Emzirme Haftası

Birden uyanarak gözlerimi açtım, hala rüyada mıyım yoksa değil miyim anlamaya çalışırken maalesef rüyada olmadığımı fark ettim. Rüyamda kucağımda bebeğim, emziriyordum.

Emzirmek güzeldir. Kızımı 13 ay emzirdim. Sanırım bebekliği ile ilgili en çok özlediğim kısımdır emzirmek. İlk emme tecrübesini hatırlıyorum da, yanı başımda kızımın ağzına mememi sokmaya çalışan bir hastane hemşiresi. “Hadi hadi” diye baskı yapıyor kızıma. Emmeye başladıkça da çeşitli tezahüratlar ile de heyecanlanıyordu. Kızım biraz emip, bırakıyordu. Yoruluyordu. Ben emzirmeye çalıştıkça orada odama gelip, nasılız diye kontrol eden ve “bu annenin sütü var mı” diye soran bir çocuk doktoru hatırlıyorum. Hatta annenin sütü yoksa getirin hastane tipi pompayı diyerek beni yetersiz, emzirmeyen anne psikolojisine sokan bu doktoru hayatım boyunca unutmayacağım. O zaman ona söyleyemediğim birkaç söz var. Hazır ülkemizde 1-7 Ekim Emzirme Haftası olarak kutlanırken, buradan sesleneyim ona istedim.

Öncelikle canım doktorum, doğumda mahremiyet önemli olduğu kadar da emzirme sırasında da annenin ve bebeğin mahremiyeti önemlidir. Anne ve bebek emzirme sırasında oksitosin hormonu sayesinde aşk içinde dans ederken, sen öyle kapıyı açıp; “bu annenin sütü var mı” dediğinde ne oluyor biliyor musun? Benim beynim, acaba sütüm gerçekten yok mu diye algılayıp, kendini kötü hissedip, etkilenip süt üretimimi etkileyebiliyor. Bebeğim de “kim bu adam, nereden çıktı, ne diyor” diye düşünebiliyor. Sütüm var benim öncelikle canım doktorum. Sana az gibi görünen mememden gelen o koyu renkli sıvı var ya, bebeğim için çok önemli, gerekli, faydalı bir sıvı. Bu sıvıya kolostrum (çeriği sayesinde alerjik hassasiyet doğurabilecek yabancı proteinlerin ve mikropların geçişine karşı korunmak üzere bebeğin bağırsaklarını kaplayan bir antienfektif ajan) denir. Zaten doğumdan sonra hemen bu sıvının gelmesi de son derece normal. Miktarının az gibi görünmesi seni şaşırtmasın, çünkü kolostrum zaten o miktarda gelir. Ayrıca sen benim bebeğimin midesinin büyüklüğünü biliyor musun, ne kadar emmesi gerektiğini, ne kadar miktarın yeterli olacağını biliyor musun? Sizlere de bilgi olsun diye ileteyim: yenidoğan bir bebeğin midesi bir vişne büyüklüğünde ve bir emme seansında 5-7ml kadar miktar yeterli olacaktır. Dolayısı ile sen bizi bir rahat bıraksan rahat rahat sükûnet içinde emecek kızım. Kızımın emmesi ile mememin başındaki sinir uçları uyarılacak ve beynim de hormon salgılayan özel merkezlere uyarı gönderecek. Ve bu merkezden prolaktin ve oksitosin hormonları salınacak. Prolaktin süt yapmaya, oksitosin de bu sütü memeden atmaya devam edecek. Bir talep-arz sistemi devreye girecek yani. Sen bebeğimi doyuramadığımı düşünsen de, mama vermek istesen de buna gerek kalmayacak. Ayrıca emzirme sadece anne sütü demek değildir. Emzirme anne ve bebeğin yakınlaştığı, birbirinin ihtiyaçlarını karşıladıkları bir süreçtir; anne sütü ise o sürecin gözle görünür ürünü.

Tüm bebeklerin anne sütü ile beslenmeye hakkı vardır. Emzirmek sonradan kazanılan bir davranıştır. Anne adaylarına önerim, bu konuda bol bol faydalı bilgiler okumanızı, konunun uzmanlarına danışmanızı veya emzirme eğitimi almanızı öneririm. Özellikle “Anne ve Bebek Dostu Hastane” kavramının da ne olduğunu detaylı okumanızı öneririm.

Hepimize bol emzirmeli günler diler, 1-7 Ekim Türkiye Emzirme haftasını kutlarım.