1800’ler:

Denim pantolon ve tulumlar dayanıklılığından ötürü madencilerin, boyacıların ve işçilerin kıyafeti haline geldi. 1853'te adı denim ile efsaneleşen Levi Strauss denim pantolon üretmeye başladı.

1930’lar:

Filmlerde kovboyların denim pantolon giyiyor olması, bu sağlam giysiye olan ilgiyi artırdı.

1940’lar:

İkinci Dünya Savaşı yılları boyunca daha az denim üretildi. Savaş sonrasında ise üretim piyasası tekel olmaktan çıkıp, üç-dört üreticinin rekabetine sahne oldu.

1950’ler:

Denim kumaşı, gençler arasında hızla popüler olmaya başladı. James Dean’in “Asi Gençlik” filminde giymesi üzerine jean pantolon gençler arasında hızla popüler oldu ve adeta başkaldırışın simgesi haline geldi. Amerika’da bazı okullarda giyilmesi yasaklandı.

1960-70’ler:

Üreticiler klasik kesim dışında da modeller üretmeye başladı. Doğu’daki ülkeler için ise denim elde edilmesi daha zor ve Batı’ya özgü bir giysi olarak algılanmaktan çıkmaya başladı.

1980’ler:

Denim, ünlü modaevlerinin de koleksiyonları arasında yer almaya başladı. Meşhur moda tasarımcıları, tasarladıkları denimlere kendi isimlerini vererek satışlarını artırdı.

1990’lar:

Denim kumaşı hiçbir zaman demode olmasa da belli dönemlerde gözden düştüğü de oluyordu. 1990’lı yıllarda gençler klasik jean pantolon modellerine ilgi göstermemeye başladı ve kargo pantolonlar, eşofmanlar gibi değişik alternatiflere yöneldi.

2000’ler:

Denim, büyük defilelerde kendini göstererek müthiş bir geri dönüş yaptı.