Günümüzde çiftler genellikle birçok sosyal ortamda birbirlerine bağlı durumdalar. Bu sebeple ayrılık, beraberinde yeni konuları gündeme getirebiliyor. Bazı çiftler ayrılsalar da sosyal medyada birbirini takip etmeden duramıyorlar. Sosyal medya hesaplarını takip etmek dendiğinde akla ilk olarak Facebook geliyor. İlişkilerin ortak paylaşımlarında önemli bir yeri olan Facebook, ilişkilerde yaşanan doğal bir sonuç olan ayrılık konusuna kayıtsız kalmadı ve yeni bir özellik duyurdu.

Eski sevgiliye “ayrı” statüsü

Yeni duyurulan bu özellikle, çiftler eski sevgilileri için “ayrı” statüsünü seçebiliyor. Kişiler bu sayede, eski partnerin kendileri hakkında göreceklerini sınırlandırma imkânına kavuşuyor. Bu özellik, eski ortak fotoğrafları tamamıyla silmeden saklama, bir gün tekrar bir araya gelinmesi durumunda arşivden çıkarma imkânı da sağlıyor. Böylece, eski partnerleri silmeden, “arkadaş kalma” opsiyonu sunulmuş oluyor.

Psikolojiye dikkat!

Dijital çağda ilişkilere ve ayrılık yüzünden kalp kırıklığı yaşayan kişilere duyarlılık gösterenler sadece Facebook çalışanları değil. Konu, bilim insanlarının da çalışmalarına dâhil olmaya başlamış durumda. Araştırmacıların birçoğu, sosyal medya ve mesajlaşma uygulamalarının, ayrılığın etkilerini atlatmaya çalışan kişiler üzerinde olumsuz etki bıraktığını belirliyor.

Dijital çağın ilişkilere etkisini araştıran iletişim profesörü StephanieTong, yaptığı araştırmada, yakın zamanda ayrılan ve Facebook üzerinde halen arkadaş statüsünde kalan çiftleri incelemiş. Tong’un yaptığı araştırma sonuçlarına göre, Facebook hesabını sürekli kontrol etmek, ayrılığın üstesinden gelmeyi zorlaştırıyor. Eski sevgilinin sosyal medya hesabına göz atmak, özellikle terk edilen tarafın kendini halen ilişkide gibi hissetmesine ve eski sevgilisine yakın görmesine sebep oluyor. Bu da zaman içinde negatif duyguları arttıran ve özgüveni azaltan etki yaratıyor. Eski partnerin yaşamındaki gelişmeleri gösteren durum güncellemelerine göz atmaya devam etmek, ayrılığın üstesinden gelmeyi zorlaştırıyor. Bu takibin, ayrılığın üstesinden önce kimin geldiğiyle ilgili rekabet duygularına önayak olduğu ve negatif duyguları beslediği de ortaya çıkan sonuçlardan biri.

Peki ya Whatsapp?

Mesajlaşma servisi Whatsapp’ın, ayrılık yaşayan çiftlerin duyguları üzerinde olumsuz etkisi, sosyal medya uygulamalarına göre daha az görünüyor. Ancak Whatsapp’ın, mesajların okunup okunmadığı ve kişilerin çevrimiçi olup olmadığıyla ilgili gerçek zamanlı bilgi vermesi ayrı sorunlara yol açabiliyor. Eski sevgilinin çevrimiçi olması gibi durumların; kişide güvensizlik, öfke, belirsizlik ve kıskançlık duygularını arttırdığı artık neredeyse bilinen bir gerçek.

Mannheim Üniversitesi’nden Lisa Mai, Whatsapp’ın etkilerini araştırmış. Çalışmasına göre, “Çevrimiçi” ve “Son Görülme” gibi durum bilgileri, eski partner ve sevgililerle mesafe koymayı zorlaştırabiliyor. Durum bildirimlerini sürekli kontrol etme imkânı bulanlar, eski sevgili üzerinde kontrol sağlayabileceğini düşünebiliyor. Bu tarz bilgiler yakınlık hissi uyandırıyor ve bu, ayrılmış olan çiftlerin üstesinden gelmesi gereken yeni bir durum ve aşama haline geliyor. Eski sevgiliyle duygusal mesafe hissetmenin ve mesafe koymanın zorluğu artarken, akıllı telefonlar üzerinden kullanılan bu uygulamalar akıllı telefonların rolünü de hatırlatıyor. Akıllı telefonlar sayesinde her an kullanımda olan sosyal medya ve mesajlaşma uygulamaları, eski sevgilileri gidilen her yerde hatırlamaya da imkân sağlıyor. Lisa Mai gibi bilim insanlarının genel önerisi, eski sevgilisinin durum bildirimini takip etmenin takıntı haline gelip gelmediğini fark etmek yönünde. Bunun için ilk yapılması gereken, eski sevgiliyi kontakt listesinden silmek. Bu noktada akla şu soru geliyor; ayrılan sevgililerin ne kadarı buna hazır?

Kaynak: Research Gate. Breaking up in a digital age. Şuradan alınmıştır: https://www.researchgate.net/blog/post/breaking-up-in-a-digital-age