Çocuk tecavüzlerini aklayamayacaksınız

Birkaç gündür tartışılan bir konu var gündemde. Neymiş, siyasetin dili neden sertleşiyormuş. Demek ki siyasetin dilinin sertleştiği kanısına varmış birileri nihayet. Durduk yere mi peki? Tabii ki hayır. Kemal Kılıçdaroğlu’nun Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Sema Ramazanoğlu hakkında sarf ettiği, “birilerinin önüne yattı” sözleri yüzünden. Kullanılan dili sertlik dışında Başbakan Ahmet Davutoğlu gibi seviyesiz bulanlar da var. Onlara da günaydın.

Şimdi bugüne kadarki seviyesizlikleri bir hatırlayalım desem, hepimiz bir çırpıda onlarca örnek sayabiliriz. Kadıköy vapurundan inen kadınların etek boyundan tutun da, ananı da al gitlere kadar. Peki, bu örneklerin sahiplerini bir hatırlayalım desek, aklımıza ilk gelen Kemal Kılıçdaroğlu ve partisi CHP midir? Hadi biraz daha uzatayım. MHP ve HDP diyebilecek olan var mı? E ne kalıyor geriye? Şunu büyük bir sağduyuyla ifade edelim ki Türkiye siyasetinin sertleşmesinin ve Davutoğlu’nun tabiriyle seviyesizleşmesinin kaynağı net olarak AKP’dir. Dolaylı olarak diğer partiler ve üyeleri o seviyeye inmeye çalışsa da hiçbiri AKP ve üyelerinin gösterdiği başarının(!) yanına yaklaşamamışlardır. Buna Kılıçdaroğlu ve onun Ramazanoğlu hakkında söylediği sözler de dahil.

E nedir o zaman bu yaygaranın sebebi? On küsur yıldır ilk defa mı bu derece seviyesizleşti siyaset?

Hemen sıralayalım:

45 çocuğa tecavüz edildikten sonra sen Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı olarak çocuklar yerine vakfı ve hükümeti savunuyorsan,

Senin partin önce Meclis’te çocuk istismarı için komisyon kurulması önerisini ve ardından Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı hakkında gensoru önerisini reddediyorsa,

Gensorunun kabul edilmemesinin ardından önünde tebrik kuyruğu oluşuyor ve bu kuyrukta büyük bir zafer kazanılmış havası yaşanıyorsa,

Senin Karaman Vali’n Murat Koca, bu yurtlardan ancak soruşturmadan sonra haberim oldu, diyerek sorumluluklarından bihaber bir savunmada bulunuyorsa,

Senin Karaman İl Milli Eğitim Müdürü’n Asım Sultanoğlu, Karaman’da vakıf ve dernekler tarafından tutulmuş kaç ev olduğundan bihaber olarak tecavüzlere çanak tutmuşsa,

Senin hükümetin döneminde yasaya aykırı 10 binin üzerinde vakıflara ait yurt ve ev açılmışsa,

Ve senin Milli Eğitim Bakanlığı’n adeta kendisini feshederek kindar nesil yetiştirilmek üzere görev ve sorumluluklarını vakıflara terk etmişse, ne yapacaksın?

Tabii ki, siyasetin dili sertleşti, seviyesizleşti falan diyerek kuru gürültü.

Ama bu kez kamuoyu, en azından AKP’li olmayan kısmı olayın peşini bırakmayacak gibi görünüyor. Çünkü işin içinde çocuklarımız var. Bu kez öyle Cumhurbaşkanın korumaları gibi aaaaaoooooaaaavvv diyerek tecavüzcüleri ve tecavüzcüleri koruyan sorumluları aklayamayacaksınız.