Konservatuara gitmeme izin vermiyorlar...

“Ben konservatuarda müzik bölümü okumak istiyorum. Ama ailem izin vermiyor. Onlarla kararlı bir şekilde konuştum, ama özellikle annem kazansan bile göndermem diyor, çok kararlı. Ben ne olursa olsun hayallerimden vazgeçmeye niyetli değilim, ama ailemin desteği olmadan da yapamam. Lütfen bana yardımcı olursanız çok memnun olurum.”

Rumuz: Hayalci

Yeşim Tijen’in cevabı:

Kararlı olmak, bazen size karşı kapatılan kapının arasına ayağını koyup, acı duysanız da o ayağı çekmeyerek direnmektir. Bazı zamanlar ya siz söylediklerinizi karşınızdakine yeterince ifade edemezsiniz ya da karşınızdakinin anlamak işine gelmiyordur. İşte böyle durumlarda bir daha, bir daha konuşmak gerekir, kendinizi anlatana kadar. Siz de sevgili okurum, içinizde söylenmemiş sözcükler kalmasın, tıkmayın onları içinize içinize ki anlaşılabilin. Bir şeyi çok istiyor ve doğruluğuna inanıyor musunuz? O zaman durmayacaksınız, ısrar edeceksiniz. Bu sizin kararlılığınızı gösterir. Kendi ruhunuzdan kendinizi çıkarmayı başarıp, bu benim kararım, diyebilmelisiniz. Bugün ailenize kavganızı veremezseniz yarın da başkalarına karşı veremez, mutsuz bir hayat sürersiniz.


Anneniz kendi kafasında size bir hayat çizmiş muhtemelen. Anneler sever böyle hayalleri, ama mantıklı bir anne, bakar çocuğuna ve o an der ki "Bu onun hayatı, kendi neyi arzuluyorsa o olsun." Doğrusu da bu zaten, ama sizin anneniz, yeterince ifade edememişsiniz ki kendinizi, hala ısrarlı olarak sizin hayalindeki o role soyunmanızı istiyor, ama bu sizin hayatınız. Siz şekillendireceksiniz. Başkalarının çizip yönettiği hayat sizin hayatınız olabilir mi? Peki o hayat sizi mutlu eder mi? Herkes birçok meslekten olabilir ama hepimizin bildiği bir gerçek var ki, sanatla uğraşabilmek, bunu arzulamak için de ayrı bir ruh gerekiyor. Siz de o ayrıcalıklı ruha sahip kişilerden olmalısınız.


Evet, iyi evlat olmak, bu hazzı ailelere yaşatmak güzel de bu iyi evlat çizgisini bozmamak uğruna kendimizden vazgeçmemeliyiz. İyi evlat, size hayır denildiğinde kabullenerek olunmaz. Sinmiş, her söyleneni kuzu kuzu yapıyor olmak kişinin hayatına mutsuzluktan başka bir şey yüklemez, ruhunuzu hırpalar, yaralı bir ruhla dolanır durursunuz. Saygı da duyulmaz. İnsanlar dik duruşlu, ne istediğinin farkında olan kişileri takdir eder. Bu durum ailelerde de farklı değil. Hem evlatlarının saygılı, söz dinleyen evlatlar olmasını isterler hem de diğer evladı kararlarının ardında duran, ne istediğini bilen biriyse ona küçük de olsa saygı duyarlar. Ne garip bir çelişki değil mi? Çelişki gibi gözükse de doğru olanı budur, hayır demesini bilmek. İyisi mi sevgili okurum, siz biraz sesinizi çıkarın. Bu konuyu açıp tekrar tekrar gündeme getirip, konuşmanın gidişatına göre kararlı, biraz da sert tutumlar sergileyin. Konuştuklarınız davranışlarınızla bütünleşerek mesaj olarak gitsin ailenize. Mesela bu konuyu konuştunuz, yine hayır cevabı aldınız, odanızın kapısını sert bir şekilde kapatın. Ağlayın, evet, gerçekten ağlayın. Söylene söylene. Anneniz hem ağlayıp hem de söylendiğinizi duysun. Bu arzuyu gerçekleştirmek için savaşsa, her şey mübah! Gözyaşlarınızı kullanın, annenize karşı soğuk olun. Yemeğe mi çağırıyor, yemeyeceğim diyerek tepkinizi sürdürün. Anneler evlatlarına dayanamazlar sevgili okurum, inanın dayanamazlar. Bir-iki öğünde aç kaldığınızı gördüler mi ödleri kopar çocuğuma bir şey olacak diye. Yani psikolojik bir savaş yaşatacaksınız annenize.


Babanız anneniz kadar olumsuz bakmıyorsa, babanızla konuşup onu yanınıza çekmeye çalışın yine üzgün, ama kararlı olduğunuzu hissettirerek. Onlar birbirlerini ikna etmesini, yola getirmesini bilirler. Bunu da ayrı bir koz olarak kullanın. Bu açtığınız psikolojik savaş ortamında çok inatçı bir kadın değilse tavrını istemeye istemeye de olsa değiştirecektir. En kötü ihtimalle kendi kaydınızı yaptırın, onlar mecbur kalacaklardır size ebeveyn olarak destek olmaya. Bütün bu yazdıklarıma bakınca tek çözüm kararlı olmak sevgili okurum. Konservatuarın hiç kolay olmadığını, okul eğitiminin yanı sıra evde de çalışmanız gerektiğini bildiğinizi umuyorum. Herkes kendine bahşedilen bu hayatın sahibinin kendisi olduğunu, kendi arzularını gerçekleştirmesi gerektiğini algılamak zorunda. Yoksa bazı fırsatlar tekrar tekrar hayatımıza gelmez, bu fırsatları zamanında kullanmalıyız diye düşünüyorum. Yaşamınızın ilk direnişinde başarılı olmanız dileğiyle. Sevgiler...


KERATA

Geçenlerde aklımla karşılaştım.

Yıllar yıllar sonra.

Selamlaşıp hoş beş ettik.

Görmeyeli akıllanmış kerata!

Ona dedim ki,

Artık hiç gitme, benimle kal.

Bana güldü.

Burnu mu büyümüş ne?

Bir de havalanmış bak kerata.

YEŞİM TİJEN


Bayramınızı şimdiden kutluyor ve bayramdan sonra tekrar görüşmeyi diliyorum sevgili okurlarım...


***



Çözemediğiniz sorunlarınızı rumuzunuzla yazın, Yeşim Tijen size önerilerde bulunsun. Yeşim'le Hayat Bilgisi her zaman sizin yanınızda...

İşte sorularınızı gönderebileceğiniz adres: yesimilehayatbilgisi@gmail.com

Twitter: @yesimtijen


YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.