğinde bir ilaçtır ve omurilik çevresindeki hücre zarına enjekte edilerek uygulanır. Enjeksiyon sonrasında vücudun alt kısmı uyuşur ve artık acıyı, ağrıyı, sancıyı hissetmez. Epidral almaya başladığında bir paket sunulur aslında. Size ayrıca suni sancı vermeye başlarlar, çünkü kasılmaları hissetmiyorsunuz, kasılmalarda azalma var. Dengelemek adına suni sancı da verilmeye başlandı. Suni sancı aldığınız için, hem bebeğinizin kalp hareketlerini hem de kasılmaları ölçmek adına sizi NST cihazına bağladılar ve size ayrıca serum taktılar. Bu arada yatakta yatıyorsunuz, bel aşağınızın hissi azaldı. Hani yatakta doğurulmaz, yatakta tuvaletinizi bile yapamazsınız diyoruz ama şimdi yataktasınız ve DOĞURUTULMAYI bekliyorsunuz.


Epidural size ağrısız doğum sunmakla birlikte ayrıca bazı yan etkileri de bulunmaktadır.


Öncelikle tıbbi bir müdahaledir, omurganıza iğne sokulur ve enfeksiyon riski vardır. Ani tansiyon düşmesi yapabilir, bu yüzden serum takılır. Tamamen hormon düzenini bozdu, oksitosin, endorfini bedeniniz kendiliğinden salgılamıyor. Ateşiniz yükselebilir, sizin veya bebeğinizin kalp atışlarını artırabilir. Baş ağrısı, kaşıntı gibi yan etkileri de vardır. Epidural doğumu durdurabilir, böyle bir durumda sezaryen kaçınılmazdır. En önemlisi ilaç bebeğinize geçmektedir.


Normal doğum daha doğrusu vajinal doğum yapmak istiyorsanız epidural alternatifiniz nefes egzersizleri, doğumda masaj, duş, müzik, gevşeme yöntemleri, profesyonel destektir.


İçgüdüsel Doğum’ un (Birthing From Within) yaratıcısı Pam England’ın epidural üzerine hazırladığı harika bir film vardır. Epidurali en net hali ile anlatmış. Fimin orijinal adı “Elk and Epidural” (Geyik ve Epidural) Pam England anne figürü yerine geyik figürü kullanıyor, sebebini ise şu şekilde açıklıyor:


“Bu şekilde bir anlatımın anneler üzerinde bilinmeyene karşı daha az rahatsız edici bir anlatım şekli olduğunu düşündüm”


Size filmde geçen diyaloglardan biraz alıntı yazmak istiyorum. Özellikle epidural kullanımından sonra doğum sonrası dönemde neler oluyor, şöyle anlatıyor:


“Doğum gerçekleştikten sonra bile epidural kullanımın yan etkileri olabilir. Doğumdan sonra kalıcı sırt ağrısı, baş ağrısı ve titreme sıklıkla karşılaşılan şeylerdir.

5 saat ve fazlası epidural alan annelerde vücut ısısında artış görülebilir. Buna epidural ateşi denir, bu ateş anne ve bebeğin kalp atışlarında artışa sebep olabilir. Bu gerçekleşirse, yeni doğan bebek geyik gözlem ve testler için müsaide altına alınır.

Epidural anestezinin bebeğe geçmediği yaygın olan bir düşüncedir. Bu doğru değildir. Önemli miktarda ilaç annenin kan dolaşımına girer ve plasentadan geçerek bebeğin dolaşımına karışır. Bebeğin yeni karaciğeri bu ilacı vücuttan atmak için birkaç gün ya da hafta çalışır.

Araştırmalar epidural kullanımdan sonra anne geyiklerin yeni doğanlara karşı çözümü zor davranışlar gösterdiğini kanıtlamıştır. Bu davranışlar 4-6 hafta sürebilir. Eğer bebek sinirli, içine kapanık ve bakıma daha az muhtaç ise anne bebeğine ve kendine karşı negatif karmaşık duygular içinde olabilir.

Eğer anne bu gibi zor hisleri yaşarsa, epiduralin ve zorlu doğumun etkileri geçtikten sonra bebeğine yeni bir gözle bakabilme kararı verebilir. Takvimini bebeğinin doğumunda 4-6 hafta sonrasına işaretleyebilir. Bu günler geldiğinden yeni bir bakış aşısıyla bakmak için özel zamanlar ayırabilir. Ona masaj yapabilir ve diğer anneler ve yeni doğmuş bebeklerle zaman geçirebilir.

Doğumda epidural kullanımı kendi dezavantajlarını da beraberinde getirir. Aynı zamanda daha önce mevcut olmayan anormal seyreden doğumlarda mola verme, sezaryen doğum sırasında ayık ve tetikte olma gibi fırsatları da sağlar.”


Son sözü de şu şekilde:


“Epidural kullanımı bazen akıllı ve sevecen olabilir. Özellikle uzun ve anormal doğumlarda annenin dinlenmeye ihtiyacı olduğunda ya da ağrıyla başa çıkmayacak kadar korktuğunda ve tabii ki sezaryen doğumda.”


Bu yazıda benim amacım size başında da dediğim gibi epidurali kötülemek ya sevdirmek değil. Sadece doğumunuzda istediğiniz veya teklif edilebilecek bu müdahalenin ne olduğu anlatmak.



YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.