Bir arkadaşım şöyle der “Bir kere hamile kalıp da ne kadar genişleyebileceğini öğrenen göbek, bir daha asla bunu unutmaz”... Doğru mu, yoksa biz mi her gün 100 mekik çekemeyecek kadar lapacıyız? Net cevabı bilmek zor; lakin bir gerçek var ki o da hamilelik ve doğumdan sonra (toplam 8 kilo alıp her gün spor yapan bir avuç kadından değilseniz) vücudunuzda birtakım nahoş değişiklikler olabilir. Ben şahsen bu değişiklikleri de oğlumun armağanı gibi görüp seviyorum ama sevmeyenler olduğunu da biliyorum... Estetik ve Plastik Cerrahi Uzmanı Hakan Gündoğan ile doğum sonrası yapılan estetik ameliyatlar hakkında konuştuk...


Doğum sonrasında ne gibi dertlerle geliyor kadınlar?

Kadınlarda tabii ki karın bölgesinde deformasyonlar oluyor. Çoğunlukla karın germe ameliyatları yapıyoruz. Fetüs, hamilelikte parazit gibidir. Bütün maddeleri emer. Vücutta buna karşılık bazı bölgelerde yağ tutar. Özellikle bu yüzden bel bölgesindeki kalınlaşma sıkça duyulan bir şey. En çok da ikiz doğum yapanlarda. İstediği kadar sporcu olsun, çok fazla sarkıklık kalmasa da biraz bombe şeklinde bir göbek kalır. Karın gerdirme ameliyatlarının son yıllarda bu kadar artmasının başka sebepleri de var tabii. Mesela ilk olarak tüp bebek operasyonunda inanılmaz ilerlemeler oldu. Tüp bebekte çoklu gebelik ihtimali yüksektir. Çoklu gebelik ne kadar fazla olursa deformasyon o kadar artar.


Normal doğum yapanların vücudu eskisine döner ama sezaryen olanlarda hep bir göbek kalır gibi bir şehir efsanesi vardır. Bu ne kadar doğru?

Hiç ilgisi yok. Sezaryen doğumun artması karın operasyonlarını artırdı. Bazı durumlarda karındaki sezaryen izlerini kullanarak karındaki deformasyonları gidermek mümkün olduğu için ikinci bir iz korkusu olmuyor.


Karın germe nedir?

Hastanın sarkıklığı yok ama karın kasları genişlemiş. Aslında yaptığımız karnımızı içimize çektiğimizdeki görüntüyü almak. Ayrıca artık endoskop yardımcılı yöntemlerde gelişti. Onlar sayesinde sadece kasları sıkılaştırarak germe ameliyatı yapmak mümkün oluyor.


Bir araya mı topluyorsunuz kasları?

Göğüs kemiğinin en uç noktasından sezaryen izinin en orta noktasına kadar olan yerde kaslar ayrılmış oluyor. Bir nevi içerden dikiliyorlar. Halk arasında ‘iç korse’ diye biliniyor. Bu arada karın germe ameliyatından sonra bütün hastalar hamile kalabiliyorlar yine. Karnın gerilmiş olması, hamileliği engellemez.





"Doğumdan sonra liposuction yapılmamalı!"


Bir de liposuction (yağ aldırma) denen bir yöntem var. Bu nasıl bir şey?

Eğer usulüne uygun yapılırsa güzel bir şey. Birkaç küçük delikten içi boş yağ emen küçük aletlerle yapılıyor. Yeni yeni lazerle de yapılmaya başlandı. Ama doğum sonrasında karın bölgesinde liposuction yapılmamalı. Doğumdan sonra karın öyle ya da böyle bir miktar sarktığı için, aynı yere liposuction yapılması o bölgeyi daha da sarkıtır. Çoğu zaman karın germe yeterlidir. Bir başka yöntem de karnı gerdikten 3 ya da 6 ay sonra karnın üst bölgesinde çok küçük bir yerden yağ alınması.

Peki liposuction belli aralıklarla mı yaptırılmalı yoksa bir kez yaptırmak yeterli midir?

Mesela şimdi bir odada 50 tane balon olduğunu düşün. Onları da yağ hücresi olarak kabul edelim. Vücutta bizim yağ hücre sayımız sabit. Liposuction yağ kitlelerini azaltıyor. Biz o 50 balonu, 25’e düşürüyoruz. Ama tabii ki o kalan 25 de aktif halde. Genişleyebilirler. Kilo alındığında liposuction sonuçları bozulabilir. Ama vücut oranınız bozulmaz. Mesela kızın vücudu ince ama basenleri var. Oraya liposuction uygulandığında o kız kilo da alsa artık oranlı alıyor. Ama sarkık olan bir bölgede uygulanmaması daha doğru.



Silikon, emzirme ve meme kanseri ilişkileri


Hamilelik ve emzirme sonrasında memeyle ilgili memnuniyetsizlikler olabiliyor. Ne gibi sorunlarla geliyorlar size?

Karından sonra en sık yapılan operasyon meme operasyonudur. Memeler büyüyebilir, tam tersine küçülebilir ve bunlara ek olarak da sarkabilir. Hastaların %75 i emzirdikten sonra memelerinin içlerinin boşaldığından şikâyet eder.


Ne demek o?

Hamilelik ve emzirme döneminde genişleyen süt bezleri, sonra küçülüyor. Memelerinin eski kıvamı ve sertliği kalmıyor, sarkıyorlar.


Büyük memelerde mi yoksa küçük memelerde mi daha sık rastlanan bir durum bu?

Büyük memeliler daha fazla yaşar. Ameliyat sadece küçük bir sarkma içinse genellikle meme protezi uygularız. Sarkıklık ileri derecedeyse o zaman meme dikleştirme; hem sarkık hem de içleri iyice boşaldıysa o zaman meme dikleştirme ve protez.


Protez dediğiniz şey silikon mu?

En kullanışlı ve en sevilen protez silikondur.


Diyelim ki bir kadın silikon taktırdı sonra yine hamile kaldı. Emzirmesini etkiler mi?

Silikon usulüne göre yapılırsa emzirmeyi etkilemez.


Meme protezi ve kanser ilişkisi?

Protezlerin kanser yapmadığı bilimsel olarak kanıtlanmış durumda. Teorik olarak her protez tanıyı zorlaştırabilir. Şu an itıbarıyla dünya üzerinde 5 milyona yakın kadın protezli.


Protezin meme kanseri taramalarına etkisi nedir? Zorlaştırır mı tanıyı?

Protezli bir kadında neredeyse meme kanserini kaçırmak diye bir şey söz konusu değil. Hastaların o konuda rahat olması lazım.


Yani protezsiz bir kadınla aynı risk seviyesinde...

Hatta ilginçtir protezli kadınlar, altta bir platform olan memeyi daha kolay muayene edebildikleri için herhangi kitleyi, kisti vs. daha kolay yakalayabiliyorlar. Protezin kanser yapmadığı kesinlikle biliniyor. Hatta Amerika ve Kanada’da özellikle on binlerce kadının üzerinde yapılan çalışmalarda protezli kadınlarda meme kanseri görülme sıklığı daha az. Onun da iki tane spekülasyonu var: Bir tanesi her ne kadar zararsız bir madde olsa da yabancı bir cisim olduğu için vücudun bağışıklık sistemini kuvvetlendiriyor gibi bir görüş var. Bir başka görüş de meme büyüten kadının zaten meme dokusu az olduğu için kanser gelişme ihtimalinin az olması. Bunlar spekülatif ancak kanseri artırmadığı kesinlikle biliniyor.





‘Kızıma da meme protezi takarım’


Sizce estetik operasyonlarda bir alt yaş sınırı olmalı mı?

Ben de kız babasıyım; benim kızım “Baba ben meme protezi istiyorum” dese yaparım. Çünkü meme protezi hastaların psikolojisini etkiliyor. Özellikle genç kızlarda ya da öncesinde güzel meme sahibi olup sonradan deforme olan insanlarda rahatlama ve kendine güven sağlıyor.



18 yaşındaki birinin memesini yaptırmak istemesi normal mi sizce?

Evet 18 yaşı itibarı ile yapılabilir. Hatta teorik olarak 16 yaşında bile yapılabilir. Erkeklerde gelişim 18 yaşında, kızlarda ise 16 yaşında tamamlanır. Ama hem ailenin kafasının rahat olması hem hasta için ben her zaman 18’i bekliyorum. Ben bir baba olarak kendi kızıma bu ameliyatı yapıyor olsaydım benim de kaygılarım bütün anne babalarla aynı olurdu. İlerde hamileliğinde, emzirmesinde sıkıntı yaşar mı? Mesela ben en güvenli yol meme altı çizgisinden olan izi kullanarak kasın arkasına protezi koyup dolayısıyla memeye, meme bezine hiç dokunmadan meme büyütme ameliyatı yapardım.


Sizin kişisel tercihiniz bu...

Genç, doğum yapmamış kadınlarda yaklaşımım bu. Bunun bir avantajı var; meme dokusuna dokunmadığımız için hamile kaldığında, emzireceği zaman hepimizin kafası rahat, doktorun içi rahat. Meme büyütme bütün estetik ameliyatlar içerisinde aslında tıbbi olarak gereksiz olanı. Örneğin burun estetiği yaptığımızda nefes almam da düzeldi diyerek, meme küçültme ameliyatı yaptığımızda sırt ağrılarım da geçti, karın germe operasyonunda hijyen sorunum bitti gibi hep bir kaçamak vardır ama meme büyütme pür bir estetik. Dolayısıyla bu strateji ile bir hastayı tıbbi olarak gereksiz bir ameliyat yaparken fonksiyon anlamında riske atmamış oluyorsunuz.



Çatlaklar ömür boyu

Peki ya hamilelikte oluşan çatlakları tedavi edebiliyor musunuz?

Çatlak oluştuktan sonra onu giderebilen bir teknoloji hâlâ yok. Çatlak derinin en üst seviyesinde olduğu için o çatlaklar cerrahi olarak uzaklaştırılamadığı sürece bugünün teknolojisiyle hiçbir şey yapılamıyor.


Bir kere çatlak, ömür boyu çatlak...

Aynen öyle... Üzerinde çok sıkı çalışılan bir konu aslında... Değişik lazer tipleri vs. deneniyor ama hâlâ kesin bir çözüm bulunmuş değil.






"Demet Akalın neden süt veremedi?"

Demet Akalın “Çok fazla ameliyat olduğum için süt veremedim” dedi. Protezin nereden konulduğu mu etkili süt verememede?

Süt verme birçok faktöre bağlıdır. Yani ben protez koydurdum ya da 10 defa ameliyat oldum o yüzden süt veremedim diyemez kimse. Bilimsel bir kriter değil. Peki neden veremez? Birincisi süt verme her şeyden önce genetik kodludur. O yüzden bir hasta aslında genetik olarak süt vermemeye programlıysa protez koysanız da koymasanız da zaten veremeyecektir.


Birincil etken protez değildir diyorsunuz…

Kesinlikle, bir protez ameliyatının başarısının ve ileride sorunsuz geçmesinin en büyük kriteri hastanın vücut ölçülerine uygun olmasıdır. Mesela hamilelik esnasında memeler büyür; doğanın memeye verdiği bir büyüme payı vardır. Mümkün olduğu kadar o sınırlar içinde kalmak lazım. Bu sınırlardaki protezler genelde sorun yaratmaz. Sorun çok büyük protez konduğu zaman olur; altta göğüs kafesi üstte meme dokusu... Çok büyük protez her ikisini de sıkıştırdığı için meme dokusunda küçülme yaratır. O yüzden aşırı büyük protezlerde meme bezi, süt veren kısım zarar gördüğü için o kişilerde emzirme problemi görülebiliyor. Hastalar meme başı kesiği yapıldığı zaman süt verilemeyecek sanırlar. Bu doğru değil. Teorik olarak meme başında yaptığımız kesik süt vermeyi engellemez.


Bir taşla iki kuş...

Uygun hastalarda meme üstüne iz bırakmadan yani karın germe ameliyatı sırasında protezi koyabiliyoruz hemen. Yani hasta bir taşla iki kuş vuruyor. Zaten karın germe izi kalacak, o anda meme operasyonunu da aradan çıkarıyoruz iz bırakmadan.




Röpotaj: Damla Çeliktaban



YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.