Menopoz, bir anda gerçekleşen bir değişim değil, bir süreçtir. Bazı kadınlar 40 yaşından sonra kendilerinde bazı menopoz belirtileri gözlemlemeye başlayabilirler. Kadın bedeninde durmaksızın devam eden hormon döngüsü, menopoz evresi yaklaştıkça farklı şekilde çalışmaya başlar ve buna bağlı olarak da menopoz belirtileri olarak bilinen durumlar ortaya çıkar.


Menopoz öncesi evrede ilk etkilenen hormon, progesterondur. Adet düzeninin bozulması, adet öncesi sendromları, kesintili kanamalar, sıcak basması, vajinal kuruluk, uykusuzluk gibi semptomlar, progesteron hormonunun azalmaya başlaması ile ortaya çıkar.


Bu süreçte östrojen ve progesteron hormonlarındaki değişimlerin etkili olduğu bilindiğinden, genellikle yapay hormon takviyeleri ile belirtiler geçiştirilmeye çalışır. Ancak durum her zaman tek bir hormonun dengesinin değişmesi ile ilgili olmayabilir.

Kan şekeri ve menopoz arasındaki ilişki

Menopoz sürecinde kadınlık hormonları olarak bilinen östrojen ve progesteron kadar; kortizol, oksitosin ve insülin hormonları da etkilidir. İnsülin, vücuttaki pek çok aktiviteyi etkilediği gibi, östrojen, progesteron ve testosteron hormonlarının salgılanmasını da etkiler. Özellikle menopoz sürecinde kadın bedeni, insülin direncine daha meyilli hale gelebilir.


İnsülin direnci, organların salgılanan insülin hormonunu doğru kullanamaması, direnç göstermesi şeklinde tanımlanır. İnsülin hormonu, organlara enerji vermek için glikozu (kan şekerini) hücrelere yerleştirmeye çalışır ve dirençle karşılaştığında, vücutta çeşitli dengesizlikler meydana gelir. Kanda fazla miktarda şeker biriktiğinde (kan şekeri yükseldiğinde) ise menopoz belirtileri olarak bilinen sıcak basmaları, yorgunluk, konsantrasyon eksikliği, aşırı kilo alımı gibi semptomlar ortaya çıkar. Menopoz döneminde kan şekerinin dengelenememesi, bu semptomların etkilerini önemli ölçüde artırır.

Stres hormonu da belirtileri etkiliyor

Aynı şekilde, stres hormonu olarak bilinen kortizol hormonunun da dengesiz bir şekilde salgılanması, bu belirtilerin daha da karmaşık hale gelmesini sağlar. kronik strese maruz kaldığımızda çok fazla kortizol hormonu salgılarız ve bu da diğer hormonların dengesini olumsuz etkileyerek fiziksel ve psikolojik olarak olumsuz belirtiler yaşamamıza neden olur. Kortizol, kan şekerinin de yükselmesine neden olur. Menopoz sürecinde yaşanan uykusuzluk, kaygı, cinsel isteğin azalması, ani ruh hali değişimleri gibi belirtilerin sorumlusu, insülin dengesi ile birlikte kortizol hormonu dengesinin de bozulmasıdır.


Kortizol hormonunu dengelemenin en iyi yolu, aşk ve bağlanma hormonu olarak bilinen oksitosinhormonu salınımını artırmak. Oksitosin, doğumda rahim kasılmalarını tetikleyerek doğumu mümkün kılar, süt kanallarını uyararak emzirmeyi destekler ve sadece kendimizi iyi ve güvende hissettiğimizde salgılanır. Birine sarıldığımızda, masaj yaptırdığımızda, evcil hayvanımızı sevdiğimizde, kahkaha attığımızda, sevişirken ve öpüşürken bol miktarda oksitosin salgılarız. Bu da kortizol seviyelerinin düşmesine neden olarak stresi ve stresin neden olduğu olumsuz etkileri azaltır.


Menopoz döneminde hormonlar nasıl dengelenir?

Menopoz sürecini etkileyen hormonlar olan insülin, kortizol ve oksitosin hormonlarının dengeli ve uyumlu bir şekilde çalışmasını sağladığımızda, menopozun olumsuz belirtilerini önemli ölçüde azaltmamız mümkün olabilir. Menopoz sürecinde daha aktif, enerjik, neşeli ve sağlıklı olabilmemiz için hormonlarımızı doğal yollarla dengeleyebiliriz. Amerikalı Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı, “The Hormone Fix” kitabının yazarı Dr. Anna Cabeca, hormonları sağlıklı bir şekilde dengelemek için bazı yöntemler öneriyor:



Maca kökü tüketin

Vücudu kuvvetlendiren ve bağışıklık sistemini uyaran adaptojenler arasında kabul edilen maca kökü, çok besleyici olmasının yanı sıra hormon dengesini sağlamak için de oldukça etkili. 41-50 yaş arası menopoz sürecindeki kadınlar üzerinde yapılan bir araştırma, maca kökünün östrojen, progesteron, kortizol ve diğer hormonları dengeleyerek menopoz döneminde görülen çarpıntı, uykusuzluk, kaygı ve gece terlemeleri gibi belirtileri azalttığını ortaya koyuyor. Dr. Anna Cabeca’nın önerilerine göre, günde 1-2 kaşık maca kökü tozu tüketmek, menopoz döneminde hormon dengesini sağlamak ve olumsuz belirtilerle baş etmek için yeterli.


Aralıklı oruç tutmayı deneyin

İnsülin direnciyle savaşmak ve sağlıklı bir hormon dengesi sağlamak için Dr. Cabeca, aralıklı orucun çok faydalı olacağını söylüyor. Haftada birkaç gün, günde 13-15 saat hiçbir şey yemeyerek aralıklı oruç tutmayı deneyebilirsiniz. Akşam yemeğinden sonra kahvaltıya kadar su dışında hiçbir şey tüketmeyin. Gece açlığına alıştıktan sonra, orucunuzu öğle yemeğine kadar uzatmayı da deneyebilirsiniz. Vücudu dinlendiren bu oruç, zamanla vücudun insülin dengesini sağlamaya yardımcı olacaktır.

Ketojenik diyeti deneyin

Düşük karbonhidrat ve bolca sağlıklı yağlar içeren ketojenik diyet, sağlıklı protein alımını da destekliyor. İnsülin direncini azaltmak için etkili olduğu bilinen diyet, özellikle menopoz öncesi dönemde uygulandığında hormonları dengelemek için etkili oluyor.

Doğal yollarla oksitosin hormonunu artırın

Nasıl ki stres yaşadığımızda kortizol hormonu hemen harekete geçiyorsa, stresin tam karşıtı diyebileceğimiz durumlarda da oksitosin hormonu salınımımız artıyor. Bolca sarılmak, sevdiğimiz insanlarla ve hayvanlarla zaman geçirmek, öpüşmek, orgazm olmak, masaj yaptırmak, keyif banyosu yapmak; oksitosin hormonunu artırmanın en iyi ve en eğlenceli yolları. Aynı zamanda takviye olarak B, C ve D vitaminleri, magnezyum ve melotonin almak da vücudun oksitosin hormonunu daha iyi işlemesine yardımcı olarak bu hormonun etkilerini artırmaya yardımcı oluyor.


YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.