Patron Linkedin
Ülkemizde sosyal medya dendiğinde genelde Facebook ve Twitter algılanıyor. Ben de çoğu zaman popüler konularda yazma tuzağına düşüp Twitter ağırlıklı köşe yazıları yazıyorum. Ama bu haftanın konusu iş hayatının olmazsa olmazlarından Linkedin.
Geçenlerde bir mail aldım. Mail'de iş arayan bir profesyonel Linkedin’de profilinin bulunmasına rağmen bu mecradan hiç geri dönüş almadığını, artık Linkedin’in işe yaramadığını düşündüğünü ve eğer bunun bir çözümü varsa yüzbinlerce Linkedin kullanıcısı arasından kendisini nasıl ön plana çıkarıp iş bulacağını soruyordu.
Öncelikle Linkedin’in gücünü yabana atmamak gerekiyor. Ben aynı dertten muzdarip çoğu arkadaşımla beraber Linkedin profillerini incelediğimde, profillerini oluştururken diğer sosyal medya mecralarında düştükleri hatayı tekrarlayıp kendilerini “abarttıklarını” gördüm. Maalesef ülkemizde personel arayan şirketler de bu görüşteler.
Linkedin yaklaşık 200 ülkede profesyonel şirketler tarafından düzenli olarak taranıyor ve bu şirketler eleman aramıyor olsalar bile kaçırılmamasını düşündükleri profesyonelleri mutlaka istihdam ediyorlar.
Linkedin profilinizi oluştururken öncelikle bu mecranın diğer sosyal ağlar gibi olmadığını unutmayın. Facebook ve Twitter benzeri platformlarda profiliniz çok detaylı olmasa ve bazı bilgileriniz eksik olsa da sorun değil. Linkedin profilinizde ise hiçbir eksik olmamalı. Tüm detayları kendinizi olduğunuzdan daha iyi göstermeden, eksiksiz olarak doldurun. Bilgilerinizi, iş deneyimlerinizi ve almış olduğunuz eğitimleri gecikmeden güncelleyin ve profilinize mutlaka ekleyin.
Linkedin profilinizi oluştururken, kendinizi anlatırken anahtar kelimelerinize dikkat edin ve unutmayın ki ne iş yapıyor olursanız olun artık firmalar yaratıcılıkları ile öne çıkan kişileri işe almak istiyorlar. Başlığınızı seçerken sizinle aynı meslek gurubunda iş arayanların profillerini inceleyin ve mümkün oldukça benzer kelimelerden ve anlatımlardan uzak kalarak ilgi çekici bir profil oluşturmaya çalışın.
Profesyonel bilgilerinizin yanında kişisel bir blog oluşturun ve bu bloğunuzun linkini de Linkedin profilinize ekleyin. Blog oluşturmak için illa yazar olmanıza gerek yok. Beğendiğiniz iş aradığınız mesleğinizle ilgili haberleri ve makaleleri de bloğunuzda paylaşabilirsiniz. Bloğunuzda paylaşım aralığınız istikrarlı olsun. Günde, 3 günde, haftada ya da 15 günde bir kez bloğunuzda paylaşım yapmanız önemli değildir. Önemli olan bunun istikrarlı olmasıdır. İşveren Linkedin profilinizdeki bloğunuza baktığında en son 3 ay önce bir paylaşım yaptığınızı görürse bloğunuzu önemsemeyecektir. Eğer böyle olacaksa, blog konusunu geçebilirsiniz.
Linkedin profillerinizde sadece bir çalışan ya da profesyonel olarak görünmekten kaçının. Profilinizi inceleyen kişi, aynı zamanda sizin sorumluluk alabilecek bir kişi olduğunuzu algılasın. Profilinize daha önceki iş deneyimleriniz için referans alınabilecek kişiler ekleyin ama bu kişilerin referans olarak cv’nizde yer aldıklarından haberleri olsun (referanslarınızın hala o iş yerinde çalışıyor olması önemli, eşinizi dostunuzu referans olarak yazıp şirketleri kandırmayı aklınızın ucundan bile geçirmeyin).
Profil güncelleme tarihinize kadar çalışmış olduğunuz kurum ve kuruluşları ekledikten sonra görev aldığınız projeler varsa bunları belirtmeyi unutmayın. X şirketinde çalışmış olmanızdan daha çok X şirketinin Y projesinde görev almış olmanız, şirketlerin insan kaynaklarını etkilemektedir.
Linkedin profilinizdeki fotoğrafınızın ve görsellerinizin iş deneyimi ve kişisel yetenekleriniz kadar önemli olduğunu unutmayın. Bir gece kulübünde eğlenirken çekilmiş fotoğrafınızda çok hoş çıkmış olabilirsiniz ama bu fotoğrafı profesyonel bir ağda kullanıyorsanız baştan söyleyeyim elendiniz.
Profilinizde yazım dilinize, noktalama işaretlerine ve gramere dikkat edin.
Linkedin profilinizden olumlu not aldıysanız, ilgili insan kaynakları departmanının sizi Facebook, Instagram ve Twitter’da da arayacağını unutmayın. Bu sosyal mecralarda da “Linkedin’de olduğu gibi davranın” demiyorum tabii ama şunu aklınızdan çıkarmayın ki sabahlara kadar eğlendiğinizi gösteren fotoğraflarınız çoğunlukta ise insan kaynaklarında yanlış bir izlenim oluşturma ihtimaliniz yüksektir.
İnternette sosyal medya profillerimizi oluşturduğumuz anda hayatımızın sonuna kadar bizden başka kişilerin de müdahale edecekleri cv’mizin ilk adımını atmış oluyoruz.
Hayalinizdeki kariyere kavuşmanız dileğim ile…
Sevgimle kalın…
YORUMLAR