Erkek gibi yaşamak

Ülkenin dördüncü büyük futbol kulübünün başkanı geçtiğimiz hafta bir açıklama yaptı ve

‘Kadın gibi 100 sene yaşayacak yerde adam gibi bir sene yaşarım’ dedi.

Başkanın bu beyanı çok tartışıldı, kadın örgütlerini harekete geçirdi, imza kampanyaları düzenlendi ve en nihayetinde başkan özür diledi. Yani kendince diledi. Özrü kabahatinden büyük denilenlerdendi, ki zaten böyle bir zihniyeti ortaya koyduktan sonra özür dilense ne olurdu olmasa ne olurdu.

Peki neydi bizim toplumumuzda ‘kadın gibi yaşamayı’ bir hakaret ifadesi olarak kullandıran?

Elbette erkek gibi yaşamaktı.

Neydi peki erkek gibi yaşamak?

‘Adam gibi adam’ olmaktı. ‘Delikanlı’ olmak, namusa, şerefe, anaya laf söyletmemek, ama yeri geldiğinde bir başkasının ‘anasını belleyebilmekti.’

Daha çok küçükken ‘kız gibi ağlamamayı’ öğrenmek, büyüdüğünde de ‘karı gibi konuşmamak’tı erkek gibi yaşamak.

Errrrrkek adam olmaktı erkek gibi yaşamak, küçükken ‘hadi amcalara pipini göster’mekti.

Karşı cinse ilgi duymak değil; ‘karı kız’ peşinde koşmak, ‘kız tavlamak’tı.

İstediğin zaman, istediğin saatte özgürce dışarı çıkabilmek, aynısını karın, kız kardeşin yapmak istediğinde izin vermemekti. Dahası, istediği zaman, istediği saatte özgürce dışarı çıkan kadınların, kuyruğunu sallayan dişi köpek olduğunu düşünmekti.

Evde zinhar herhangi bir iş yapmamak, sıcak yemeğin, temiz kıyafetin, ütülü pantolonun önüne gelsin diye beklemekti erkek gibi yaşamak. ‘Kadın işine’ elini sürmemekti.

En yakın çevrendeki kadınları kutsallaştırmak, ama mesele bir başkası olduğunda –örneğin trafikte önüne kıran bir kadın şoför- onu hem sözlerinle hem de fiziksel olarak taciz edebilmekti.

Fiziksel üstünlüğünü her yerde bir güç unsuru olarak kullanmak, erkek olmayı penisinin olması ve kas kuvvetinden ibaret sanmaktı.

‘Kadın gibi yaşamayı’ kadının çocuk bakıp ev işi yapmaktan ibaret sanmak, kadınların, erkeklerin hayatını daha kolay ve zevkli hale getirmek için var olduklarına inanmak ve bu ataerkil değirmene böyle dönmeye devam etmesi için su taşımaktı erkek gibi yaşamak...

Asıl meselenin erkek ya da kadın gibi değil, insan gibi yaşamak olduğunu görememekti.