"Aynı yatakta yatmıyorum, midem bulandı"
Merhaba Yeşim Hanım, ben esnafım sabah 8 evden giderim akşam 20.00 eve dönerim. İki evladımızı evlendirdik hanımla kaldık. Benim hanım pek gezmez, çoğunlukla evdedir. Son aylarda kendine çok süs yapar oldu. Önceden böyle yapmıyordu bir de uzak durmaya başladığını, evi önemsemediğini gördüm. Tuhafıma gitti. Hep elinde telefon… Sorunca arkadaşlarıyla konuştuğunu söylüyor. Televizyonda, haberlerde duyuyoruz, okuyoruz bazı şeyleri… İçime kurt düştü. İşkillendim. Gece araştırmaya girdim, buldum. Bizim hanım adamın biriyle konuşuyormuş. Ter boşaldı üstümden, deli oldum. Yatıyordu “Kalk çabuk” diye bağırdım. “Bunları kime yazdın?” önce inkâr etti, sonra kabul etti. Ağladı, zırladı “Boşluktan yaptım beni affet” dedi. Okkalı patlattım içim ferahlamadı. Gece evden kovdum, gitmedi kadın. “Bir defa daha yapmam” dedi. Yemin etti. Kaç senelik hanım acıdım sabah adamı aradım küfürler ettim içim ferahlamadı. Günlerdir suratına bakmıyorum, konuşmuyorum. Sosyal medya hesabını kapattı ama yüzünü görmek istemiyorum. Aynı yatakta yatmıyorum, midem bulandı. Garip olan kendimi suçlamaya başladım. Duygum böyle. İştahım kalmadı. Herkes biliyor sanıyorum, utanıyorum. İşimi yapacak kuvvet kalmadı piyasa bozuk, ben bozuk halim budur. Bu dert kimseye anlatılmıyor…
Yeşim Tijen’in cevabı:
Merhaba sevgili okurlar;
“Yaşamak yaralanmaktır” - Cemil Meriç
“Yaşamak direnmektir” - Cahit Zarifoğlu demişler.
Yaşamın içinde her şey var, aldatılmak da buna dahil… Size de merhaba sevgili okurum… 7 şiddetinde kuvvetli bir deprem gibi bir şeyi yaşamışsınız. Günlerdir yaşadıklarınız yaşadığınız depremin artçıları… Bu artçılar sizi sarsmaya devam ediyor sonrasında size kalan korku olacak. “Ya yine yaparsa…” zihninizde bu endişeyle yaşanacak günlere bakacaksınız. Eşinizin olumlu tutumuna göre bu kaygı ve korkularınız zaman içinde azalsa da aldatılmak büyük bir travmadır. İzleri kolay silinemiyor, zaman alıyor. Yaşadığınız bu durumda hislerinizle aklınızın size söyledikleri arasında gidip gidip geleceksiniz. “Kim kazanacak?” derseniz… Ben kader kazanacak diyeceğim. Kadın ve erkekte aldatılmanın yaşattıkları birçok yönden aynı olsa da aldatılan kadın aldatıldığını biriyle paylaşabiliyor. Erkekler aldatıldıklarını kimseye söyleyemiyorlar. Kimse aldatılmasın ve aldatmasın bunu dilesem de çoğunlukla kadınların yaşadığı aldatılmanın erkeklerinde sıkça yaşıyor olması kültürdeki bozulmanın en belirgin göstergesidir. Maalesef değerlerden uzaklaşan böyle bir güruh var.
Aslında aldatılmak seni aldatıyorum diye söylenmese de dikkatli olan biri aldatıldığını anlayabiliyor. Her zamanki davranıştan farklı davranışlar, ilgisizliğin artması, kendine özenin çoğalması, uzak durmalar, paylaşımlardan kaçınmalar, bazı aldatmalarda cinsellikten uzaklaşmalar, bazılarında cinsellik devam edebiliyor (genelde kadınlar aldattıklarında eşleriyle cinsellikten kaçınıyorlar) cep telefonuyla fazla haşır neşir olmak gibi gibi farklı davranışlarla karşılaşıldığında aldatılmak düşünülebilir. Davranışlar aldatıldığınızı size böyle söylerde siz duymayabilir, görmeyebilirsiniz. Siz dikkatli bir beysiniz, farklılıkları fark edebilmişsiniz, eşiniz çizgisini değiştirmiş. Yaşamın içinde her şeyin geldiği gibi geçeceğine inanırım. Aldatılma travması da geçecek. Eşiniz size ve kendisine yapmış olduğu yanlışın bilincinde olup doğru adımlar atar, size kendini af ettirme çabası içinde olursa yine evine, yuvasına, size sahip çıkarsa halen yaşamakta olduğunuz bu artçılar da gün gün azalacak. Derince bir yaranın iyileşmesi gibi düşünün… O yaranızla yaşamayı öğreneceksiniz. Peki, “Aldatan kişiler bu durumların ardından ne yapar?” diye sorarsanız… Aldatan kişiler bu durumun ortaya çıkmasından sonra bir süre sessiz kalabilirler, tamamen ilişkiyi bitirebilirler, bazen de “Bitti, bir daha görüşmeyeceğim” sözleri sadece karşısındakini ikna etmek içindir o sebeple ilk fırsat bulduklarında o kişiyle görüşmeye devam edebilirler. Sizin şimdi yapacağınız şey ne olumlu düşüncelere sığınıp kendinizi kandırmak ne de olumsuz düşüncelerle kendinizi hırpalamak… Duygularınızı yönetmeyi başarabilmelisiniz. Çocuklarını evlendirmiş, belli bir yaşa gelmiş biri düzenini bozacaksa bedelini ödemeyi göze almış demektir. Kimse yanlışlıkla bir şey yapmaz, her şeyi bilerek, isteyerek ve göze alarak yapar sevgili okurum. Bu sözlerim sizi acıtacak ama maalesef böyle… Dikkatli olacaksınız. Uzaktan alttan alttan gözlemleyeceksiniz ama siz de olabilecekleri göze alacaksınız. Yine hoşuma giden bir söz ile yazımı bitirmek istiyorum: “Yalnız bir dünyada yaşıyorduk. Herkes öyle değilmiş gibi yapıyordu, baş edebiliyormuş gibi…” demiş biri. Siz de öyle yapacaksınız, hepimizin yaptığı gibi… Yaşadıklarımızla baş edebiliyormuş gibi… İnsan böyle kendini daha iyi hissedebilir diye düşünüyorum. Biraz kendini kandırmak da olsa içinde… Varsın olsun. Güzel günler dileğimle…
Sevgiler sevgili okurlarıma…
Çözemediğiniz sorunlarınızı yazın, Yeşim Tijen size önerilerde bulunsun.
İşte sorularınızı gönderebileceğiniz adres: yesimilehayatbilgisi@gmail.com
YORUMLAR