"Canım sıkılıyor" cümlesi çocuğunuzun ağzından ara sıra çıkacaktır. Ancak bu her seferinde olduğunda, nasıl tepki vereceğinizi bulmak her zaman kolay değildir. Çocğunuzun can sıkıntısını çözmek, ebeveyn olarak sizin göreviniz mi? Yoksa can sıkıntısı çocukluğun doğal bir parçası mı, hatta uzun vadeli faydaları bile olabilir mi?


Can sıkıntısının herhangi bir faydası var mı?

Klinik psikolog Dr. Ashley Castro, "Benim can sıkıntısıyla karşılaşmalarım sonunda beni roman okumaya, kil ile oynamaya ve ev yapımı tiyatro gösterileri düzenlemeye yönlendirdi" dedi ve boş zamanın yaratıcılık için bir fırsat olabileceğini kabul etti. "Planlanmamış ve yapılandırılmamış bir zamana sahip olmak ve ne yapılacağına özgürce karar verebilmek bağımsızlığı geliştirir. Keşfetmeye izin verir, bu da özgüven, özsaygı ve problem çözme becerilerinin gelişmesine katkıda bulunur" diye ekledi.


Pediatrik Psikolog Dr. Diane Franz da aynı şekilde düşünüyor. "Bence bu, sizi biraz daha yaratıcı olmaya ve o anki acil ihtiyacınızın ötesini düşünmeye zorlar. Çocukların öğrenmesi için değerli bir beceri" dedi ve çocuğunuzun bağımsızlığını geliştirme şansının ötesinde, kısa süreli huzursuzlukların çocuklarda dayanıklılık geliştirebileceğini de belirtti. Franz ek olarak şu ifadeleri kullandı: "Ebeveynlerin çocuklarının yaşadığı her sorunu çözmek için bu kadar zorunlu hissetmemeleri iyi bir şey. Rahatsızlık hissetmek ve zaman zaman iyi hissetmemek hayatın normal bir parçasıdır ve çocuğunuzun da zaman zaman böyle hissetmesi sorun değil çünkü bu onların başka durumlarda da bununla baş etmeyi öğrenmelerine yardımcı olur."


‘Canım sıkılıyor’ gerçekte ne anlama geliyor?

Size "Canım sıkılıyor" diyen her çocuğun aynı tepkiye ihtiyacı yoktur ve her durumda tepkiniz yalnızca görmezden gelmek ya da çocuğunuzun kendi başına yapacak bir şey bulmasını sağlamak olmamalıdır özellikle de küçük yaştaki çocuklar için... Dr. Castro, küçük bir çocuğun "Canım sıkılıyor" sözünü daha derin bir ihtiyacın yerine geçen bir ifadesi olarak kullanabileceğini belirtti. "Çocuğunuz gerçekten sıkıldığını düşünebilir ama aslında aç olabilir, o anda ihmal edilmiş hissediyor olabilir. Belki de üzgündür ve 'Canım sıkılıyor' demek, ifade etmesi daha az kırılgan hissettiren bir şeydir."


Küçük yaştaki çocukların ebeveynlerine, çocuklarının "Canım sıkılıyor" dediği anda içinde bulundukları durumu değerlendirmelerini tavsiye ediyor. "Acaba 'Canım sıkılıyor' ifadesiyle çocuk aslında karşılanmayan bir ihtiyacını mı dile getiriyor?" diye soruyor. "Küçük çocuklar için daha büyük resme bakmak iyi bir başlangıç noktasıdır" diye açıklıyor. Bu nedenlerle ebeveynler, çocuklarının davranışlarında belki onlarla daha fazla birebir vakit geçirme ihtiyacına ya da o andaki duygularını daha derinlemesine keşfetme gereksinimine işaret eden başka sinyaller aramak zorunda kalabilirler. Bu da, çocuğunuz "Canım sıkılıyor" dediğinde onunla etkileşime geçmek, bunu sadece dikkat çekmek için söylenen bir ifade olarak görmezden gelmemek anlamına geliyor.


İlginizi çekebilir: Serbest oyun nedir?



Gerçek can sıkıntısına nasıl tepki verilmeli?

Çocuğunuzun gerçekten sıkıldığını anladığınızda, devreye girip bir etkinlik önermek, dikkatini dağıtmak ya da rahatsızlığını hafifletmenin başka bir yolunu bulmalı mısınız? Dr. Castro, çocukların can sıkıntısıyla yüzleşmelerine izin vermeye inanan biri, tabii ki bunun için onlara gerekli araçlar sağlandıktan sonra. "Genel olarak, çocukların düşünceleriyle baş başa kalabilecekleri ve çevrelerindeki dünyayı, illa bir oyuncak veya etkinlik aracılığıyla değil, olduğu gibi keşfedebilecekleri plansız zamanlara sahip olmalarını istiyoruz" diye açıklıyor. Ancak, kendi düşünce ve fikirlerinizi dış bir dikkat dağıtıcı olmadan kucaklamayı içeren bu neredeyse meditasyon benzeri uygulamanın, bir pratik gerektirdiğine de dikkat çekiyor. Özellikle günümüzdeki yoğun programlı ve ekran odaklı dünyada, tüm çocukların böyle bir deneyimi bulunmuyor. "Bu çocuklar için, uygun etkinliklerin neler olduğunu ve hangi olasılıkların mevcut olduğunu anlamalarına yardımcı olmak için biraz daha destek gerekebilir. Ebeveynlerden gelen yönlendirme ve teşvik, sessizliği ve yapısızlığı tolere etme yeteneklerini geliştirirken gerçekten faydalı olabilir" diye ekliyor. Bu, onların kendi başlarına yapabilecekleri bir sanat ve el işi projesiyle başlamalarını sağlamak veya bağımsız oyun oynayabilecekleri, kendi oyunlarını oluşturabilecekleri bir park gezisi önermek anlamına gelebilir.


Büyük çocukların can sıkıntısıyla baş etmesine nasıl yardımcı olunur?

Daha büyük çocuklar can sıkıntısını ifade ettiğinde, Dr. Castro bunun iletişim zamanı olduğunu söylüyor. "Eğer onların kendilerini eğlendirme kapasitesine sahip olduğunu biliyorsanız ve hâlâ 'Canım sıkılıyor’' diyorsa, bence bir konuşma yapılması gerekir" diyor. Çocuğunuz ne yapabilecekleri veya nereye gidebilecekleri konusunda kısıtlanmış hissediyor olabilir ve siz de zamanlarını doldurmalarına yardımcı olacak pratik çözümler sunabilirsiniz; örneğin kütüphaneye götürmek gibi... "Bir konuşma yapılmalı: Tamam, canın sıkılıyor, ne yapmak istersin? Ve belki de bunu yapmalarına engel olan bazı pratik engeller vardır, ki siz ebeveyn olarak bunları çözebilirsiniz." Aksi takdirde, evde üstlenebilecekleri bir proje veya birlikte oynayabileceğiniz bir oyun önerebilirsiniz; fakat can sıkıntısı sorununu "çözmeye" veya bu durumla ilişkili duyguları yok etmeye çalışmamalısınız.


“Canım sıkılıyor” deyişini yeniden çerçeveleme

Dr. Castro, can sıkıntısından bahsederken nasıl konuştuğunuza dikkat etmenizi de öneriyor. Çocuklarınız okulda ve arkadaşlarıyla bu kavramla karşılaşacak olsalar da sizin bu konudaki yaklaşımınız onların zihninde kalıcı olur; eğer onlara, yaratıcılıklarını geliştirebilecekleri ve planlı etkinliklerden özgürce keyif alabilecekleri yapılandırılmamış zamanın değerini göstermeye çalışmazsanız, büyük olasılıkla bu can sıkıntısını kucaklamak yerine, kaçınmaları gereken, son derece olumsuz bir kavram olarak göreceklerdir. "Ebeveynlerin kendi 'canım sıkılıyor' kelimesi kullanımını ve yapılandırılmamış boş zaman hakkında nasıl konuştuklarını takip etmeleri faydalı olabilir" diye belirtiyor. "Çünkü çocuk, oturup hiçbir şey yapmamanın kötü olduğu yönünde farkında olmadan bir mesaj alıyor olabilir."


Dr. Castro, “canım sıkılıyor” kelimesini hiç kullanmamak ve bunun yerine boş zamanı bir fırsat olarak sunmak gibi küçük değişiklikler yapılmasını öneriyor. Unutmayın, çocuğunuzun her anı üretken olmak zorunda değil, bu tükenmişliğe giden en hızlı yoldur, ama doğru bakış açısıyla can sıkıntısı keşif, araştırma ve maceraya yol açabilir.


"Hiçbir şey yapmıyorsun demek yerine, ‘şu an yaratıcı zamanın var’ veya ‘keşif zamanın var’ diyebilirsiniz" diyor Dr. Castro. "Dil kullanımındaki bu küçük değişiklikler, çocuğun bu deneyimleri nasıl algıladığını etkileyebilir, böylece zihninde olumsuz bir çerçeve oluşmaz."


Referanslar

Janna Pollack, “Your Child Says 'I'm Bored'—Here's How to Respond”, https://www.parents.com/your-child-says-im-bored-heres-how-to-respond-11791925




YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.