Menopoz, kadınların ergenlikten beri düzenli olarak yaşadığı adet döngüsünün sonlanması anlamına gelir. Yaşam boyu vücuttaki hormonal işleyişe bağlı olarak devam eden adet döngüsü, yine hormonal bazı değişimler ile sonlanır ve menopoz evresine girilmiş olur.


Bu süreçte aktif olarak etkili olan 3 hormon vardır: Östrojen, progesteron ve testosteron. Her birinin çalışması diğer hormonları da etkiler ve ‘menopoz belirtileri’ olarak bilinen etkilerin ortaya çıkmasına neden olur.


Menopoz döneminde östrojen hormonu

Östrojen, kadınlık hormonu olarak bilinir. Adet döngüleri, hamilelik ve menopoz dönemi üzerinde en çok etkili olan hormonlardan biridir. Düzenli ve sağlıklı bir şekilde salgılanması kadın üreme organlarının ve memelerin büyümesini ve gelişmesini, vajinanın nemli kalmasını, üreme organlarındaki kan dolaşımının düzenli olmasını sağlar.


Vücuttaki östrojen hormonu oranı, menopoz öncesi evrede azalmaya ve düzensiz bir şekilde salgılanmaya başlar. Hatta bazı durumlarda bu evrede östrojen hormonu azalmak yerine, normalin üzerinde salgılanır.


Östrojen hormonu salgılanmasındaki değişimlere bağlı olarak menopoz öncesi evrede cinsel işlevler doğrudan veya dolaylı olarak etkilenebilir. Yeterli östrojen salgılanmaması, vajinal kuruluğa neden olur ve bu da seks hayatını olumsuz etkiler. Aynı zamanda yine östrojen dalgalanmalarına bağlı olarak yaşanan sıcak basmaları, gece terlemeleri de enerjinizi düşürerek cinsel isteğinizin azalmasına sebep olabilir. Östrojen, aynı zamanda kemik yapısını da destekleyen bir hormon olduğu için, menopoz evresinde daha az salgılanmaya başladığında kemiklerin de zayıflamasına neden olabilir.



Menopoz döneminde progesteron hormonu

Progesteron hormonunun en önemli işlevi, rahmi hamileliğe hazırlamasıdır. Adet döngüsü içerisinde her ay, ilk iki hafta östrojen hormonu yükselerek yumurtlama işlevini mümkün kılar. Döngünün ikinci haftasından itibaren östrojen salınımı düşerken progesteron salınımı artar ve rahim içi dokuları kalınlaşarak döllenen yumurtanın rahatça yerleşebileceği hale gelir. Düşük riski bulunan gebeliklerde fazladan progesteron takviyesi tedavisinin uygulanma sebebi budur, progesteron, rahmin yapısını etkileyen bir kadınlık hormonudur.


Progesteron hormonu üretimi, menopoz öncesi evrede azalmaya başlar ve bu da adet döngüsünü düzensiz hale getirir. Yumurtlama döngüsünün sona ermesi, progesteron hormonuna duyulan ihtiyacı sonlandırır. Buna bağlı olarak adet öncesi sendromu benzeri belirtiler veya düzensiz/ağır vajinal kanama, adet sancıları gibi belirtiler ortaya çıkabilir.



Menopoz döneminde testosteron hormonu

Testosteron hormonu, ‘erkeklik hormonu’ olarak da bilinir ancak kadınların da hormon döngüsünde önemli bir yer tutar. Östrojen üretimini destekler, cinsel isteği etkiler ve kemik/kas sistemi etkiler. 20’li yaşlarda kadın vücudundaki testosteron hormonu üretimi zirvededir ve sonra yavaşça düşmeye başlar. Menopoz öncesi evrede yumurtalıklar östrojen hormonu üretimini durdursa da, testosteron salgılanması devam eder ancak zamanla önemli ölçüde azalır.


Menopozla birlikte testosteron hormonunun azalması vücuttaki tüylerin azalması, ciltte kırışıklık ve kuruluk meydana gelmesi gibi etkilere neden olabilir.




Facebook Yorumları

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.