Artık ağlamaktan, düşünmekten yoruldum
Merhaba Yeşim Hanım, yazılarınız severek takip ediyorum. Ben 3 yıldır evliyim, severek evlendik. Sevgililik zamanı her şey güzeldi, düğünümüz pandemiye denk geldi. 3 sefer düğün tarihimiz ertelendi hiçbir şey istediğim gibi olmadı. Bir kına gecesi bile yapamadım. Bu sırada düğünden 2 ay önce de amcamı kaybettim. Her şey üst üste geldi hepsi de içimde kalarak evlendik. Kayınpederimin yardımı ile düğün takılarımla birlikte araba aldık. 2 tane bileziğimi vermemiştim hatıra olarak sakladım. Eşim babamın borcu var verelim geri vericek diye 2 bileziği aldı ama maalesef öyle birşey yokmuş kumar oynuyormuş borcunu ödemiş. 1 sene sonra birikim için her ay altın alıyordum. Benden habersiz onu da yerinden almış, harcamış ve beni enayi yerine koyarak eve hırsız girmiş herhalde deyip üste çıkmaya çalıştı. Diğer takılarım dururken sadece onlar alınmış. Aklınca beni salak yerine koydu. Hadi onu da affettim 3. sefer babasının parasını bitcoinde kaybetti, kredi çekip ödemek zorunda kaldım ben. Hayatım boyunca kredi nedir bilmezdim bu adam sayesinde öğrendim. Bunu da affettim. 4. sefer babası benim kredi kartımı kullanmıştı ödemesi gelince parayı oğluna vermiş oğlu da yine kumar oynamış ve paranın yarısı diğer ay ödeyecek diye beni kandırmaya çalıştı, yine yakalandı ve ben 8 aylık hamileydim onu da affettim salak kafam… Şimdi 6 aylık kızım var ve doğduğu günden beri ağlıyorum. Bizimle yatmıyor, çalışıyorum bahanesi ile salonda yatıyor. Benimle iletişimi sadece kızımız üzerine… Bir de eve gelirken “Bir şey istiyor musun?” diye sorar. Bu arada maaşı benim elimde 2 senedir ama yine bıkmadan usanmadan kumar oynuyor. Bütün bankalardan kredi kartı var ama bana gelince beş kuruş parası olmaz bir çiçek alıp eşimi mutlu edeyim demez veya sevdiği bir şeyi alayım asla demez. Akşam 9 oldu mu kızımla benim uyumamı bekler rahat etsin diye… Eve de işten 8 de geliyor. Çocuk ağlar, uyumaz, çoğu zaman umru olmaz. Dışarı çıkarız burnumdan getirir. Sorsanız hep yorgun. Ben ise işten geliyor diye sevdiği yemekleri yaparım ki mutlu olsun diye ama sürekli enayi yerine koyulup hiçbir şekilde mutlu edilmiyorum. Artık ağlamaktan, düşünmekten yoruldum. Trip atarım, sormaz neyin var diye… Evin içinde 6 aylık bebeğimle kendi kendime konuşurum. 1 saat bebeği zor tutar yanıma getirir açıktı, altını pisledi, durmuyor diye… Bu 1 saatte de ben bulaşık, çamaşır hallederim dinlenmek ne mümkün? Çok yoruldum artık market bilmez, manav bilmez, eksik gedik bilmez. Evin erkeği ben kadını o gibi… Göz yaşlarım hiç dinmiyor. Lohusa depresyonu da eklenince tuzu biberi oldu. Çok büyük çıkmazdayım ailem bilmiyor, bilse 1 dakika tutmazlar beni ayrıca kendi ailesi bütün yaşanılanları biliyor annesi ve babası mahçup oluyor ama o hiç olmuyor her seferinde aynı çünkü… Yardımlarınızı bekliyorum.
Yeşim Tijen’in cevabı:
Merhaba sevgili okurlar; günah keçisi olarak da görülen sosyal medyanın hep kötü tarafları yok. İyi, eğlendirici, bilgilendirici tarafları da var. Ben bu özelliğini çok seviyorum, gülmek hoşuma gidiyor. Bazen kız kardeşim, arkadaşlarım, çocuklarım bana sosyal medyadaki komik ya da ilginç buldukları sözleri, videoları atarlar ben de onlara hoşuma giden paylaşımları atarım. Geçen gün kız kardeşim bir söz attı, okudum çok da hoşuma gitti bir süre sözü ve bana düşündürdükleriyle gülümseyip durdum. Kız kardeşimin göndermiş olduğu sözde fedakar bir insanın hayatındaki 4 evreyi anlatıyordu. Söz şöyle: “Hayatın dört evresi: Hayret, Gayret, Sabret ve Nokta nokta et”. Son kelimeyi olması gerektiği gibi yazamadım. Küfür sevmem kullanmasam da bazen bu nokta nokta et sözü cümleyi çok daha güzel şekilde ifade edebiliyor. Ben de bu söze ilaveten diyorum ki elinizden gelen gayreti gösterdiyseniz nokta nokta etmekte hiçbir sakınca yok sevgili okurlar. Yaşam kimse için harcanmayacak kadar kıymetli… Size de merhaba benim fedakâr, asil ruhlu kızım. Evlenince yaşanacak en güzel günleri bu karışıklık ve karanlık içinde yaşamanıza inanın üzüldüm yavrum. İnsan evlenirken hep güzel duygularla, olumlu düşüncelerle evleniyor. Evlendiği kişi gerçek yüzünü göstermemişse evlendikten sonra bu hayret evresi yaşanmaya başlıyor. Hayret ede ede başınıza gelenleri anlamaya, eşinizin yanında olmaya çalışıyorsunuz. Siz bu kısa süreli evliliğinizde hayret kısmını aşmış gayrete geçmiş şimdi de sabırla eşinizin doğru düzgün davranışlar içinde olmasını beklemektesiniz yani sabırdasınız. Şu sıralar eşiniz sizin sabrınızı sınıyor olmalı çünkü hala aklı yerinde değil… Koca, baba, evlat hatta insani vasıflarını taşımaya başlayamamış. Bütün bu vasıfları sizin sırtınıza yüklemiş, elini eteğini sizlerin üzerinden çekmiş.
“Eşiniz kumar oynamayan biri olsa ne kadar farklı olabilirdi?” diye düşündüm. Bu durumundan bir nebze iyi olurdu herhalde o da sizi mutlu etmeye yetmeyecekti çünkü sorumsuz, sorumluluklarını taşımaktan aciz bir insan ve daha başınıza bir sürü dert açma potansiyeli olan biri olarak gözüküyor. Hatalarını telafi etme çabaları içinde değil; bir bağımlılık halinde… Odak noktası kumar, bir an önce ona ulaşmak, oynamak istiyor. Sizin uyumanızı beklemesi, sizinle, çocuğuyla ilgilenmeyip sizlerden ayrı durması bize bunu anlatıyor. Böylesi sorunlu biri olmasına karşın iyi bir anne babası var. Size karşı mahcuplar. Çocuklarının hatalarını maddi destekleriyle kapatmaya çalışıyorlar. Bunlar güzel hareketler olsa da onlar da bir zaman sonra yetemeyeceklerdir ve zaten hatalarının sonuçlarıyla eşiniz yüzleşmeli, sıkıntısını çekmeli ki bu durumunun bir bağımlılık olduğunu görebilsin, bağımlılıktan kurtulmaya çalışabilsin. Yürüdüğü yol hep temizlendiği için hatalarına devam ediyordur. Siz de haliyle yazdığınız gibi kendinizi bir çıkmazın içinde hissediyorsunuz. Çıkmaz sokaktan da çıkış vardır yavrum, o yoldan geri dönüp çıkarsınız. Acı bir söz değil mi? Evli bir kadına bu sözü söylemek benim de hiçbir zaman hoşuma gitmez, bana gelen sorularda “boşanın” diyorsam olacakları görmüş olmamdandır. Yine de son bir hamleniz daha var. Bir eşe yakışacak olan elinden geleni yapmaktır. Siz de o elinizden geleni yapmanın son hamlesini yapmalısınız. Eşinizin bağımlılık tedavisi görmesi için kendisi ve ailesiyle görüşmenizi öneririm. Bu son hamleye karşılık verir, çaba içinde olur ve nihayetinde bu illetten kendisini ve sizleri kurtarırsa ne ala kurtaramazsa onunla beraber tüm ailece batacaksınız. Kumar böyle bir illet, insanın her şeyini elinden alır; önce aklını sonra malını mülkünü en sonunda da ailesini. Eşiniz de bu karanlık yolda. Siz çok güçlü, fedakar bir kadınsınız. Yaşadıklarınızı tahlil ederek kararınızı eninde sonunda verecek, yaşadığınız bu çıkmazdan da eminim çıkacaksınızdır çünkü sizin anne baba diye seslendiğinizde yanınızda olacak bir aileniz var. Bu bir kadın için büyük bir nimet iyi ki ailelerimiz var. Her şeyin sizler için en güzel şekilde gelişmesi dileğimdir yavrum.
Sevgiler sevgili okurlarıma…
Çözemediğiniz sorunlarınızı yazın, Yeşim Tijen size önerilerde bulunsun.
İşte sorularınızı gönderebileceğiniz adres: yesimilehayatbilgisi@gmail.com
YORUMLAR