Karaköy mekanları
Şimdilerde herkesin gözü Karaköy’ün üstünde… İstanbul’un son yükselen trendi.
-
Önce Nevizade idi. Sonra Asmalımescit ve Şişhane, sonra da Galata oldu... Şimdilerde herkesin gözü Karaköy'ün üstünde... İstanbul'un son yükselen trendi. Bundan bir 10 sene öncesine kadar Karaköy'de aksam ya da hafta sonu açık olan yer yok denecek kadar azdı. Sadece işi olanların gittiği bir semtti. 2004 yılında Karaköy'ün antrepolarında Türkiye'nin ilk modern sanat müzesi İstanbul Modern açılmasıyla semtin yüzü değişmeye başladı. Demirci ve elektrikçiler yerlerini yavaş yavaş galeri, kafe ve tasarım mağazalarına bıraktı. Karaköy bugünlerde kendine has bir semt. Bir yanı güzel, bir yanı cirkin, sokaklar gri, ama denizin maviliği hemen dibinizde...
1 / 15 -
Alles Cafe & Shop: Karaköy'ün popüler 2. sokağı olma yolunda ilerleyen Arapoğlan Sokak üzerinde bulunan Alles, Karaköy'ün hem tasarım ürünleriyle hem de lezzetleriyle ön plana çıkan mekanlarından birisi. Kahve dükkanı ve tasarım ürünleri satan dükkan konseptini bir arada sunan Alles, insanı eskiye götüren ambiyansını retro ürünleri ve dekorasyonuyla sağlıyor. Misafirler bu atmosferde kendilerini ya birbirinden farklı tasarımları incelerken buluyor ya da karşı konulmaz leziz kahveleri yudumlarken. Retro zevklere hitap eden ürünleri ve lezzetli menüsüyle birçok tasarım mağazasına kıyasla daha uygun fiyatlara sahip Alles Coffee and Shop, üyelerimizi %15 daha ayrıcalıklı ağırlıyor.
2 / 15 -
Ali Ocakbaşı: Türk geleneksel mutfağındaki değişimin öncülerinden olan Köşebaşı'nın sahibi Ali Akkaş'ın oğlu Okan Akkaş, yarattığı Ali Ocakbaşı markası ile İstanbul'daki ilk modern ocakbaşı konseptinin mimarı oldu. Babası gibi Okan'da kebap algısına farklı bir soluk getirmeyi hedefliyor. Ali Ocakbaşı tarihi Grifin Han'daki mekanında muhteşem bir Haliç manzarasında ağırlıyor misafirlerini. Lezzet severlerin iştahını kabartacak da bir menüleri var. Kebabı modern yorumuyla sunan Ali Ocakbaşı'nda, pastırmalı humus, sıcak ezme salata ve beş ayrı otla hazırlanan Ali salata mutlaka denenmesi gereken lezzetlerin başında geliyor. Spesyalleri arasında; Ali Kebap, özel sosunda marine edilmiş Şaşlık, tandır fırınında lavaş ile servis edilen Uykuluk ve Kaburga'nın yanı sıra vejetaryenler için de özel seçenekler bulunuyor. İsteyenlerin ocakbaşı ritüeli yaşayabileceği, isteyenlerin muhteşem İstanbul manzarasının tadını çıkararak lezzetli bir sofranın tadını çıkarabileceği şekilde düzenlenmiş olan mekanda müzikler de bir hayli keyif verici. Rezervasyon yaptırırken GastroClub üyeliğinizden bahsetmeyi unutmayın!
3 / 15 -
Balkon Sefası: Peyzaj mimarlığı ve tasarım dünyasında yepyeni bir marka olan Balkon Sefası, Kumbaracı Yokuşu'nun Tophane'ye bağlanan ucunda bizlere birçok konsepti aynı anda sunuyor. Balkon Sefası'nda gün harika sabah kahvaltılarıyla başlıyor. Organik ballı granola, kruvasan strudel kahvaltılar ve içinde hiçbir yerde aynısını tadamayacağınız bir çemenin gizli olduğu mutlu bir kahvaltı...Ev yapımı reçeller, sıcak ekmekler, organik zeytinyağı ve taze yeşillikler kahvaltının olmazsa olmazları. Öğle saatlerinde ise; salatalar, sandviçler ve ekmek üstü aperatifler ile farklı arayışları olanları bir araya topluyor. Balkon Sefası'nda günün her saati kahve için doğru saat... Kahveler İtalyan bir marka olan Caffe L'antico'dan. Mekan sahibi Nilşah Ağaoğlu, esspressoyu denemeden Kumbaracı Yokuşu'na tırmanmayın diyor. Evet burası zirveden önceki son espresso durağı... Bunun yanı sıra, ince cam bir demlikte zarifçe servis edilen dünya çaylarının yanında; kremalı havuçlu kek, karamelli & limonlu cheesecake,cevizli browni sunumlarıyla ve tatlarıyla ön plana çıkan lezzetlerden sadece bir kaçı... Unutmayın üyelerimizin %15 indirimi var.
4 / 15 -
Bank: Birçok kişinin koyu sohbetle, leziz yemekleriyle ya da bilgisayarlarıyla "kişiye özel" ofis konsepti ile renklendirdiği mekan, hayat ağacı teması üzerine oturtulmuş. Ağacın dallarını temsilen kafenin çeşitli yerlerinde görülen konstrüksiyonlar ve yumuşak aydınlatmanın sakinleştirici etkisi var. Bank'ın menüsünü dizayn eden isim ise daha önce Asitane'nin mutfağında çalışmış şef Bengi Kayhan. Orjinalliğinden ödün vermeden herkese hitap eden bu menü dışında ise hatrı sayılır kalitede bir de kahvaltı menüleri var. Menünün diğer global tatlarını ise Türk işi dokunuşlarla damak tadımıza adapte etmişler. Örneğin Amerikan Sloppy Joe'ya nar ekşisi katarak Türkleştirmişler ve daha da lezzetli hale getirmişler. Böylesine farklı bir tecrübenin müdavimi çok olduğundan ne yazık ki rezervasyonsuz yer bulmak çok zor ve 22.30'da kapanıyor. Bu eşine az rastlanır kafede ki yemek tecrübesi üyelerimize %20 daha avantajlı.
5 / 15 -
Burger Lab: Burger konusunda fast food tatların ötesini arayan damaklara hitap eden ve burger yapmanın incelikli bir iş olduğunu her burgeri ile kanıtlayan bir yer burası. Burger Lab ile burgerler artık pratik bir lezzet değil, ciddiye alınması gereken özel bir sofra klasiğine dönüşüyor. Her damak zevki için bir burger mutlaka var. Eğer acı seviyorsanız Mad Burger'i, sucuk seviyorsanız ise Soujouk Burger'i mutlaka denemenizi öneririz. Burger Lab, köfteleri için üç ayrı pişme düzeyi sunuyor. Az, orta ya da çok pişmiş olarak sunulan burgerlere mutlaka karamelize soğan eşlik ediyor ve burger lezzetini tamamlıyor. Burger sevenlerin vazgeçilmezi haline gelen Burger Lab, üyelerini Karaköy şubesinde %20 indirimle ağırlıyor.
6 / 15 -
Forneria: Forno Portekizce'de "fırın"demek, dolayısıyla Forneria'nın "fırından çıkan yemek" demek olduğunu varsayabiliriz. Bu konseptin hakkını vermek için ise kurulumu 6 gün süren bir fırın getirtilmiş. Böylesine özel bir taş fırının ithal edilip Pizza yapımında kullanılmaması da tabii ki düşünülemez. Pizzaları mutlaka deneyin. İtalyan mutfağı ağırlıklı menüdeki fırın yemeklerinin yanı sıra, keyifli kahvaltı seçenekleri ve kırmızı et-tavuk-balık gibi et türlerinin her birinden özenle seçilip eklenmiş birer ana yemek de dikkat çekiyor. 11 Leblon'dan sonra ünlü Şef Arda Türkmen'in 2. mutfağı olan Forneria da üyelerimize %10 daha avantajlı.
7 / 15 -
Liman Lokantası: 1930'ların art dekor havasıyla restore edilen Liman Lokantası, İstanbul'lular için 1951'den kalma bir gelenek. Karaköy'ün en eski mekanlarından hem de sizi şehrin stresinden alıp götürmeye hazır... Öğlen ve akşam yemeklerinde, özel günlerinizde, davetlerinizde, toplantılarınızda her zaman mükemmel bir adres. Galata'dan Adalar'a uzanan manzarasında "İstanbul'da yemek yiyorum" hissini doyuran bir GastroMekan. Menüsünde ise geleneksel Türk Mutfağı'ndan lezzetleri ve zengin balık çeşitlerini bulabilirsiniz. Unutmayın, üyelerimiz hafta içi %15, hafta sonu %10 daha ayrıcalıklı ağırlanacak!
8 / 15 -
Namlı Gurme ve Namlı Port: Kaliteli ve özenle seçilmiş ürünler sunma hedefiyle gıda sektörüne giriş yapan Namlı Pastırmacılık, daha sonra peynir, et çeşitleri, şarküteri ve diğer gıda ürünlerini de bünyesine ekleyerek kuşaktan kuşağa bugünkü geniş ürün yelpazesini oluşturdu ve genişletmeye devam ediyor. 2007'de Karaköy'de kurulan Namlı Gurme ile de, ilk defa cafe restoran ve şarküteri üçlüsü bir araya geldi. Gerçek bir kahvaltı yapmayalı ne kadar oldu? Namlı Gurme'nin sunduğu kahvaltılık çeşitleri göz kamaştıran türden. Her biri kendi yöresinden gelen envai çeşit peynir, zeytin, reçelin yanında damak tadınıza uygun bol seçenekli kahvaltılıkları bulabiliyorsunuz. Mekanın standart kahvaltı tabağını tercih etmeyenler ise istedikleri gibi bir tabak oluşturabiliyor. Üstelik burada sadece kahvaltılık sunulmuyor, ürün yelpazesi çok geniş. Eğer bir gurmeyseniz 1000'e yakın özel gurme ürününün yanında organik ürünler de bulabilirsiniz. Ayrıca, güzel bir yemek istediğinizde seçebileceğiniz günlük olarak sunulan sıcak ve soğuk ev yemekleri, ızgara et ve tatlı çeşitlerini; atıştırmalık şeyler istediğinizde mercimek köftesi ya da karpuz - peynir ikilisini bulabilmek için günün her saati uğrayabileceğiniz bir yer burası. Geniş ürün yelpazesiyle Karaköy'de Namlı Gurme ve Namport Cafe şubelerinde üyelerimizi %10 daha ayrıcalıklı ağırlanıyor.
9 / 15 -
Nano Cafe: Karaköy'ün ara sokaklarından birinde, eskiden bir büfe olarak kullanılmış ufacık bir mekan burası. 'Nano' ismi de bu ufaklığından geliyor ama mekanın sahiplerinin iç ve dış dizayna verdikleri önem, küçüklüğün o kadar da önemli olmadığını vurguluyor. MATU İstanbul ofis binasının giriş katında bulunan Nano Cafe'nin tasarımı ve uygulaması da yine MATU İstanbul'a ait. Nano'nun kaldırımda bulunan sarı sandalyelerini görünce hissedilmeye başlanan sıcak atmosferi, içeride sürekli çalan Fransız radyosu ve hoşsohbet insanların varlığıyla daha da güçleniyor. Duvarlarda asılı olan ünlü fotoğrafçıların eserleri sizi şaşırtmasın çünkü her ay farklı bir mini serginin Nano'yu ziyaret etmesi dönem dönem farklı fotoğraflar görmenizi sağlıyor. Nano'daki atmosfer göze hitap ettikten sonra, etkisini menüde bulunan özgün lezzetlerle sürdürüyor. Douwe Egberts kahvenizin yanına eşlik edecek tatlıyı seçerken kararsız kalabilirsiniz. Bitter çikolatayla yapılan mozaik kek, balkabaklı cheesecake ve incirli cheesecake Nano'nun enlerinden. Ayrıca; bitki çayı, kurabiye ve sandviç seçenekleri de kendilerini menünün en güzel yerinde sergiliyor. Tasarımın ve lezzetli bir kahvenin her şeyden daha önemli olduğunu hissetmenizi sağlayan Nano Cafe'de üyelerimiz %10 daha avantajlı ağırlanıyor.
10 / 15 -
Nublu: İlhan Erşahin'in ortaya çıkardığı "Nublu", New York City'de 62. Avenue'dan sonra Türkiye'de ilk kez Beyoğlu Jurnal Sokak'ta açılmıştı. Bir süre önce kapanan mekan bu kez Karaköy'ün son yıllardaki yükselişine dayanamayarak, Karaköy'de Bankalar Caddesi'nin başında yer alan Gradiva Otel'de açıldı. Nublu, her bakımdan underground bir mekân. Otelin iki kat altında bulunan ve kendi de, biri asmakat iki kattan oluşan ufak bir yer. Duvarlarını İstanbul fotoğrafları ve New York'taki Nublu'ya ait fotoğraflar süslüyor. Dekorasyon sade tutulmuş çünkü burada esas konu, Erşahin'in deyimiyle "iyi müzik ve iyi insanlar". Müzik direktörlüğünü de İlhan Erşahin'in yaptığı mekânda Hess is More, Brazilian Girls, Alex from Tokyo ve yerlilerden de 123, Yasemin Mori, Nil Karaibrahimgil ve BaBa ZuLa gibi bir kısmı caza bir yerinden değen, bir kısmı cazla komple alakasız isimlere rastlayabilirsiniz. Önemli bir not, mekanın açılış saati: 22.30. Unutmayın, üyelerimiz %10 avantajlı ağırlanıyor.
11 / 15 -
Peninsula Restaurant: İstanbul'un tarihini gözlerinizin önüne seren eşsiz manzarasıyla ve tadına doyamayacağınız lezzetleri ile Peninsula Restaurant size unutulmaz bir yemek vaad ediyor. Peninsula Restaurant'ın terasından Topkapı Sarayı, Ayasofya Müzesi, Galata Kulesi, Haliç tarihi yarımadası ve Boğaz'ın tüm güzelliklerini aynı anda görme fırsatı yakalayabilirsiniz. Özel davetleriniz ve iş yemekleriniz için de nezih bir ortama sahip Peninsula Restaurant, Türk ve dünya mutfaklarından seçkin lezzetler sunuyor. Güler yüzlü personeli ve kusursuzu amaçlayan müşteri memnuniyeti ile üyelerimizi öğlen servislerinde saat 16.00'a kadar %25 ve akşam servislerinde de %15 daha ayrıcalıklı ağırlıyor. Rezervasyon yaptırırken üyeliğinizden bahsetmeyi unutmayın.
12 / 15 -
Wom Karaköy: 'Word of mouth' etkisinin gücünden ilham alınarak adı konulan WOM Karaköy, sıcak ve samimi atmosferinde sunduğu mütevazi olduğu kadar benzersiz lezzetleriyle misafirlerini ağırliyor. Yöresel tatların yanında dünya mutfağından lezzetlere de yer veren WOM'un menüsü bir hayli geniş. Günün farklı saatlerindeki; sabah-öğle-akşam yemekleri için farklı alternatiflerle geliştirilen menüde Confit Somon Linguini, Sirloin Steak, Wom Kalamar Salatası, Bonibon Burger gibi seçenekleri bulabilirsiniz. Yöresel lezzetlerden Karadeniz Mıhlama, Çıtır Mantı, Wom Serpme Türk Kahvaltısı ve daha fazlasını misafirlerine sunan WOM, öğle yemeklerinde mekanda oturma fırsatı bulamayanlar için de farklı seçenekler geliştiriyor. WOM, evde tek başına çalışmak istemeyen ya da kasvetli ofis ortamından sıkılanlara rahatlatıcı atmosferinde sunduğu kahve ve çaylara eşlik eden ıslak kek ve cheesecake'lerliyle keyifli bir çalışma ortamı da sağlıyor. WOM, üyelerimizi %20 daha avantajlı ağırlıyor.
13 / 15 -
Bando: Karaköy-severler için bir numarali yer diyebiliriz. Üstelik buluşmanız günün hangi saatinde olursa olsun size mutlaka eşlik edecek bir lezzet bulabileceğiniz bir yer Bando Cafe. Denizciler sokak üzerinde 1950'li yıllara dayanan bir binada yer alıyor. Bando Cafe'yi iki erkek kardeş işletiyor. Murat Köroğlu ve Efe Yiğit Köroğlu. Herşeyi de kendileri yapmışlar. Cafe'nin dekorasyonu muhtesem. Sıcacık bir ortamı ve kendine özgün tarzı var. Piyanonun üstünde duvarda asılı Bando kıyafeti sizi geçmişe, ilkokul yıllarınıza götürecek. Yemeklere gelince, organik ekmeklerden tutun, özel soslarla hazırlanan salatalara kadar kalite, lezzet ve mükemmel servis bir arada. Yemeğin ardından sohbetinize Bando Cafe'nin özel olarak harmanlanan kahveleri ile devam edin. Unutmayın, Bando Cafe üyelerimizi %25 daha avantajlı ağırlıyor.
14 / 15 -
SUB Cafe: Türk kahvaltısı, Türk lezzetleri, otantik bir atmosfer ve alaturka bir servis... Sub, Karaköy'deki değişime yön veren işletmelerin başında geliyor. Eğer bir pazar sabahınızı bu etkenleri mükemmel harmanla birleştirmiş bir mekanda geçirmek istiyorsanız, Sub Cafe sizin lokasyonunuz. Harika kahvesi, tereyağı & kuruvasanı, ekmekleri, Türk şarküterisi, yumurtalı lezzetleri, zeytin, peynir ve reçel çeşitleriyle yok yok. Mutlaka rezervasyon yaptırmayı unutmayın, üyelerimiz %20 avantajlı ağırlanıyor.
GastroClub, avantaj ve ayrıcalıklarını, HTHayat okuyucularına özel %25 indirimle yıllık 120 TL yerine 90 TL'ya sunuyor. Tek yapmanız gereken satın alırken promosyon kodu olarak HTHayat yazmanız.
15 / 15
YORUMLAR