Şu an nasıl hissettiğini ve bu hissi nasıl yönetebileceğini, şu 8 soruyu cevaplayarak öğrenebilirsin.
Giriş: 18 Eylül 2020 - 11:45
1
1. İçinden hangisini yapmak geliyor?
2
2. Bir cümle söyleme hakkın var ve etrafında kimse yok. Hangisini tercih edersin?
3
3. Hangi renk şu an aklından geçenleri en iyi ifade ediyor?
4
4. Bu akşam sportif aktivite bulunsan hangisini tercih edersin?
5
5. Hangi deyim veya atasözü aklından geçenleri en iyi anlatıyor?
6
6. Şu anki hislerini hangi hayvan en iyi ifade ediyor?
7
7. Hangisini seçersin?
8
8. Şarkı söylesen, aşağıdaki mısraların hangisinin devamını getirirsin?
Sonuç
Ya iyi bir haber aldın, ya uzundur beklediğin bir işi başa çıkarıp rahatladın, ya da ummadığın bir başarı elde ettin. Keyfin yerinde. Yüz hatların yumuşak, hatta tebessüm ediyorsun. Yolda uzundur görmediğin biriyle karşılaşsan, ondan şu sözü duyabilirsin: “Çok iyi görünüyorsun.” Hiç surat asan biriyle oturup konuşasın yok, çünkü neşeni paylaşmak istiyorsun. Hayat şu an gözüne her zamankinden daha kolay görünüyor. Düne kadar kafana taktıkların aklına bile gelmiyor. İçinde bulunduğun ruh halinin tadını çıkarıyorsun. Pozitifsin. Belki neşeli bir şarkı mırıldanıyorsun, belki en sevdiğin kişiyi aramak üzeresin, belki hemen bu akşam veya yarın için eğlenceli aktiviteler planlıyorsun, belki hayal kuruyorsun. Hayatın inişli çıkışlı zamanlarında işine yarayacak cevaplar bulmak için kendine bu olumlu ruh halini nasıl koruyabileceğini sorabilirsin.
Sonuç
Kim ne yaptı sana böyle?! Birilerine, bir şeylere kızgınsın. Sonuçlarından çekinmesen ağız dolusu küfür edebilir, eline bir sopa alıp camı çerçeveyi indirebilirsin. Biriyle konuşsan sana “Neyin var?” diye sorabilir. Hatta hiç ağzını açmasan bile, “Bir şeye mi kızdın?” sorusuyla karşılaşabilirsin. Çünkü aklından geçenler yüzünden okunuyor.
Seni hayal kırıklığına uğratan, belki seni küçük düşürdüğüne inandığın, azımsandığını düşündüğün durumlar karşısında ve bu durumların sebebi olarak gördüğün kişilere karşı, bir dahaki sefere neler yapacağını düşünüyorsun. Aman, harekete geçmeden önce biraz sakinleşmeyi dene. “Öfkeyle kalkan zararla oturur” sözünü hatırlat kendine. Her ne yapmak, söylemek istiyorsan biraz ertele. Derin nefes al, bulunduğun yerden, yaptığın her neyse ondan uzaklaş. Biraz odağını değiştir. Öfkenin üzerinden bir gece geçsin, öfken soğusun, ne yapacağına ondan sonra, yani yarın karar verir.
Sonuç
Kırılmış, incinmiş veya hayal kırıklığına uğramışsın. Ya beklediğini alamamış, bulamamışsın ya da hiç beklemediğin bir söz duymuş, bir haber almışsın. Biri neyin olduğunu sorsa ve anlatmaya başlasan sesin titreyebilir, gözlerin dolabilir. Ağlamamak için susabilir, “Önemli bir şey yok” diye içine dönmeyi tercih edebilirsin. Ama dikkat et: Bu üzüntülü halin uzun sürerse, iyi şeylere olan inancını yitirebilirsin. Çevrendekilerle arana mesafe koyabilir, olaylara olumsuz bir çerçeveden bakmayı alışkanlık haline getirebilirsin. Kendine yaşadığın üzüntüyü hissetmek için izin ver. Ama buna bir süre koy ve kendine her şey gibi bu ruh halinin de geçici olduğunu hatırlat. Yaşadığın duyguyu bastırmadan, yok saymadan bunu yapabilirsin. Şu an şu an en ihtiyacın olan şey, üzüntü kaynağını beslemek değil, biraz sağaltmak.
Sonuç
Ya seni bekleyen işleri gerektiği gibi yapamayacağından, başarısız olmaktan; ya senin dışındaki bir takım gelişmelerin sonuçlarından sorumlu olmaktan, suçlanmaktan, zarar görmekten; ya istemediğin sözler duymaktan, ya olumsuz bir haber almaktan veya olumsuz bir şeyler olmasından ya da geleceğin belirsizliğinden korkuyorsun. Bu ruh halini dağıtmak için iki şey yapabilirsin. Meselâ zihnindeki olumsuz sahneleri olumlu sahnelere çevirebilir, negatif iç sesinin ürettiği cümleleri pozitif sözlerle değiştirebilirsin, seni rahatsız eden düşüncüleri iyi hissettiren fikirlere dönüştürebilirsin. İkincisi, biraz cesaret! Dikkatini şu ana çevirebilir, olayları ve durumları nasıllarsa öyle kabul edebilir ve istediğin yönde değiştirmek için yapabileceklerini düşünebilir, kendi kararlarını alıp harekete geçebilirsin. O zaman korkunun dağıldığını göreceksin.
Sonuç
Davranışından, tutumundan, sözünden veya eyleminden ötürü birine öfkelisin. Haksızlığa uğramış, küçük düşürülmüş, azımsanmış, küçümsenmiş hissediyor olma ihtimalin yüksek. Bir diğer ihtimal ise şu: Bu sebeplerden ve duygulardan bağımsız olarak birinin varlığına katlanamıyorsun. Her iki durumda da bu kişiye (belki kişilere) karşı nefret duyuyorsun. Seni yaralayanlara hadlerini bildirmek istiyorsun. Varlığına katlanamadığın kişiyi (belki kişileri) ise eleştirecek yer arıyorsun. Aklından ona söyleyeceğin sözler geçiriyor, neler yapacağını kuruyorsun. Kafanda sahneler kurguluyorsun. Ancak onu nasıl cezalandıracağını düşünerek vakit kaybetmekle kalmıyor, kendine de zarar veriyorsun. Ona ayırdığın vakti kendinle ilgili olumlu düşünceler üretmek için ayırsan, kalbinde onun nefretine değil de kendine duyduğun şefkate yer açsan biraz huzur bulacaksın.
Sonuç
Beklemediğin bir durumla karşılaşmış, bir söz duymuş, ummadığın bir haber almış olmalısın. Durağanlığının, konsantre olamamanın sebebi bu şaşkınlık. Yaşadığına, işittiğine inanmakta güçlük çekiyor, bunun nasıl olabildiğine gerekçeler aramaktan kendini alamıyorsun. Şu an yaşadığın his daha çok hayal kırıklığına yakın, kızgın olma ya da ilerleyen saatlerde öfkelenme ihtimalin de az değil. Ancak bunu öfkeye dönüştürmemek de elinde. Durumu kabul etmek, sindirmek için kendine biraz zaman tanıyabilir, sonra bu şaşırtıcı duruma karşı alacağın pozisyonu, tavrı belirleyebilirsin. Bunu, sakinleştikten sonra yapmanda fayda var. Çünkü sana yararlı olacak, sağduyulu bir karar almaya ihtiyacın olacak.