Doğmamış çocuğa sigara ve alkol

Hepimiz biliyoruz, hamile iseniz sigara ve alkol gibi kötü alışkanlıklarınızdan bir süre vazgeçmeniz gerekir.



Hamile iken sigara kullanımı erken doğum, fetüs büyüme geriliği, plesanta ile ilgili sağlık problemleri gibi durumlara neden olabilir. Ayrıca birkaç araştırma hamilelikte sigara kullanımının ani bebek ölümü sendromu bağlantısı olduğunu ortaya koymuştur. Solunum ile ilgili sorunların oluş sıklığı anneleri hamile iken sigara içen çocuklarda veya sigara içilen evde bulunan annelerde daha yüksektir. Sigara plesantadan geçen oksijen miktarını azaltır.


Alkol de aynı sigara gibi plesantanın süzemediği maddeler içerir ve direk bebeğin kanına geçer. Hamilelikte alkol kullanımı bebeklerde zihinsel gerilik, gelişimsel gecikmeler, davranış bozuklukları gibi sorunlara neden olabilir.


Kuraldışı Yayıncılık’ın Dr. Thomas Verny ve John Kelly'nin Doğmamış Bebeğin Gizli Yaşamı kitabında yer alan sigara ve alkol kullanımı ile ilgili bazı araştırma bilgilerini beni çok etkiledi. Bunlardan bir tanesi Dr. Michael Liberman tarafından yapılmış;




Hamile iken sigara içen bir anne var, anne daha sigarasını yakmadan, her sigara yakmayı düşündüğünce, kalp atışlarının hızlanmasından anlaşıldığı üzere çocuk huzursuz olur. Anne sigarayı yaksa da, yakmasa da sadece bu fikir bile bebeği huzursuz etmeye yetermiş. Bebeğin tabii ki annesinin aklından sigara içmeyi düşündüğünü bilmesine imkan yoktur ancak kendi içinde yarattığı hoşnutsuz duygu ile annesinin sigara içmesi arasında bir bağ kurabilecek zekaya sahiptir.


Düşünün, anne sigara yakmadan heyecanlanıyor ve annenin artan kalp atışları bebeğin de heyecanlanmasına, stres yaşamasına ve onun da kalp atışlarının hızlanmasına neden oluyor.


Kitabın bir bölümünde sigara içmek, alkol kullanmak anne ve bebek arasındaki fizyolojik iletişim kapsamında olduğunu anlatıyor. Tabii ki en akıllısı hamile kalındığında sigara ve alkol kullanımını kesmektir.



Kitapta doğmamış bebeğin henüz ana rahminde iken nelerden etkilendikleri çok detaylı olarak anlatılmaktadır. Çok güzel ve etkileyici bir kitap ancak ne yazık ki artık basılmıyor.




Annenin duygu ve düşünceleri çocukta hayat bulur. Cenin o kadar akıllıdır ki, annesini aklındakileri hissetmekte çok başarılıdır. Doğmamış çocuğun kişiliğinde annenin kendi düşünceleri ve hisleri yer almaktadır. Sevdiğimiz şeyler, sevmediğimiz şeyler, korkularımız, hobilerimiz, fobilerimiz özetle bizi biz yapan davranışlarımız işte daha küçük bir cenin iken anne rahminde oluşmaya başlıyor. Tabii ki sonraki yaşam koşullarının etkileri, bazı genetik özellikler, sonradan kazanılan özellikler ve davranışlar kişilikte etkili olacaktır, her kimlik tamamen ana rahminde oluşuyor dememek gerekir ama büyük rol oynadığı da bir gerçektir.




Kitap içinde yapılan bir çok değişik araştırmalar var, size yeri geldikçe aktarmaya çalışacağım.

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.