İnsan ne ister?

Bir aileye neden ihtiyacın olduğunu kendi ailen artık olmadığında anlıyorsun. Herkes bir yere dağıldığında, çocukluk sofraların artık kurulmadığında, her şey hatıraya dönüştüğünde, annen baban artık genç olmadığında ya da olmadığında, sen yalnız kaldığında, yapayalnız kaldığında neden bir aileye ihtiyaç duyduğunu kavrıyorsun.


Aile olmak zor, ailesi olmamak da zor.


Diyelim bir ailenin kadrolu parçasısın. Günün bir kısmı sana kalsın istersin olmaz. Gider bir odaya çekilirsin, bin kere kapı açılır. “Napıyosun?” “Hiiç, gelicem birazdan.” Sinir olursun. Tuvalette istediğin kadar kalamazsın, banyoda keyif yapamazsın. Sofradan hemen kalkamazsın. Kumanda elinde kanaldan kanala zıplayamazsın. Canın elma çeker salonda elinde tek başına oturamazsın. Eşi dostu istediğin zaman eve toplayamazsın. Biraz kafa dinlemek istersin, diğerlerini susturamazsın.


Aile olmak, birden fazla şeyi aynı anda olmak, biraz bölünmek demek. Hem anne hem arkadaş, hem anne hem sevgili, hem anne hem kardeş. Baba ve eşanlı olarak sevgili, arkadaş, kardeş. Ne kadar ablaysan o kadar anne, ne kadar abiysen o kadar baba. Ayarlar kaçtığında, denge kurulamadığında, aile senin sen olmanı engelleyen bir birlik.


Gelgelelim aile seni sen yapan yer. Yakın ya da uzak, çok sevilen ya da kan bağından kabul, birlikte yaşadıkların neticede arkadaş, kardeş, etle tırnak. Bugün neysen, hep onlar sayesinde, farkında ol olma.


Okulda, işte kalbin kırılır eve gidersin, annene sarılırsın. Odada, mutfakta, banyo eşiğinde kardeşine açılırsın, burnun akar gözlerin kızarır, sabah uyanırsın aynada Kermit sana bakar, o gözlerin şişi nasıl iner, onu da evde omzunda ağladığın bilir. Hastalanırsın, yastıktan kaldıramadığın başını evden biri okşar, çorbayı yatağına getirir, ilaçlarını içirir. İşsiz kalırsın, iş görüşmelerinden süklüm püklüm dönersin, kimse dönüp kira sormaz. Yenisini bulana kadar kimse cismini evde fazlalık görmez.


Fakat aile olmanın bunların ötesinde bir anlamı var. Kimse seninle ailen kadar vakit geçirmemiştir, bu sebepten kimse seni ailenden daha iyi tanıyamaz. En iyi bilindiğin, bencilliğin, kinciliğin, artık her kimsen ve neysen, yüzüne çok da vurulmadan olduğun gibi kabul edildiğin yer evindir. En sevdiğin, en sevgili arkadaşın seninle bir yirmi dört saat, hadi bir hafta on gün aynı evde geçirse seni defterden silebilir. Ailen zaten yıllarını seninle geçirmiştir ve kucağı sana her zaman açıktır. Bütün değer bilmezliğine rağmen onlar hep oradadır.


İnsanlar evleniyor, çoğalıyor, bir ailesi varken, annesi babası kardeşleri hayattayken gidip başka bir aile kuruyor. Çünkü kimse günün birinde yalnız kalmak istemiyor.


İnsan ne ister? İçinde yemek pişen bir ev, o evin içinde sevdiği, onu seven insanlar olsun ister. Kendi tarihini yeniden yazmak ister. İnsan aile olmak ister.




Facebook Yorumları

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!
  • Misafir Cok doğru bir yaklasim
    CEVAPLA
  • Misafir Yazinizi okuduktan sonra bir aileye sahip olduguma bir kere daha sukrettim gidip anneme sarildim.sacacik yaziniz icimi isitti sevgiler
    CEVAPLA
  • Misafir Yaziniz beni icine aldi aldi birakmadi tesekkurler deniz atil
    CEVAPLA

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.