Sütünüz yetiyor mu?

Hamileliğiniz süresince bebeğinizin bütün besin ihtiyaçları plasenta aracılığı ile sizin vücudunuz tarafından karşılanır. Yenidoğan bebeğiniz için gelişim hızlı bir şekilde devam eder ve gene bütün besin ihtiyacı sizin vücudunuz tarafından karşılanır. Anne sütü bebeğinizin kilo almasını, boyunun uzamasını sağlayan besinleri içerir. Aynı zamanda bebeğinizin beyninin ve sinir sisteminin hızlı ve sağlıklı gelişimine, sindirim sisteminin olgunlaşmasına ve bağışıklık sisteminin güçlenmesine katkı sağlayacak besinlerin tek kaynağıdır. Bunlardan da öte, emzirmek anne ve bebek bağlanmasını sağlayan en güzel eylemdir. Bebeğinizin bütün besin ihtiyaçları karşılanırken fiziksel, sosyal, duygusal sağlığı da büyük ölçüde etkilenmiş olur.

Emzirme aynı zamanda bir anne için de en güzel terapidir. Karşılıklı göz temasının sağlandığı, ten tene temasın olduğu müthiş bir olaydır. Tüm bunları zaten biliyoruz. Lakin bebeğinize kavuşmanıza sayılı günler kala her annenin kafasında dolaşan bazı tilkiler, emzirebilecek miyim diye sorar, bazı tilkiler de sütüm yetecek mi diye sorar.

Her anne çok özel bir durum olmadıkça bebeğini emzirebilir. Emzirmek içgüdüsel bir davranış olmakla birlikte sonradan kazanılan bir davranıştır. Siz hiç emzirebilecek miyim diye endişelenmeyim. Çünkü bebeğiniz emmeyi biliyor ve size de o öğretecektir.

Peki, sütünüz yetecek mi? En büyük kabus da bu sanırım. Siz kafanızdan sessizce ve bu soruyu geçirirken, kısacası kendiniz ile mücadele ederken birden yanı başınızdan yüksek tonla bir ses yükselir:

“Sütün yetmiyor! Bu bebek doymuyor.”

İşte tam bu sırada yapacağınız ilk şey olarak, bunu söyleyen kişiye bebeğin doymadığını nereden anladığını sorabilirsiniz...

Bebeğinizin doyup doymadığını anlayabilmek için önce emzirmeyi, sütün nasıl üretildiğini anlamanız gerekir.

Hamileliğiniz sırasında memeleriniz süt yapmaya başlamıştır. Doğum sonrası bebeğin emmesi ile meme başındaki sinir uçları uyarılır ve beyinde hormon salgılayan özel merkezlere uyarı gönderilir. Ve bu merkezden prolaktin ve oksitosin hormonları salınır.

Süt oluşumunu PROLAKTİN hormonu; sütün atılımını ise OKSİTOSİN hormonu sağlar.

Prolaktin, memedeki alveollerdeki hücrelerin kandaki suyu ve besinleri çekere sütün üretilmesini sağlar. Bebeğinizin sizi emmesi hatta uyanıp ağladığını duymanıza tepki olarak, kan dolaşımınıza oksitosin salgılar. Bu sırada küçük kasların büzülmesine ve süt akışının başlamasını sağlar. Sütünüz iner ve siz de bebeğinizi emzirdiğiniz bu sırada bebeğinizin sütü yuttuğunu duyar, ağzında da sütü görürsünüz hatta bu sırada rahim kasılmalarınızı hissedersiniz ve bu olması gereken bir kasılmadır.

Süt üretimini en fazla tetikleyen şey nedir? Memelerin boş olması!

Memeler en çok ve en hızlı ne zaman süt üretir? Boş olduğu zaman.

Anne vücudu ne kadar süt üreteceğini nerden bilir?

Memeler ne kadar sık ve tam boşalırsa, o kadar çok süt üretir. Memeler ne kadar dolu bir şekilde beklerse, süt üretimi o kadar azalır. Buradan şunu anlıyoruz ki, bebeğinizi ne kadar sık ve bol emzirirseniz, memeleriniz de ihtiyaca göre o kadar süt üretmeye devam eder. Talebe göre arz sistemi çalışmaktadır.

Bebeğiniz her istediğinde EMZİRİN. Sadece bebeğiniz isteyince değil, siz isteyince de emzirebilirsiniz. Canınız istediğinde, memelerinizi dolgun hissettiğinizde, dışarı çıkmadan önce, eve gelince, bebeğinize yakın olmak istediğinizde, ne zaman isterseniz emzirebilirsiniz.

Emzirirken en çok dikkat etmeniz gereken konu da sizin kendi beslenmenizdir. Ne yediğiniz, ne miktarda yediğiniz ve ne yemediğiniz çok önemlidir.

Hamileliğiniz sırasında nasıl beslenmenize dikkat etmek önemli ise aynı şekilde aynı rutin emzirirken de vardır.

Anne sütünün içeriğinde su, yağ, karbonhidrat, protein, vitaminler ve mineraller bulunmaktadır. Dolayısı ile bu maddeleri sürekli yerine koymanız gerekir, bol sıvı tüketin. Bu arada yediğiniz herhangi bir gıdanın bebeğinize dokunabileceği gerçeğini hiç unutmayın. Mesela ben çikolata ürünlerini, alkol ve kahve tüketmedim.

Sütünüzün yettiğini başka nasıl anlarsınız?

Bebeğiniz doğumdan sonraki ilk üç ya da dört gün içinde doğum kilosunun en fazla %7’si kadar kilo kaybedebilir. Üçüncü ya da dördüncü gün sütünüz daha çok gelmeye başladığında bebeğinizin artık kilo almaya başlamasını bekleyebilirsiniz. Bebeğiniz 10-14 günlük olduğunda doğum kilosuna ulaşmış olmalıdır. Bundan sonra anne sütü alan bebeklerin çoğu ilk dört ay haftada ortalama 170-210 gram alır. Bebeğiniz sık sık, genellikle her 1,5 saat ile 3 saat arasında, meme emecektir, bu da 24 saatte ortalama en az 8-12 defa demektir. Bebeğiniz doğumdan sonraki ilk gün ya da ilk iki gün günde yalnızca bir ya da iki bez ıslatır. Üçüncü ya da dördüncü günden itibaren bebeğiniz ıslak bez sayısını artıracaktır. Bundan sonra günde en azından beş ya da altı bez ıslatmalıdır ve bu bezler oldukça ıslak olmalıdır. Bebeğiniz sağlıklı görünüyor, ten rengi iyi durumda, cildi sıkı, kilo alıyor, boyu uzuyor, baş çevresi gelişiyor ve hareketliyse bebeğinizin yeterli miktarda süt aldığına emin olabilirsiniz. Size sütün yetmiyor diyenlere de selamımı söyleyebilirsiniz!

Doğumuna girdiğim bir gebem vardı, annesinin her gün aynı şekildeki söylemlerine dayanamayarak pankart hazırlamış, üzerine de söyle yazmış ve salonun en baş köşesine asmıştı.

“Bu evde sütün yetmiyor, bu bebek doymuyor demek yasaktır”

Sizin de emzirme sırasında, lohusalığınızda sizi motive edecek, size destek olacak insanlara ihtiyacınız olacaktır. Sizi kimsenin üzmesine izin vermeyin!