Şahika Ercümen'den Marmara'ya umut dalışı
Dünya serbest dalış rekortmeni Şahika Ercümen, son yıllarda daha sık görünür hale gelen müsilaja (deniz salyası) dikkati çekmek için tek nefesle Marmara'nın derinliklerine daldı.
-
Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) Türkiye "Sudaki Yaşam Savunucusu" olan Ercümen'in Marmara Denizi'ndeki farkındalık dalışlarına, müsilaj konusunda araştırmalar yapan Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi Denizcilik Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Sarı ve Erdek Dalış Kulübü Eğitmeni Osman Benli eşlik etti.
1 / 11 -
Dalışlarda, Marmara Denizi'nde görülen müsilajın son günlerde 3 metrelere kadar ulaştığı gözlemlendi. AA foto muhabiri Şebnem Coşkun da Ercümen'in müsilaja dikkati çekmek için gerçekleştirdiği farkındalık dalışlarına eşlik ederek bu anları görüntüledi.
2 / 11 -
Suyun altı ve denizlerimiz can çekişiyor
Müsilajın en yoğun göründüğü yerlerden biri olan Güney Marmara'da dalış yapan Şahika Ercümen, ilk defa müsilaj ile bu kadar yakın temasta bulunduğunu söyledi.
3 / 11 -
Ercümen:"Çok enteresan bir dokusu var. Kaygan, sabun köpüğü gibi... Deniz salyası gibi de adlandırabiliriz belki ama ondan kurtulmak çok mümkün değil. Yani elimle temizlemeye çalıştıkça onlar daha çok ve tekrar bir araya geliyor sanki yok etmesi mümkün olmayan bir organizma gibi suyun içinde ve tüm canlılığın üzerini kaplamış durumda. Suyun altı ve denizlerimiz can çekişiyor ve boğuluyor aslında. Umarım çok acil bir şekilde eylem planlarını uygulayıp denizimizi kurtarabiliriz" açıklamasında bulundu.
4 / 11 -
Ercümen, müsilaja dikkati çekmek için gerçekleştirdikleri dalışın kendisi için çok enteresan olduğunu belirterek; "Gerçekten denizler şu anda boğuluyor, nefes alamıyor. Buna bire bir şahit oldum. Son yıllarda hep atıklara maruz kalıyordum ya da suyun altında karşılaşıyordum. Artık bunun da ötesine geçerek denizler nefes alamadığını resmen haykırıyor ve müsilaj şeklinde bize bir mesaj vermeye çalışıyor. Suyun yüzeyinde gördüğünüz müsilaj bunun sadece bir kısmı" ifadelerini kullandı.
5 / 11 -
Marmara Denizi'ni kirletiyoruz
Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi Denizcilik Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Sarı, Marmara Denizi'nde yaptıkları dalışa işaret ederek, "Yeni bir dalış yaptık, ne için yaptık? 23 Ekim'den beri yoğun şekilde müsilaj var. 23 Ekim'de Erdek'te başladı ve sonra İstanbul kıyılarına yayıldı. Bilhassa 45 günde bütün Marmara'ya yayıldı. Yüzeyden itibaren 30 metre derinliğe kadar örümcek ağı gibi Marmara Denizi'nin altı örülmüş durumda" açıklamasında bulundu.
6 / 11 -
Sarı, müsilajın üç temel tetikleyicisi olduğunu vurgulayarak, şunları kaydetti: "Deniz yüzeyi sıcaklıkları artıyor. Şu anda Marmara Denizi'nin sıcaklığı 40 yıllık ortalamadan 3 derece daha yüksek. Marmara Denizi'ni kirletiyoruz. Marmara Denizi'nin çevresindeki 7 ilde 25 milyondan fazla insan yaşıyor ve bunların atıklarının en iyi ihtimalle yarısını arıtıyoruz. İki kişinin atığının birini arıtmıyoruz, biri hiç arıtmadan denize gidiyor. Türkiye'nin yarısından fazlasına hizmet sunan bir sanayiyi getirip Marmara Denizi'nin çevresine kümelendirmişiz. Onların atıklarının yine en iyi olasılıkla yüzde 30'unu arıtıyoruz, yüzde 70'i hiç arıtmadan denize gidiyor. Tarımsal zehirleri ve diğer atıkları, kıyı tahriplerini, yanlış balıkçılık yönetimini bunları daha saymadık bile. Tüm bunlar ikinci tetikleyici faktör olarak Marmara Denizi'nde müsilajın nedeni oluyor."
7 / 11 -
Prof. Dr. Sarı, şöyle devam etti: "O güzelim denizin altına daldım. 3 metreden itibaren 25 metreye kadar bulut kümeleri halinde müsilaj var aşağıda ve bu müsilaj dibe çöküyor. Dipteki pinaları öldürüyor. Dipteki süngerleri öldürüyor. Mercanları öldürüyor. Süngeri yemiyorsunuz belki ama süngerler suyu filtre ediyorlar. Pinalar öldü, şu anda bu dalışım esnasında müsilajın yüzeyini kaplaması yüzünden ölen pinalara rast geldim. Bir tane pina saatte 6 litre deniz suyunu filtre ediyor. Pina, benim arıtmadan denize gönderdiğim, kirletip temizlemediğim suyu arıtıyor. Ama benim yanlış davranışım, denizle kurduğum yanlış ilişki yüzünden pinalar da ölüyor."
8 / 11 -
Marmara'nın yüzeyinde farklı yerlerde müsilajı yeniden göreceğiz
Prof. Dr. Sarı, "Marmara Denizi ekosistemi eğer yeniden toparlanacaksa, restore olacaksa, ıslah olacak iyileşecekse, kurtaracaksak Marmara'yı, en büyük yardımcımız pina." dedi. Müsilajın şimdi de onları öldürdüğünü kaydeden Sarı, "Deniz çayırlarının üzerini kaplıyor. Deniz çayırının bir metrekaresi günde 10 litreden fazla oksijen üretiyor. Yani iki nefes alıyorsak bir tanesi denizden geliyor. Şimdi onların üzerini battaniye gibi örttüğü için onlar fotosentez yapamıyor. Bize oksijen üretemiyor. Bu yüzden Marmara Denizi derinlerinde yaşanan müsilajla ilgili çok büyük kayıplarımız var. Lakin illa yüzeye çıkmasını bekliyorsak üzgünüm ama gidişat onu gösteriyor. Yakın zamanda komple Marmara'nın yüzeyinde farklı yerlerde müsilajı yeniden göreceğiz." diye konuştu.
9 / 11 -
"Yüzeye çıktığında turizmden zarar etmeye başlayacağız. Ekolojik kayıplarımız sınırsızdı şimdi buna bir de ekonomik kayıplarımız eklenecek. Çok hızlı hareket etmemiz lazım. Acilen yapmamız gereken siyaset üstü davranarak tüm yerel yönetimler, merkezi yönetim, özel sektör bir araya gelmeliyiz. Bir masanın etrafında toplanmalı Marmara Denizi'ni kurtarmak için acilen harekete geçmeliyiz."
10 / 11 -
11 / 11
YORUMLAR