2023’ü şükran, yas ve takdirle uğurlayalım
Yılın son haftasındayız.
Geriye dönüp baktım. 2022’yi kapatırken içimden geçen niyetleri hatırladım. Kendimi "2023 benim için hayalini kurduğum gibi bir yıl olmadı" derken buldum. Hayatın benim niyetlerimle uyumlu gitmediği bir yıldı. Yılın büyük bir zamanını yas tutarak geçirdiğimi hatırladım. İçime düşen ince sızının genişlediğini, bedenimi sardığını fark ettim.Tam o anda zihnimden hızlıca, “Olsun varsın 2024 daha güzel olur.” cümlesinin geçtiğini fark ettim. Acıyı ağırlarken zihnimden geçen düşünceye gülümsedim. Zihnim beni acıdan kaçırmak için teselli ediyor, umut dolu, klasik, ezbere cümleler üretiyordu. Artık biliyorum ki; bu zihnimin en bildiği, en sevdiği ve en sık yaptığı eylem. Zihnim beni acıdan korumak için en iyi bildiğini yapıyor. Oysa artık ben de biliyorum zihnimin her zaman “en akılcı, en gerçekçi” cümleleri kurmadığını.
Neden mi böyle söylüyorum?
Olduğum noktadan hayatıma baktığımda, dilersen sen de benimle bunu yapabilir, şu anki halinden yakın ve uzak geçmişine bakabilirsin; zihnimin planları, hayalleri ile hayatın başıma getirdiklerinin %100 örtüştüğü hiç bir ânı hatırlamıyorum. Harfi harfine, kelimesi kelimesine, hayali hayaline tam da istediğim gibi oldu dediğim bir anım yok. Hayalime yakın olan deneyimlerim var. 'Tam da hayal ettiğim gibi oldu' dediğim bir deneyimim yok. İçinden 'nasıl olur?' gibi sesler yükseliyorsa kendi deneyimlerinden düşünebilirsin. Senin istediğin gibi olan deneyimlerinin de zorluklarla, mücadele ile, belki senin istediğin zamanda olmadığını fark edeceğini tahmin ediyorum. Ve belki de tahminim yerinde değil ve sen hayatta ender bulunan süper şanslı diye düşünebileceğim kişilerden olabilirsin. Kendi adıma onlardan olmadığımı söyleyebilirim.
Yıllar içinde kendi deneyimlerimle hayallerim arasındaki uyumsuzlukla barıştım. Şu an, bu satırlarla aslında zihnin her zaman bizi koruma becerisinin olmadığına dikkatini çekmek istiyorum. Bazılarının zihni çok iyimser, bazılarının zihni çok tedbirli, bazılarının zihni çok planlı, bazılarının zihni çok karamsar, bazılarının zihni çok hayalci ve bazen her birimizin zihni andan ana, deneyimden deneyime bu saydıklarımın her biri. Tüm bu haller zihnin bizi acıdan korumak için geliştirdiği savunma mekanizması.
Öyle olmayın, böyle olun gibi bir cümle kurmayacağım. Çünkü artık biliyorum ki bunun doğrusu ve yanlışı yok. Sadece zihninin seni acıdan korumak için, her zaman en iyisiyle karşılaştırmak için, kendi kendini manipüle edebileceğini bilmeni, fark etmeni ve kendini gerçekliğine davet edebilmenin de kıymetli olduğunu hatırlamanı istiyorum.
2023’ü uğurlarken ve 2024’e geçerken belki de kendin için yapabileceğin en şahane değişim bu olabilir.
Hayallerinle gerçeklerin arasına bir mesafe koyup hayalinin gerçekleşme halinin niteliğine bakıp hayalinin gerçekleşen haliyle karşılanan ihtiyacını fark edersen bu bir şükran çalışması olur.
Hayalinin gerçekleşmeyen haline bakıp karşılanmayan ihtiyaçlarını fark edersen bu bir yas çalışması olur.
Tüm bu süreci bir deneyim olarak görüp hayalim gerçekleşti/gerçekleşmedi ekseninden çıkıp hayaline hayat verme gayretine odaklanırsan bu bir kendini takdir çalışması olur.
Şükran, yas ve takdir kavramlarının hayatıma girişi Marshall Rosenberg’in Şiddetsiz İletişim Bir Yaşam Dili bakış açısıyla başladı. Oldukça tepkisel bir insanken, gerçekleşmeyen hayallerim sebebiyle hayatı, kendimi ve başkalarını suçlayabiliyordum.
Olanı olduğu gibi görüp ifade etmeyi (gözlem), bunun bende yarattığı hissi söylemeyi (duygu), bu durumun benim hangi değerlerimle bağdaştığını ve hangi insani ihtiyaçlarımın karşılandığını ifade ettiğimde (ihtiyaç) benim için şükran kapıları açıldı.
Olanı olduğu gibi görüp ifade etmeyi (gözlem), bunun bende yarattığı hissi söylemeyi (duygu), bu durumun benim hangi değerlerimle bağdaştığını ve hangi insani ihtiyaçlarımın karşılanmadığını ifade ettiğimde (ihtiyaç) içimdeki yas ifade buldu, görünür oldu.
Açığa çıkan durumun gerçekleşmesi ve esenliğime katkıda bulunması için seçtiğim eylem ve davranışlarımı belirleyip bu davranışların hangi ihtiyaçlarımı karşıladığını ifade ettiğimde ve ihtiyacımın karşılanan halinin bende yarattığı hoş hisleri söylediğimde kendime takdirin yolunu açıldı.
Tüm bunların bana verdiği özgürlük hissi paha biçilemez değerde.
Herşeyden evvel tepkisel bir insan olmak yolundan bilinçli seçimler yapan bir insan olma yolunda ilerlerken Şiddetsiz İletişim araçlarını kullanabilmenin zihnime verdiği özgürlük hissini deneyimlemek, ilişkilerimdeki sorunlara gerçekçi bir algıyla suçlamadan-yargılamadan-analiz etmeden bakabildiğim anları deneyimlemek, kendimle kurduğum ilişkimde 'beceriksizsin, yetersizsin, daha çok çalışmalısın' gibi zihinsel manipülasyonlarımdan kurtulmak, bir insan olarak ilgi, sevgi, yakınlık, kendimi ifade, anlayış, emeklerimle görülmek gibi pek çok ihtiyacım olduğunu fark edip 'bunu ifade etmek ve bende bir yanlış yok, elimden gelen gayretle yaşamda yol alıyorum' diyebilmek ve buralara zihnen ve bedenen yerleşebilmek yaşamın keyfine ve özgürlük hissime katkı oluyor.
Hal böyle olunca, 2023 iyi bir yıldı-berbat bir yıldı gibi bir ayrımdan-etiketten özgürleşip 2023 ile hakikatli bir yerden helalleşebiliyorum. Deneyimlerle büyüdüğüm, bakış açımda gelişip derinleştiğim, bütünlüğüyle kabul ettiğim, seçimlerimin sonuçlarını her haliyle kabullenebildiğim, bana verdiği armağanlar ve benden alıp götürdükleriyle barışık olduğum bir yıldı diyorum.
Dilerim 2024 senin için; kendinle bağlantıda derinleştiğin, seçimlerinin sonuçlarını kucaklayabildiğin, niyetlerinle hayatının uyumlandığı, iç barışının arttığı bir yıl olur.
Dostluk ve iyi dileklerimle...
YORUMLAR