Kozyatağı Central Hospital Üroloji Bölüm Başkanı Opr. Dr. Yusuf Temiz, yenidoğan sünneti hakkında bilinmesi gerekenleri anlattı.
Sünnet hangi şartlarda yapılmalıdır?
Tarihçesi yaklaşık 15 bin yıl öncesine kadar uzanan sünnet, farklı kültürlerce ve tüm dünyada birbirinden bağımsız olarak uygulanıyor. Sünnet aslında çok basit bir işlem gibi görünse de uzman ellerde yapılması büyük önem taşıyor. Sünnet, hem cerrahi yönü hem de psikolojik yönüyle üzerinde önemle durulması gereken bir işlemdir. Sünnetin ehil kişiler tarafından ve cerrahi işlem kurallarına uygun olarak yapılması şarttır. Sünneti yapacak kişinin uzman olması, penisin anatomi ve fizyolojisini iyi bilmesi gerekir. Sünnet esnasında gerekli cerrahi itinanın gösterilmemesi önemli komplikasyonlara yol açabilir. Bu komplikasyonların başında da kanama, enfeksiyon, idrar yolları ve penise kalıcı hasarların verilmesi ile hatalı sünnetler geliyor.
Sünnetin çocuk psikolojisi üzerindeki etkileri nasıldır?
Sünnetin diğer bir önemli yönünün de çocuk psikolojisi üzerine etkileri olduğunu vurgulayan Opr. Dr. Yusuf Temiz “Ne yazık ki, bu konuda da çocuklara ve ailelere yeterli eğitim verilemiyor. Çocuğa sünnet için ön hazırlığın yapılması ve uygun ortamlarda sünnetin gerçekleştirilmesi şarttır. Psikolojik olarak olumsuz etkilenen çocuğun, ilerideki cinsel hayatına yansıyabilecek bir takım sorunların olabileceği unutulmamalıdır” diyor.
Sünnette anestezi genel mi lokal mi olmalıdır?
Sünnet esnasında çocuğun ve/veya bebeğin 15–20 dk. süresince stressiz ve sakin durması gerektiğine dikkat çeken Dr. Temiz 2–3 ayın altındaki bebekler veya 6–7 yaşın üzerindeki ikna edilebilen çocuklar lokal sünnet için en uygun adaylardır. Bunun dışında kalan diğerleri veya korkan, heyecanlı çocuklarda genel anestezi tercih edilmelidir. Günümüzde genel anestezi eskisi kadar riskli bir yöntem değildir. Sonuçta 10–15 dakikalık kısa anestezi ile sünnet yapılabilmektedir.
Sıklığı gittikçe artan yenidoğan sünnetini öneriyor musunuz?
Yenidoğan sünneti tecrübeli ellerde kısa sürede biter ve bebek hiç anestezi almadan acı hissetmeden bu önemli olayı kolayca atlatır. Yenidoğan sünneti lokal anestezi ile yapılmaktadır. Bu nedenle bebeğin aç kalması gerekmez. Tok karnına işlem yapıldığında bebek sünnet sırasında çoğunlukla uyur. Yenidoğan sünneti ile hijyen daha kolay sağlanır ve penis ön derisinin yapışıklıkları ve darlıkları (fimozis) önlenmiş olur. Bebek bir cerrahi işlem için minik görünse de, bedenin kendini onarımı bu yaş gurubunda daha hızlı olduğundan iyileşme süreci çok kısa sürmektedir. Sünnet derisindeki damarlar çok küçük olduğundan belirgin kanama hemen hemen hiç görülmemektedir. Yenidoğan sünnetinin diğer bir önemi çocukta psikolojik travma oluşturmamasıdır. Hatırası olsun diye yapılacak olan sünnet düğünü hafızalarda acı bir hatıra olarak kalmayacaktır. Bu nedenlerle sünnet için en ideal dönem, daha bebek hastaneden çıkmadan önceki zaman olarak kabul edilmektedir. Yani, yenidoğan sünnetinin ilk bir ay içinde yapılması en doğrusudur.
Hangi durumlarda yeni doğan sünneti uygulanamaz?
Bebek premature (erken doğmuş ise) veya hasta ise, ailede hemofili hastalığı öyküsü var ise, hipospadias gibi doğuştan penis anomalisi var ise yeni doğan sünneti uygulanmaz.
Sünnet sonrası bakım zor mudur?
Sünnet sonrası bakımı oldukça kolaydır. Sünnet işleminden iki üç saat sonra evinize gidebilirsiniz. Sünnet sonrasında antibiyotikli bir krem günde üç-beş kez penis etrafına sürülür. Yara 1 haftaya kalmaz iyileşir. Sünnetin komplikasyonları enderdir. Yara yerinde kanama, enfeksiyon, derinin az kesilmesi ve hatalı iyileşme gibi sorunlar görülebilir.
Sünnet sonrası doktorunuza haber verilmesi gereken durumlar:
- İşlem sonrası 8 saat içinde idrar yapamama veya damla damla yapma,
- Penis başının mor veya siyahımsı renk alması,
- Devam eden çok miktarda kanama,
- Ateşlenme veya halsizlik...
Sünnet için en sağlıklı yaş kaç?
Habertürk'ten Ceyda Erenoğlu, Prof. Dr. Volkan Tuğcu'ya ile sünnet için ideal yaşın kaç olduğunu sordu...
Prof. Dr. Volkan Tuğcu sünnetin dini ve kültürel sebeplerle 15 bin yıldır uygulanan köklü bir işlem olmasının yanı sıra modern tıpta birçok hastalıktan koruyucu etkisi bulunan cerrahi bir operasyon olduğuna dikkat çekiyor. Penis baş kısmını örten deri dokusunun kesilmesi ve böylece baş kısmının açıkta kalmasının sağlanması anlamına gelen sünneti ilk uygulayanların eski Mısır uygarlıkları olduğu biliniyor.
Sünneti kim gerçekleştirmeli?
Hatalı sünnet, bazen telafi edilebilir durumlara sebep olurken kimi zamansa telafisi mümkün olmayan sonuçlar doğurabiliyor. Sünnet sonrasında görülen ciltle ilgili estetik hatalar ve eksik sünnet durumları, daha sonra yapılacak bir dizi ameliyatla telafi edilebillen komplikasyonlarken, idrar yolu yaralanmaları ve penis gövdesi-penis başı yaralanmaları telafi edilemez sonuçlara yol açabiliyor. Prof. Dr. Tuğcu, “Doğru girişimlerle yapılmayan sünnet, sonrasında hem kozmetik hem de fonksiyonel olarak birtakım problemleri beraberinde getirir. Bu problemlerse ileri yaşlarda daha büyük sorunlara yol açabilir. Steril koşullarda yapılmayan işlemler ameliyat sonrası yara yeri enfeksiyon riskinde artışlara sebep olur. Bu sebeplerle sünnetin, konusunda uzman hekimler tarafından, steril koşullarda gerçekleştirilmesi son derece önemlidir” diye konuşuyor.
Psikolojik olarak en uygun dönem
Yenidoğan döneminde (yaşamın ilk 4 haftası) sünnet uygulanmasında sakınca bulunmuyor. Dikkat edilmesi gereken konuysa işlemin genel anestezi altında yapılmaması. Bebeğin akciğerleri ilk 6 ayda gelişmeye ve olgunlaşmaya devam ettiğinden, yenidoğan sünnetinin lokal anestezi altında yapılması öneriliyor. Bu dönemde doku iyileşmesi daha hızlı ve sağlıklı olabileceği gibi, psikolojik olarak da çocuk sünnetten en düşük düzeyde etkileniyor. Yenidoğan döneminde yapılan sünnetlerde özellikle doğal yapışıklıklar (fizyolojik fimozis) görülebilmesi sebebiyle son derece özenli ve dikkatli olunması gerekiyor. Yapılan çalışmalar, doğumdan itibaren ilk bir yıl içerisinde yapılan sünnetin idrar yolu enfeksiyonu geçirme riskini 10 kat azalttığını gösteriyor. Ayrıca erken yapılan sünnet sonrasında sünnet derisinin iltihapları azalıyor. Tüm bu sebepler çocuklar için olası riskleri azalttığından, sünnetin doğumdan itibaren ilk bir yıl içerisinde yapılması öneriliyor. Çocuğun psikolojik olarak en az etkileneceği yaş aralığının da bu zaman dilimi olduğuna dikkat çekiliyor.
Sünnet hangi hastalıklardan korur?
- Penis kanseri: Bu kanserde risk faktörlerinden biri sünnetsiz olmaktır.
- Rahim ağzı kanseri
- Üriner sistem enfeksiyonları: İdrar yolu enfeksiyonları sünnetsiz erkeklerde daha sık görülür.
- Cinsel yolla bulaşan hastalıklar: Sünnetin HIV gibi bulaşıcı ve cinsel hastalıklardan koruyucu etkileri yapılan çalışmalarla ortaya konmuştur.
- Vezikoüreteral reflü varlığında üriner sistem enfeksiyonları
- Parafimozis: Sünnet derisinin geriye çekilmesiyle penis ucunda oluşan dolaşım bozukluğudur.
- Balanopostit: Penis başı ve sünnet derisi iltihapları olarak adlandırılır.
Yenidoğan sünneti ne zaman uygulanmaz?
Düşük doğum ağırlıklı ve erken doğan bebeklerde sendrom bulunma ihtimali vardır. Eşlik eden genitoüriner anomaliler olabilir. Bu bebeklerde sünnet ertelenmelidir. Kanamaya eğilimi tespit edilen bebeklerde sünnet işlemi uygun tedavi görene kadar ertelenmelidir. Peniste idrar çıkışı deliğinin normal yerinde bulunmaması gibi anomalisi olan bebeklerde sünnet derisi ileride yapılacak düzeltici ameliyatlar için gerekli olabilir. Bu sebeple penis anomalisi olan bebeklerde sünnet ertelenmelidir. Bunların dışında genel durumu sünnet için uygun olmayan solunumsal ya da kardiyak problemleri olan bebekler de sünnet için uygun değildir.
2-7 yaş arasında etkileri daha fazla
2-7 yaş arasında çocuklar çoğunlukla cinsel organlarını tanırlar. 2-7 yaş aralığında cinsel organa yapılan sünnet benzeri bir işlemin çocuktaki etkileri diğer dönemlere göre daha fazladır. Uygun dönem kaçırıldıysa ve tıbbi bir gerekçe yoksa sünnet 7 yaş sonrasına ertelenmelidir. 7 yaşından büyük çocuklarda sünnet sonrası çocukla iletişim halinde olunmalı ve gereken destek sağlanmalıdır.
Sünnet olacak çocukların psikolojilerine dikkat!
Değişim Psikoloji ve Terapi Merkezi Psikolog Ayşe Yanık Knudsen, sünnet ile ilgili görüşlerini paylaşıyor.
Ülkemizde ailelerin geleneksel ve dini anlamda önemsediği, çocuklarda ise bir fobi olarak kendini gösteren sünnet, çocukların psikolojisini nasıl etkiliyor? Ailelere bu konuda hangi görevler düşüyor?
Müslüman toplumlarda erkekliğe bir geçiş olarak görülen sünnet, uzmanlara göre ergenlikten önceki erken yaşlarda yapıldığında fiziksel ve psikolojik iyileşme daha kolay oluyor. Günümüzün modern Müslüman toplumlarında, yenidoğan döneminde ve ergenlikten önceki çocukluk çağlarında yapılan sünnetler daha çok ilgi görüyor. Erkek çocuklarının cinselliğe olan merak ve ilgilerinin yeni yeni gelişmeye başladığı ergenlik döneminde, kendi varlıklarının önemli bir parçası olarak gördükleri cinsel organlarının sünnet edilmesinin, psikolojilerini derinden etkiler. Bu yaş grubunda yapılan sünnet, erkek çocuklarının yetişkinlik döneminde de psikolojik sorunlar görülmesine ve zaman zaman cinsel yaşamlarında olumsuzluklara neden olabiliyor.
Anne babalar ne yapmalı?
Aileler için bir gurur kaynağı ve önemli bir geleneksel etkinlik olan sünnet törenleri, çocukların fobiler geliştirmesine ve anne babalarına öfke duymasına neden olabiliyor. Anne babaların çocuklarıyla olan iletişimlerini bu dönemde güçlü tutabilmeleri için çocuklara sünnetin ne olduğunu anlatmaları gerekir. Ailelerin eğlence amaçlı olarak cinsel organ odaklı yaptıkları şakalar, erkek çocuklarında cinsel bazı travmalara neden olabilmektedir. Ailelerin önemsemediği bu durum, çocuklarda sünnet fobisinin daha ağır seyretmesine sebep olabilmekte ve çocukların aileleriyle olan iletişimlerinde duvar örmeleriyle sonuçlanabilmektedir.
Çocuklarda yenidoğan ve hemen sonrasındaki erken çocukluk döneminde yapılan sünnet, kişilik henüz gelişmediğinden, psikolojik açısından pek de yıpratıcı olmamaktadır. Bu nedenle, modern toplumlarda sünnet bebek denecek yaşlarda yapılmakta, böylece çocukların psikolojileri en az ölçüde etkilenmektedir. Sünnetin yapılacağı yaş ve ailelerin tavırları çocukların psikolojisi üzerinde büyük bir etkiye sahip olabiliyor. Bu anlamda anne ve babalara önemli görevler düşüyor.
YORUMLAR