Ayrı şehirlerdeyiz, sorunlar artmaya başladı

Merhaba Yeşim hanım,




Benim 2,5 yıldır birlikte olduğum birisi var. Üniversitede tanıştık. 1 yıl birlikte, aynı şehirde yaşadık. 1,5 yıldır da ayrı şehirlerde yaşıyoruz. Sorunlar artmaya başladı. Aslında bu zamana kadar hiç sorunumuz olmuyordu. Şimdi ise sürekli tartışır olduk. Bana yalan söylemeye başladı, basit yalanlar ama ben tepkimi koydum. Tepkimi koyduğum için güvensiz olduğumu düşünmeye başladı. Biz birbirimizi çok seviyoruz ama ayrı şehirlerde yaşadığımız için sorunları kolay çözemiyoruz. 2 ay sonra askere gidiyor, sürekli psikoloji değişikliği yaşıyoruz. Ben de artık yaşadığımız tartışmalarda cevap vermeye başladım. O bu zamana kadar hep altta kalan taraftı, susan, beni yatıştıran taraftı, o da artık hiç sonunu düşünmeden her şeyi bana söylemeye başladı, ama sadece kötü huylarımı kavgalarımızı görüyor. Sürekli değişmem gerektiğini söylüyor. Ben bir süre değişiyorum. Ortalık yatışınca eski halimi alıyorum. Biz birbirimizi kırmaya başladık. İkimizde çalıştığımız için sık sıkta görüşemiyoruz. İlk başta 2 haftada bir görüşürken şimdi ayda 1 zor görüşüyoruz. Bana psikolojik destek almamı öneriyor. Sizce nasıl bir yol izlemeliyiz? Güven, yalan olaylarını nasıl ortadan kaldırabiliriz? Teşekkürler.


Yeşim Tijen’in cevabı:



Yıllar yıllar önce, çok eskiden aşklar uzaktan uzağa yaşanırmış. İnsanlar bir görüşte sevip aşık oldukları kadının ya da erkeğin sevgisini yüreklerinde taşımaktan, sevmekten, beklemekten yorulmazlar, hatta kara sevdaya yakalanıp ölürlermiş. İnanılır gibi değil, değil mi? Günümüze gelip bakınca şaşıp kalıyoruz. Aşık ola ola bitiremiyorlar aşkı. Yaşadıkça yaşanası bir hal almış. İnsanlar yanındakilerin aşkıyla tatmin olamazken, uzaklara giden sevgiliyi çoktan gözden çıkarır hale gelmişler. Ama görüyorum ki siz bunu 1,5 sene gibi bir zamandır sürdürerek bir başarı göstermişsiniz sevgili okurum.


Hepimiz yalanı Pinokyo'dan öğrendik galiba? Tahtadan kukla en kötü öğreticimiz oldu tüm sevimliliğiyle. Onu seyredip ya da okuyup yalanı keşfettiğimizde birer çocuktuk. Ya sonra? Koca koca insanlar olunca yalan söylemedik mi? Hangimiz hiç yalan söylemedim diyebilir? Derse yalan söylemiş olmaz mı? O veya bu nedenle insanoğlu yalana sığınır. Bunu bazen de istemeden yapar. Nasıl derseniz, hani beyaz yalanlar var ya onlar bazen söylenmeli diye düşünüyorum ben. Tabii bunu alışkanlık haline getiremeden, doğruyu söylemenin farz olduğu yerlerde yalan söylemeden de hayat gayet güzel geçer. Baskılar da insana yalan söyletebilir, mecbur edebilir. Aşırı baskı, çok fazla beklenti varsa bu da itebilir yalana. Zorunlu mu yalan söylemeye, tabii ki değil, ama sebep olabilir. Kişi beklentileri karşılayamazsa yalana sığınabilir. Yalan bir kaçış olur. O anlık, o zaman için bir kaçış da olsa gerçekler bir gün çıkar ortaya. Çünkü gerçekler yalanın peşini hiçbir zaman bırakmaz. Eninde sonunda bulur onu. Siz sevgili okurum, sevgilinizin basit yalanlar söylüyor dediğiniz yalanlarına, baskılarınızla, beklentilerinizle sebep olmuş olabilir misiniz? Bir düşünün isterseniz.


Seni uzaktan sevmek aşkların en güzeli dense de zordur uzaktan sürdürmek bir aşkı. Her şeyin çok çabuk tükendiği, unutulduğu günümüzde her ikinizde bunun korkusunu, endişesini yaşayarak hırçınlaşıyorsunuzdur birbirinize karşı özlemekten, beklemekten, uzak kalmaktan yorularak. Eğer birbiriniz için doğru kişi olduğunuza inanıyorsanız, bu sevgiyi mesafeler kolay kolay yıkamaz. Aklınızdaki acabalar var ya, onlar sizi yiyor değil mi? Beyninizin bir köşesinde pusuya yatmış 'Hadi sor bakalım neredeymiş, gerçekten orada mıymış' böyle diyor değil mi o ses size? Sizi veya onu dürtüyor ve kavgalar başlıyor. Birbirinize güvenmek zorundasınız sevgili okurum. Eğer o güveni zamanında oluşturmuşsanız şimdi mesafelerin ve içinizdeki o kışkırtıcı sesin sözlerine kulak asmayın. Sakin olun. Zaten birbirinizi az görüyorsunuz, birlikte geçireceğiniz zamanları da kavgayla tüketmeyin. Hep alttan alan taraf sevdiğiniz gençti değil mi? Şimdi askere gidecek olmanın stresindedir. Bunun bilinciyle her şeye takılmadan sevgiyle yaklaşıp onu motive etme sırası sizde. Birbirinize daha çok zaman ayırmaya özen gösterin. Askere gittiğinde size daha çok sarılacak, daha çok ihtiyacı olacaktır. Düşünmek için çok vakti olacak.


Erkek arkadaşınızın söylediği gibi psikoloğa ihtiyacınız olduğunu sanmıyorum. Mesafenin verdiği hırçınlıkları yaşadığınızı sanıyorum. Kendi kendinizin psikoloğu olabilirsiniz. Yeter ki sorunlarınızın neler olduğunu bilin. Biraz daha sabır, biraz daha anlayış gerisi kendiliğinden gelecektir diye umuyorum.

Sevgiler...

***

Çözemediğiniz sorunlarınızı yazın, Yeşim Tijen size önerilerde bulunsun. Yeşim'le Hayat Bilgisi her zaman sizin yanınızda...

İşte sorularınızı gönderebileceğiniz adres: yesimilehayatbilgisi@gmail.com



Twitter: @yesimtijen


YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.