9 aylık bir yolculuğun ardından bebeğini kucağına almış olan bir anne, bu ilk bebeği olmasa bile, bir süreliğine hayatının odağının değişmiş olmasına alışmaya çalışır, bedeninde gerçekleşen değişimlere ayak uydurmak ister. Kimileri kolay atlatır, kimileri için ilk aylar geçmek bilmez. Bir de bu süreçte etrafta destek olacağına köstek olan insanlar varsa, her şey sarpa sarabilir. İşte yeni anne olmuş birinin sinirini bozacağı kesin olan 10 kişi:

1- Yardım etmeyen yardımcılar

Hamileyken tüm yakın arkadaşlarınızın ve aile üyelerinizin bebek doğunca nasıl da gelip size yardım edeceklerinden bahsettiklerini hatırlıyorsunuz, değil mi? Evet, ama yardımdan kasıtlarının, siz ev işlerine koştururken bebeği sevmek olduğunu anlamamıştınız herhalde.

2- Tatile geldiklerini düşünen ziyaretçiler

Bunlar Yardım Etmeyen Yardımcıların kötü kız kardeşleri. Uzakta yaşarlar, bebeği görmek için sabırsızlanırlar ve siz de kalıp ‘yardım’ edeceklerdir. Ancak aynı zamanda da kendinizi beslemeye vakit bulamazken yemek beklerler sizden. Neden tatile geldiklerinde kendi çamaşırlarını yıkamaları gerektiğini anlamazlar.


3- Geç gelen arkadaşlar

“12 gibi gelip öğlen yemeği getireceğiz.” derler önceki geceden. Saat 11 olur, bebek uyumuştur ve siz de “hayır, uyumamalıyım, birazdan gelirler.” diye düşünürsünüz. Ve sonra geçen her dakika ile birlikte, uyuyarak değerlendirebileceğiniz anları saymaya başlarsınız ve öfkeniz gittikçe büyür. Saat 1 olduğunda, açlık ve uykusuzlukla Hulk’a dönüşürsünüz.



4- Kek getiren kişi

Başta bu insandan nefret etmezsiniz. Emzirmek acıkmanıza sebep olmuştur ve yaktığınız ekstra kaloriler sayesinde kendinizi biraz şımartabilirsiniz. Sonra sabaha karşı 3’te, kendinizi bir elinizle bebeği sallarken, diğer elinizle ise kekin kalanını tıkınırken bulursunuz. Pişmanlık ve öfke bir anda gelir.


5- İnternetin mucidi

Çıldırmanıza sebep oluncaya dek hoşlanacağınızı düşündüğünüz bir başka şey. Hastaneden eve ilk geldiğinizde her şey tuhaftır. Bedeninizde alışık olmadığınız hisler olabilir, bebeğin yaptığı her şey bir garip ve yenidir. Değişik bir şekilde nefes alır ve her türlü kızarıklık gayet normaldir. Ancak gece saat 4’te Google’dan bir şeyler baktığınızda, her şey olduğundan kötü görünür, öyle ki “doğumdan sonra preeklampsi olmayı nasıl başardım?” diye düşünürsünüz. “Bebeğim hem astım hem de impetigo olmuş!!” Muhtemelen hiçbir sıkıntı yoktur, yapmanız gereken tek şey telefonu/tableti derhal elinizden bırakmaktır. Gidişatta bazı şeylerin yolunda olmadığını düşünüyor veya hissediyorsanız, internet yerine bir uzmana danışmanız en iyisi!


6- Düşüncesiz hasta insanlar

Akan burunları ve derinden gelen öksürükleri ile kapınızda belirirler. “Hastaydım geçen hafta. Bulaşıcı değil, merak etme.” derler. Ya da alerjileri suçlarlar. Siz daha “Ellerini yıkayabilir misin?” diyemeden zavallı, savunmasız bebeğinizi okşamaya başlarlar. Hasta bir bebek için endişelenmek kadar korkunç bir şey olmadığını bilmezler.


7- Her şeyi yanlış yaptığınızı düşünen anne

Anneniz, teyzeniz ya da bir arkadaşınız olabilir. Önemli değil. Bazı şeyleri sizden farklı bir şekilde yaptılar. DOĞRU ŞEKİLDE. Niye siz de onlar gibi yapmıyorsunuz? KENDİ İŞİNİZE BAKABİLİR MİSİNİZ ACABA?



8- Mışıl mışıl uyuyan koca

İlk haftalarda, çoğu anne, bebeğinin nefes alışverişi her değiştiğinde uyanır. Bazı babalar ise bebekleri yanı başlarında çığlık atsa bile deliksiz uyumaya devam eder. Yapabileceği pek bir şey olmayabilir – özellikle de bebek açsa ve emziriyorsanız. Ama yine de ondan biraz nefret etmekten alamazsınız kendinizi – hele de ertesi gün yorgunluktan şikâyet ediyorsa.


9- Yeterince Kegel egzersizi yapmayan hamile siz

Doğum öncesi egzersiz sınıflarınızın odak noktalarından birisi, Kegel egzersizleriydi. İçiniz oldukça rahattı; ne de olsa haftada iki kez derse gitmiştiniz. Ama evde hiç yapmadınız. Sorun olmayacağından emindiniz. Doğum sonrasında, geçmişteki kendinize parmak sallamak için bir sebebiniz de yapmadığınız Kegel egzersizleri olabilir. Başkalarına gıcık olmak da sizi yorar ama unutmayın ki kendinize kızmak bu süreçte hiç yardımcı olmayacaktır. En azından kendinize karşı nazik olun.


10- Zili çalıp duran kurye

Kapı zili, bebeğinizi her zaman uyandırmayabilir; ancak daima en olmadık anda çalar. Sonunda huzurla klozete oturma şansı mı buldunuz? Ding-dong! Günlerden sonra ilk kez duş mu alacaksınız? Ding-dong! Emzirmeye mi hazırlanıyorsunuz? Ding-dong! LÜTFEN, PAKETİ BIRAK VE GİT!!



Anne misiniz yoksa aşık mı?

1. Eşinizle baş başa kalmak için fırsat yaratabiliyor musunuz?
2. Sizce evlilik yıldönümünüzde eşinizin size hangisini hediye etmesi olası?
3. Çocuğunuz gece sizinle uyumak istiyor. Hangisini yaparsınız?
4. Eşinizle baş başa tatile çıkma konusunda hangisini söylersiniz?
5. Çocuğunuzla konuşurken “Babamız” sözünü kullanır mısınız?
6. Kendinize en son ne zaman seksi iç çamaşırı satın aldınız?
8. Sizden bahsederken eşinizin şunu demesini istersiniz:
9. Çocuklarınızın yanında sarılıp öpüşür müsünüz?
10. Kalabalık misafir geldiğinde yatağınızda yatırır mısınız?

Facebook Yorumları

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.