Eşim ailemle aramdaki iletişimi çekemiyor
Hocam iyi günler, eşimle yaşadığım sorunlardan dolayı size yazmak istedim. Evleneli 8 ay oldu. 8 aylık flört dönemi geçirdik ve isteyerek evlendik. Eşim bizim memleketten değil. Kültür farkımız var. Eşim ailemle aramdaki iletişimi çekemiyor veya kıskanıyor, bilemiyorum. Lakin karımın yanında babamla annemle telefonla konuşamaz oldum. Asker olduğum için eşimle beraber ailelerimizden uzaktayız. Fakat 2 günde bir yarım saat de olsa babamla konuşmama kızıyor. Hep sorun çıkartıyor. “Telefonla konuşurken beni unutuyorsun, senin umurunda değilim, babanlarla çok konuşacak şey buluyorsun, benimle konuşmuyorsun, benimle ilgilenmiyorsun, bütün gün akşama kadar seni bekliyorum sen telefonla konuşuyorsun” gibi sitemler ederek konuşmamı istemiyor. Aileme giderken elime küçük hediye götürürken bile burnumdan getiriyor. Halbuki ben onun ailesi için de kendi aileme yaptığım her şeyi yaptım. Hiçbir zaman onun ailesiyle konuşmasına bir şey demedim, çünkü normaldir. Babamla konuştuğum konuların hepsini öncesinden anlatmış oluyorum, hepsini biliyor. Ona ilgisiz davranmıyorum, gayet ilgili davranıyorum. Sanırım ailemle aramdaki diyaloğu kıskanıyor. Evleneli 8 ay olmasına rağmen aileme maddi yardımım taş çatlasın 2 defa toplam 300 TL civarıdır. Bunu burnumdan getirdi. Artık dayanamayacağım. Sonuçta annem ve babam, konuşmadan görüşmeden yapamam.
Teşekkür ederim...
Yeşim Tijen’in cevabı:
İnsanlar aileleri, eşleri, çocukları, yakın çevresiyle ipoteklidir sevgili okurum ama bazı kadınlara ipotek yetmez; haczetmeye kalkar sizin eşiniz gibi. Kimi kuzu kuzu uyar, hanım köylü olur, kimi de sizin gibi rahatsız olur, vicdanı sızlar. Kimse kimseyi haczetmemeli, ipotek yeter değil mi? O da yeterince bağlayıcı bir teminat. Unutmamalı, herkesin bir M.Ö.‘sü var. O milattan önce, yani evlilikten önce de ailece yaşanan onca anı ve yaşanmışlıklar var. Orada koca bir geçmiş varken kimsenin o geçmişi gelişiyle silmeye, yok etmeye hakkı yok. Olmamalı da. Kadın yada erkek sonradan gelip bağdakileri kovamamalı. Ailesine sahip çıkamayan biri kendisine de sahip çıkamaz. Bir düşünün, çıkabilir mi?
8 aylık flört devrenizde size kendini göstereceğini mi sanıyordunuz sevgili okurum? Bir kadın sizle evlenmeyi kafasına koymuşsa asla kendini göstermeyecekti. Onun için şaşırmayın, sadece kararlı olun. Nişanlıyken “canım annem, kayınvalidem” olan erkek anneleri, evlendikten sonra çoğunlukla “kaynanam” olmuştur. Öncesinde, kişi tamamen ele geçirilmediğinden farklı yüzler sergilenir. Evlendikten sonra artık bu yüze mahal kalmadığından tamamen farklı olurlar. Çünkü nikahla artık garantidedir. Erkeğe tam hakim olmak, kendinden başkasına olan ilgisine tahammül edememek bunlar hep bazı kadınların bilinen davranışlarıdır; tabii kabul ederseniz. Bunlara boyun eğmek, “aman tadımız kaçmasın” demek aslında boynuna yuları bağlatmak demektir. Neden “Kızım ölene dek kızım, oğlum evlenene kadar oğlumdur” derler? İşte bu yüzden. Kadın erkeği değiştirir. Tıpış tıpış kendi ailesinin evine, hem de zevkle götürür.
Ailenizden uzakta yaşarken -ki aynı şehirde bile yaşasanız- onlarla konuşma ihtiyacı duymanız gayet normal. Değil iki günde bir, her gün bile arayabilirsiniz, onlar sizin aileniz. Arama, konuşma ihtiyacı hissetmeniz çok çok normal bir durum. Siz ne yapmalısınız? Bu durumun böyle huzursuz, baskı altında devam etmesini istemiyorsanız kararlı olacak ve eşinizin söylemlerini takmayacaksınız. Umursamayın, o zaman kabullenmek zorunda kalacaktır. Siz eşinize kendinizi anlatmaya çalışsanız da bu bir kadın savaşı, kazanmak için uğraşacaktır. Takmadığınızı gördükçe yapacak bir şeyi kalmayacak. Bundan sonrasında bilerek hareket edin. Eşinize gereken ilgiyi, sevgiyi de gösteriyorsanız rahat olun. Sorun onun sorunu, kendi içinde çözecek. Bütün gün sizi beklemesi de yine onun problemi. Kendini oyalayacak, geliştirecek bir meşgale bulabilir. Bu konuda onu eşi olarak siz yönlendirebilirsiniz. Size kolaylıklar ve kararlılıklar diliyorum.
Sevgiler...
YORUMLAR