Ülkemizde yaşayan, genç yaşlarından itibaren gözler önünde olan, güzelliğiyle ve oyunculuğuyla dikkat çeken bir kadın Bade İşçil. Her zaman göz önündeydi, hep merakla izlendi.


Henüz 15 yaşındayken Türkiye’nin en ünlü adamlarından biriyle ilişki yaşadı, güzelliğiyle dikkat çekti, daha sonra oyunculukta da kendini kanıtlayıp önemli yapımlarda rol almayı başardı. Belki de hala Bade İşçil’in bekareti üzerinden yapılabilen gevşekçe konuşmaların sebebi de bu. Ama bu yazıda magazin anlayışının insanların yaşam öykülerini ve enerjilerini nasıl tüketebileceğinden bahsetmeyeceğiz.




Hikayesini bildiğimiz kadarıyla Bade İşçil sarışın, güzel, öyle Türk kızlarına çok benzemeyecek türde güzel ve ‘mutaassıp’ kadın anlayışını benimsemiş bir kadın. Bekareti, yaşam tarzı hakkında yaptığı açıklamalardan bunu okuyabiliyoruz. Daha sonra başka bir adamla evlendiğinde “evimin kadını, çocuğumun anasıyım” tarzı paylaşımlarla kendini ifade ederken birden bire onun da aslında şiddet mağduru kadınlardan biri olduğunu gördük.




Eşinden şiddet görüyor, boşanmak istiyor, boşanamıyor, ortada küçük bir çocuk var, ailelerden baskı görüyor, hakkında dedikodular gırla gidiyor, işin o hiç ama hiç sevmediğim ‘magazin’ tarafında ise olup biten her şey dikkat çekebilecek bir gündelik haber muamelesi görüyor.


Neticede boşandıklarını biliyoruz. Mart ayının başlarında yeniden barıştıkları haberini almıştık. Bugün öğrenildiğine göre de, mal paylaşımı ile ilgili bir sorundan dolayı boşanma davası yeniden açılmış.



İşçil, Süalp'le yeniden bir araya geldikten sonra bu fotoğrafı sosyal medyada paylaşmıştı.


İlk kez duyduğumuz bir hikaye değil. “O adamla niye hala birlikte olduğunu” bir türlü anlayamadığımız kadınlardan yalnızca biri Bade İşçil. Magazin dünyasında "şiddet gördüğü eşine/sevgilisine geri dönen güzel kadın" örnekleri çok.


Şiddet döngüsüne esir olan kadınlar


Burada her kadının fikir sahibi olması gereken bir kavram çıkıyor karşımıza: Şiddet döngüsü.


Dünyada her 4 kadından birinin eşinden ya da ailesindeki erkeklerden birinden şiddet gördüğünü düşünecek olursak, bu şiddet döngüsüne maruz kalmış kadınlardan biri olmanız ya da böyle en az bir kadın tanıyor olmanız çok olası.


Sosyal psikolojinin uzun uzadıya incelediği konulardan biri olan şiddet döngüsü, basitçe 4 aşamada açıklanabilir:




morcati.org.tr'nin hazırladığı Şiddet Döngüsü tablosu


Hikayeyi canlandırmanız çok da zor olmadı değil mi? Çevremizde şahit olmasak bile pek sevilen o dizilerde, filmlerde ya da magazin haberlerinde bu tür döngüsel şiddete sık sık şahit olabiliyoruz ne yazık ki.


Başlangıçta ufak kıskançlıklar gibi görülen baskılarla başlayan şiddet, hiç fark ettirmeden dozunu arttırıp kadınları esir edebiliyor. Şiddet Döngüsü aşamalarını takip eden baskı, gidip gelen, durup özür dileyen ve geri dönen bir sistemle ilerlediğinde kadınların bir kalemde şiddetin kaynağını hayatından uzaklaştırması gittikçe zorlaşıyor.


İşin kötüsü şiddet, sadece belirli sosyo-kültürel düzeydeki kadınları etkilemiyor, toplumda ‘güçlü kadın’ imajına sahip olan kadınlar da bu tür şiddet döngülerinin esiri olabiliyor.


Çare kadın dayanışması


Şiddete maruz kalmanın işleyişi üzerinde çalışan sosyologlar, psikologlar ve toplumda yaygınlaşan ‘şiddeti normalleştirme’ süreçlerine karşı mücadele eden aktivistler, bu konuda kadınları bilinçlendirmek ve mümkün olduğunca kadınlara destek olabilmek için çalışıyorlar. Her gün televizyonda, kadın programlarında, magazin haberlerinde şahit olduğumuz şiddet vakalarına karşı duyarsızlaşmadan, çevremizde olup bitenleri görmezden gelmeden bu konunun üzerine gitmenin, bu konuyu konuşmanın ve birilerini bilinçlendirmenin bile yaşadığımız yerde erkeklerin ellerini kollarını sallayarak kadınların üzerinde baskı kurabilmesine karşı verilen mücadeleye katkıda bulunacağına inanıyorum.


Farkındalık yaratmak bu yüzden önemli, şiddet gören kadın önce içinde bulunduğu döngüsel şiddet halini kavrayıp yeterli desteği bulabildiğinde bu korkutucu durumdan kurtulmak mümkün olabiliyor.


“O da hayatını mahveden adama geri dönmeseymiş” demeden önce şiddet döngüsünün matematiğini anlayıp ısrarla şiddet mağduru olan kadınla empatiyi sürdürebilmemiz gerekiyor.


Siz de çevrenizde bu tür bir şiddet döngüsüne maruz kalmış bir kadın tanıyorsanız ya da kendiniz de şiddet mağduruysanız, konuyla ilgili çalışan kadın örgütlerinin desteğini alabileceğinizi asla unutmayın. Bilinçlenmek, örgütlenmek, bir arada olmak, birçok kadının erkek baskısına karşı hala en çok ihtiyaç duyduğu şeylerden birkaçı. Bade İşçil'in hikayesi bize hiç yabancı değil, siz de yalnız olmadığınızı unutmayın.




Duygu İslamoğlu

dislamoglu@hthayat.com

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!
  • Misafir bence para tatlı geliyor... iş yamamen paraya yada maddiyatın sağladığı lükse yenik düşme... yoksa gerçekten onurlu biri bu aşamaya gelmiş ilşkiyi devam ettirir mi
    CEVAPLA
  • Misafir çoçuklarımızı yetiştirirken onlara kendilerine değer vermeyi öğretmiyoruz.yetişkin olduğunda da bu değersizlik durumu aratarak devam ediyor
    CEVAPLA

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.