Doğum da sevişmek gibidir…
Çok kalabalık, çok gürültülü bir ortamda rahat sevişebilir misiniz?
Sevişmek nasıl size özel bir durum ise, doğum da aynen öyledir. Kadının mahremiyeti, bulunduğu ortamın sessizliği, karanlığı ve sıcaklığı çok önemlidir.
Etrafınızda koşturan, panikleyen insanların bulunması, yüksek sesle konuşuyor olması sizi tabi ki de rahatsız edecektir.
Odanızın kapısının sürekli açılıyor olması hatta sizi yarı giyinik halde tanımadığınız insanların görmesi doğumunuz sırasında size gerginlik katacaktır. Savunmasız hatta saldırıya uğramış hissedebilirsiniz.
Bütün memeli canlılar doğum sırasında mahremiyetini korumak isterler. Siz hiçbir hayvanın tanımadığı ve çok kalabalık bir ortamda doğurduğunu daha doğrusu doğurmaya çalıştığını, rahat olduğunu gördünüz mü?
Onları ne kadar çok canlı gözlerse bir o kadar rahatsız olurlar.
Doğumda mahremiyet aslında şöyle bir şeydir:
Bulunduğum oda hafif karanlık, birkaç mumun ışığı ile aydınlanıyor. Rahatlatıcı bir müzik var; Gayatri Mantra çalıyor. Yağdanlıktan mumun sıcaklığı ile mis gibi lavanta kokusu odaya yayılmakta. Arada yanıma gelen doktorum sessizliği bozmamak için fısıldayarak konuşuyor. Odanın kapısı, dışarıdan gelecek her türlü rahatsız edici olaylara karşın kapalı. Etrafta panik ve merak halinde dolaşan kimse yok.
Artık vakit doğumhaneye gitme vakti. Korkmuyorum çünkü bedenim benimle birlikte. Kendime ve bebeğime güveniyorum. Doğumhanedeyim, hayret öyle filmlerde gördüğüm gibi korkutucu değil. Şaşırtıcı bir sıcaklık var ortamda, üşürüm sanmıştım ama yanılmışım. Bebeğimi karşılamak üzere hazırım. Doktorum hala fısıldamaya devam ediyor. Sessizlik ve karanlık eşliğinde bebeğimi kucaklıyorum…
Doğumunuz sırasında aynı anda savunmacı olup bir yandan da mahremiyetimizin koruyucusu olamayabilirsiniz. Bu nedenle belki de doğum öncesinde bazı önemler almak faydalı olacaktır. Doğumunuzun bir gösteri haline dönüşmesini engelleyebilirsiniz.
YORUMLAR