Sanat ve televizyon camiasından isimlere, inandırıcılık adına bu sahnelerin gerekli olup olmadığını ve kendi tercihlerini sorduk.




Türkan Şoray: ‘Kural koymasam aşırı şeyler isteyeceklerdi’

“Sinemaya ilk girdiğim yıllarda kural koymasaydım bana öyle senaryolar gelecekti ki, aşırı şeyler isteyeceklerdi. Bu nedenle kendime sevişmez, öpüşmez kuralları koymuştum. Ne olursa olsun toplumun değer yargıları var, muhafazakâr bir toplum içerisindeyiz. İster istemez böyle düşünüyordum. Fakat bugün toplum değişti. Televizyonun gelmesiyle, yabancı filmlerde sevişme ve öpüşme sahnelerinin çoğalmasıyla bunlar normal karşılanmaya başlandı. Ben de bir süre sonra hâlâ kurallarım var diyemezdim. Bir sinemacı olarak bu tür sahnelerin gerçekçiliği vermesi gerektiğini biliyordum ve Mine filmi teklif edildiğinde, ‘Siz haklısınız artık bu tür sahneler çekilebilir’ dedim ve Cihan’la inanılmaz sevişme sahneleri çektik. Sonradan Allah’tan eşim oldu. Ben buna hiçbir zaman karşı değilim ama çıplaklık ve cinsellik belirli bir estetik ölçüde, ticari kaygı olmadan kullanılmalı.”




Deniz Akkaya: ‘Öpücük olmadan da aşkı anlatabilirsiniz...’

“Dünya sinemasında var olan bir şeyi biz Türk sinemasında nasıl yadsıyabiliriz ki? Sinema hayatın bir aktarımıdır. Biz hayatın içinde en azından üremek için sevişmiyor muyuz? Tabii bunun filme bir katkısı varsa ve bu gerekiyorsa olmalıdır. Tamamen ticari anlamda kullanılmasından bahsetmiyorum. Aşkı milyonlarca şekilde yorumlayabilirsiniz. İçinde bir öpücük, el teması olmadan da aşkı anlatabilirsiniz, erotik bir şekilde de.”







Müjdat Gezen: ‘Hiçbir filmde öpüşmedim’

Bu durum senaryoya göre değişir. Örneğin, seyirci burada öpüşmeye ne gerek vardı da diyebilir veya artık öpüşsünler diye de bekleyebilir. Ben komedi filmleri yaptığım için hiçbir filmde öpüşmedim. Bu konuda seyirci gözünden tam olarak bakamıyorum. Fakat gerekliyse olmalıdır.





Tuvana Türkay: ‘Çıplaklık beni rahatsız ediyor’

Filmlerin inandırıcılığını tek bir şeye bağlamak anlamsız. Bir proje inandırıcıysa bütünüyle ve senaryosunun tamamı ile inandırıcıdır. Sevişme ve öpüşme sahnelerinin irdelenmesi bana garip geliyor. Yeşilçam hayranı biri olarak, eski Türk filmlerine baktığımızda aşklar bu sahneler olmadan da anlatılabiliyordu. Her şeyin açık seçik gösterilmesi bazen bir oyuncu olarak beni bile rahatsız edebiliyor. Bu biraz da zihniyetle alakalı, yurtdışında bunlar sorun olmuyor.





Metin Arolat: ‘Beklentiye göre sanat yapılmaz’

Hayatın içinde olan şeyleri anlatmak, sinemanın samimiyetini gösterir. Asıl gösterilmesi gerekilen yerde o sahnelerin olmaması inandırıcılığını kaybettirir. Ama bu gişe için yapılmaz. Seyirci beklentisine göre sanat yapılmaz.



Haber: Ebru Ayaz

Facebook Yorumları

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.