(Çocuklu) Hayat, Sen Planlar Yaparken (Çocuğunun) Başına Gelenlerdir

Hayatın ne olduğu üzerine söylenmiş en güzel, en doğru sözlerden biridir belki de John Lennon’ınki:


Hayat, sen planlar yaparken başına gelenlerdir.


Bunu çocuklu hayata uyarlayacak olursak, ‘Çocuklu hayat, sen planlar yaparken çocuğunun başına gelenlerdir.’


Aslında hayatın ne olduğunu en güzel çocuklar öğretir insana... Bir kere içine doğdukları hayatı ortadan ikiye ayırırlar, ‘Çocuktan Önce’ ve ‘Çocuktan Sonra’ olarak... Ne kadar çocuklu hayatı sindirseniz de, ne kadar çocuktan önceki hayatınızı olduğu gibi devam ettirmeye gayret ettirseniz de evinizin düzeninden günlük programlarınıza, uzun vadeli planlarınızdan banka hesaplarınıza kadar her şeye bir ortak çıkmıştır artık, hiçbir şey eskisi gibi değildir...


Çocuklar, hayatın ne olduğunu en güzel, en kısa yoldan, en net şekilde öğreten varlıklardır belki de... Bütün öncelikleri, bütün planları, bütün programları alt üst edebilir, sıfırlayabilir, yeniden yazabilirler.


En basitinden, günlük planlar yaparsınız. Bir arkadaşınızla buluşmak üzere, akşam sevgilinizle/kocanızla bir yere gitmek üzere, belki çocuklu hayatınızın seneler sonra ilk baş başa tatilini yapmak üzere... Ama hayatın sizin yaptığınız planlardan ibaret olmadığını hatırlatır size çocuğunuz... Hastalanır mesela... Yemeğe çıkacağınız akşamın sabahında ateşlenir. Tatile gideceğiniz günün öncesinde rahatsızlanır. Sizin planlar yeni baştan şekillenir, her şey ona göre düzenlenir. Mum ışığında yemek yemeyi planladığınız saatleri çocuğunuzla birlikte acil serviste geçiriyorsunuzdur. Kızgın kumlardan serin sulara atlamayı umuyorken aynı serin sularla ateşi düşmeyen çocuğunuzun alnına kompres yapıyorsunuzdur.


İşin bir de uzun vadeli tarafı var... Çocuğunuzla ilgili hayalleriniz vardır. Okutmak istediğiniz okullar, yapmasını istediğiniz sporlar, icra etmesini istediğiniz bir meslek, kurmasını istediğiniz bir aile... Ancak hayatın sizin planladığınızdan çok farklı olduğunu yine çocuğunuz öğretir size... Belki bambaşka bir alanda uzmanlaşır, belki okulu bile bırakır. Dünyanın bir ucuna taşınır, hayal ettiğinizden çok farklı bir aile kurar (ya da kurmaz). Bazen hiç planlamadığınız, ummadığınız, aklınıza bile getirmek istemediğiniz olaylarla hayatın kaç bucak olduğunu o öğretir size...


Geçen hafta, bu köşedeki yazmak üzere bilgisayarımın başına geçmeyi planladığım saatlerde oğlumun ateşlenmesi, ardından günler süren doktor ve hastane ziyaretleri, tetkikler, beklemeler, kusmalar ve ishaller, soru işaretleri, biriken işler, verilen sözler, yetiştirilemeyen teslimler sonrasında bir kez daha fark ettim ki çocuklu hayat, sen yazını yetiştirmeye çalışırken çocuğunun ateşlenmesi, sen yorucu bir günün sonunda ayaklarını uzatmış otururken çocuğunun uykusundan ‘kabus gördüm’ diye uyanması, sen bir yere gitmek üzere evden çıkarken çocuğunun okulundan gelen telefonla kalbinin küt küt atması ve bütün planlarının bozulmasıdır.


Ve insanın, planlarını bozacak bir çocuğunun olması ne güzel şeydir...


YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!
  • Misafir kesinlikle dogru bir yazi.....
    CEVAPLA
  • Misafir hc beni anlatmadi negatif dusunce ceker herkesin basina gelmiyo okadarda diil dedirtiyo
    CEVAPLA
  • Misafir bütün anneler okuyunca aaa bizi anlatıyor demiştir eminim. kalem tutan ellerinize sağlık :)
    CEVAPLA
  • Misafir seviyorum seni
    CEVAPLA
  • Misafir :)
    CEVAPLA

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.