11 Şubat 2015'te öldürülen Özgecan Aslan’ın hikayesi, tüm Türkiye’yi sarsan bir şiddet hikayesiydi. Evine dönmek için bindiği minibüsün şoförü, Özgecan’a tecavüz etmeye çalışmış; Özgecan, biber gazı ile direnince feci şekilde dövülmüş ve sonunda şoför tarafından öldürülmüştü. Minibüs şoförünün babası ve bir arkadaşı da olaya dahil olup, şoför Suphi Altındöken’in Özgecan’ın cesedini ortadan kaldırmaya çalışmasına yardım etmişlerdi. Özgecan’ın yanmış bedeni, Jandarma soruşturması sonucunda yakalanan iki kişinin olayı itiraf etmesiyle, olaydan iki gün sonra bulunmuştu.


Özgecan Aslan davası

Olayın duyulmasının ardından tüm Türkiye ayağa kalktı. Soruşturmadan sonra suçu ortaya çıkan sanıkları hiçbir avukat savunmak istemedi. Yasalar gereği, sanıkların avukatı olmadan dava başlayamayacağı için, Mersin Barosu tarafından Suphi Altındöken’i savunması için bir avukat atandı ve dava sürdü. Katiller için en ağır cezanın verilmesini destekleyen Özgecan’ın ailesi, aileyi destekleyen halk ve çeşitli kadın örgütleri, davanın sıkı takipçisiydi.


12 Haziran’da davanın ilk duruşması görüldü. Sonunda 3 Aralık 2015’te görülen duruşmada üç katile de ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verildi.


Özgecan’dan sonra neler oldu?

Gözde Salur’un change.org üzerinden başlattığı “#özgecan yasası” kampanyası, tüm dünyada en çok destek gören 6. kampanya oldu. Kadına yönelik şiddet davalarında iyi hal ve tahrik indirimlerinin kaldırılmasını talep eden kampanyaya 1 milyon 200 binden fazla kişi destek verdi. Temmuz 2015’te CHP İstanbul Milletvekili Gülay Yedekçi, kanun teklifini Meclis Başkanlığı'na sundu.


Tüm parti liderleriyle birlikte Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, Adalet Bakanlığı, İç İşleri Bakanlığı ve TBMM Genel Sekreterliği’ne hitaben yapılan kampanya, hala sonuçlanmadı. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Sema Ramazanoğlu, “Mahkemenin verdiği kararda, kamuoyunda 'Özgecan yasası' olarak bilinen 'iyi hal ve haksız tahrik' indirimlerinin kaldırılmasını öngören tasarıdaki maddelerin tümünün uygulaması sevindiricidir. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı olarak bundan sonra da kadına yönelik şiddet davalarının takipçisi olacağız" dedi.


İstanbul Sözleşmesi nedir?



Özgecan Aslan'dan sonra neler oldu?


Özgecan Aslan'ın vahşice öldürülmesinin ardından Türkiye'de kadın cinayetleri durmadı. Üstelik bazı davalarda iyi hal ve tahrik indirimi alan katiller, birçok davada serbest bırakıldı. İşte Özgecan Aslan cinayetinden beri gerçekleşen ve cezasız kalan kadın cinayetlerine birkaç örnek:


  • 8 Mart 2015’te sevgilisi Berivan Yaprak Turga’yı öldüren ve tutuklanan 23 yaşındaki Uğur Arak’ın, haftada 1 gün evine yakın polis merkezine giderek imza atması şartıyla tahliyesine karar verildi.



Hatice Kaçmaz


  • 2014’te evlenme teklifini kabul etmeyen TRT Sanatçısı Hatice Kaçmaz’ı 16 defa bıçaklayarak öldüren Orhan Munis, önce ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası aldı. Daha sonra cinayetin tasarlanarak değil de “içindeki tutku derecesindeki aşırı sevgiden kaynaklı duygusallığın etkisi ve ruh hali üzerinde yarattığı hiddetle yanına bıçak alarak maktule ile her zaman buluştukları parka gitmesi ve o hiddetin sonucu olarak maktuleye bıçak darbelerini vurmasıyla” işlendiğine kanaat getiren mahkeme, 16 Ekim 2015’te görülen duruşmada sanığın cezasında indirime karar verdi.

  • 14 Şubat 2015’te Diyarbakır’da karısı Meryem Yılmaz’ı Sokak ortasında defalarca bıçaklayarak öldüren İbrahim Yılmaz, önce ömür boyu hapis cezasına çarptırıldı. Daha sonra cinayetin haksız tahrik altında işlendiğine karar veren mahkeme, cezayı 24 yıla, daha sonra da sanığın saygın tutumunu dikkate alarak 20 yıla indirdi. Sanığın yeniden suç işlemeyeceği hususunda olumlu kanaate varılması’ sebebiyle cezada indirim uygulandığı ifade edildi.

  • 2013 yılında 14 yaşındaki Z.B.’yi başına taşla vurup bayılttıktan sonra tecavüz eden ve hamile kalmasına neden olan 22 yaşındaki Y.T’nin cezası, duruşmadaki saygın tutumu göz önünde bulundurularak hafifletildi ve sonuçta sanık, 11 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırıldı.

  • Kasım 2015’te gerçekleşen davada, 20 yaşındaki L.Ç.’yi silah zoruyla kaçırıp bir hafta ve 3 gün boyunca cinsel istismara maruz bıraktığı ortaya çıkan N.D., beraat etti. Mahkemenin ruhsatsız silah taşımaktan 1 yıl hapis cezasına çarptırdığı N.D.’nin ayrıca bu suçu için de mahkemedeki saygın tutumundan ötürü de cezası ertelendi ve serbest bırakıldı.

  • İstanbul’da eşi Remziye Eripek’i sopa ile döverek öldürdüğü için hakkında, "Yakın akrabayı öldürme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istemiyle dava açılan Celal Eripek, "Bilinçli taksirle adam öldürme" suçundan başta 4 yıl hapis cezası aldı, mahkemedeki iyi hali dikkate alınarak cezası 3 yıl 4 aya düşürüldü. 13 aydır tutuklu olan Celal Eripek, kararla birlikte tahliye edildi.


Çilem Karabulut'un cezası onandı




Çilem Karabulut


Hamileliğinde hatta doğum yaparken bile, evlendiği günden itibaren eşinden şiddet gören ve seks iççiliği yapması için zorlanan Çilem Karabulut, 8 Temmuz 2015’te kocası Hasan Karabulut'u onun tabancasıyla öldürdü ve bebeğini de alarak kaçtı. “O silah patlamasaydı oradan sağ çıkamayacaktım” diyen Karabulut, daha önce kocasını defalarca savcılığa şikayet etmişti.


“Kocanı neden öldürdün?” sorusuna “Kadınlar ölmesin, biraz da erkekler ölsün" diyerek kamuoyunun dikkatini çeken Çilem Karabulut, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ile yargılanmıştı. Savcı’nın haksız tahrik indirimi uygulanmasını talep ettiği davanın sonucu beklenirken hapisteki Çilem’e Türkiye’nin her yerinden destek yağmıştı. 4 Kasım 2021 tarihine gelindiğinde ise Yargıtay 1’inci Ceza Dairesi, kendisini şiddet ve fuhuşa zorlayan kocasını öldüren Çilem Doğan’a verilen 15 yıl hapis cezasını onadı.


"Kadın cinayetleri politiktir" ne demektir?


2021 yılında kadın cinayetleri

Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’nun"2021 yılında kaç kadın cinayeti işlendi?" sorusunun cevabı için derlediği 2021 yılı verilerine göre şüpheli kadın ölümlerinde artış bulunuyor. Geçtiğimiz yıl işlenen 280 kadın cinayetinde, öldürülen kadınların 33’ünün daha önceden polis ya da savcılığa şikâyette bulunduğu ya da koruma kararı olduğu ortaya çıktı. Yetkililerden kaçı hakkında işlem başladığının ise net olarak bilinmediği ifade ediliyor. Erkek şiddetinin sadece kadınları değil, kadınların ölümüne karşı koyan yakınlarını da hedef aldığını gösteren veriler bulunuyor. Cinsel istismar ve kasten öldürme suçlarında tutuklama için somut delil şartının TBMM’de kabul edildiği hatırlatılıyor. “2021 yılı Aralık ayında öldürülen 30 kadının 17’si evli olduğu erkek, 2’si birlikte olduğu erkek, 2’si eskiden birlikte olduğu erkek, 4’ü eskiden evli olduğu erkek, 4’ü tanıdık birisi, 1’i kardeşi tarafından öldürülmüştür.” bilgisini aktaran platformun sunduğu verilere göre öldürülen kadınların çalışma durumlarını tespit etmek ise halen zor. Çalışma hayatından uzaklaştırılan kadınların şiddet eylemlerine karşı daha savunmasız olduğunun altını çizen platform, ulaşılabilen verilere göre öldürülen 280 kadının 233’ünün çalışma durumu bilinmiyor.


2022 yılına gelindiğinde...

2022 Ocak ayına geldindiğinde kadın cinayetlerinin hız kesmediğini gösteren veriler gelmeye başladı. Ocak ayında erkekler tarafından 26 kadın öldürüldü, 28 kadın şüpheli şekilde ölü bulundu. Öldürülen 26 kadından 11’i boşanmak istemek, barışmayı reddetmek, evlenmeyi reddetmek, ilişkiyi reddetmek gibi kendi hayatına dair karar almak istemesi bahanesi ile, 1 kadın nefret bahanesi ile 1 kadın ise ekonomik bahanelerle öldürüldü. 13 kadının hangi bahaneyle öldürüldüğü tespit edilemedi.











YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!
  • Misafir Kar yiyorum
    CEVAPLA

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.