‘Aşk'lı yol

Derin bir nefes aldım ve düz giden yolumdan ara yollara girip kırlarda çayırlarda, zamanı yavaşlatıp içime dönmeye, içime yazmaya vakit ayırdım.

Bir yandan da; ülke yokuş aşağıya iniyorken kendi gerçeklerimi yazmaya elim varmadı. Neşeli, her şeye rağmen, her gün pozitif uyandığım, hayattan maksimum verim aldığım böyle bir dönemimi hatırlamıyorum.

Dünya başıma yıkılsa 'vardır sebebi' diyeceğim bir ruh hali ve elimde -sihirli falan değil - gerçek bir değnek tuttuğum; adı Aşk.

Çok kullanıldığı için algımız aşkı hafife alıyor; hayatta bir kere, herkes yaşar, sanal ya da başka bir kişiye olarak algılıyoruz.

Artık bu kadar bilgiye ulaşabildiğimiz kaynak varken, aşkın daha içten dışarıya; özden göze, kökten meyveye akan bir duygu seli olduğunu biliyoruz.

Deneyimlerken, farkında olsak da olmasak da kendi yolumuza ne çıkarsa, onunla paylaşıp o enerjiyi üretiyoruz.

Planlı programlı, çocuklu, sosyal medyalı bir şehir insanı olarak mucizeler olasılığımın en düşük olduğu bir zamanda benim yolum müthiş bir enerjiye çakıştı.

Algılarımın, kimyamın, yüz kaslarımın mucizeyle değişen tatlı tarafı, şehirli kadınla birleşince; içinden aşk çıktı.

Kendimi aşklı tarafıma kapadım; kendime yazdım, kendimle çalıştım; üretmeden önce gereksiz yere enerji tüketen kanallarımı kapattım, ifadem değişti, duruşum dikleşti, ellerim yumuşadı...

Şimdi paylaşmaya, bu aşklı halimden fayda yaymaya, fark yaratmaya hazırım, çok da heyecanlıyım...

Kafamda projeler, iki ileri bir geri gitmeler, büyümeler ve kelimeler var...

‘Aşk'lı yolumda yanımda kalın, hep birlikte içimize sinsin!