Kayınvalidem yüzünden ayrılmak üzereyiz
Merhaba Yeşim hanım,
Ben de bir sorunumu sizinle paylaşmak istedim. Ben 4 yıllık evliyim. İzmir'de yaşıyorum. Eşimin ailesi de memleketlerinde yaşıyorlar. Ben kayınvalidemi ilk başta severdim, güler yüzlü olmaya çalışırdım,ama benim iyi niyetimi suistimal ediyor. Kendini tecrübeli sanıyor ama yaptığı şeyleri tecrübeden değil sırf başkalarına gösteriş olsun diye yapıyor. Bekarken oğluyla pek ilgilenmezdi, yalnız bırakırdı, evlenince oğlu gözünde değerli oldu. Bizim eşimle kurduğumuz yuvamıza uzakta olduğu halde karışıyor, oğluna her söylediği laf bana geliyor ve bende artık bıktım. Kayınvalidemle konuştum, bana ağza gelmeyecek laflar kullandı. Kendisi eşi tarafından zulüm gördüğü için oğlunun da bana bu şekilde davranmasını istiyor, yalan söylüyor, olmamış, söylenmemiş şeyleri karşı taraf, yani ben, söylemişim gibi anlatıyor. Yalanlarını yakaladım ve yüzüne karşı söyledim. Gençliğinde kendi yaşayamadıklarını bana da yaşattırmıyor. Eşimle aramıza girdi ve biz bu yüzden ayrıyız artık. Eşim evlendiğimizden beri anneci oldu, ben kıskanç biri değilim ama bütün sinir sistemimi bozmuş durumda, kıskançlığından benim annemin bize bir şey yapmasını istemiyor. Beni kendi akrabalarına karşı, eşime karşı mahcup ediyor. Oğluna karşı beni düşman etti. Hep beni haksız çıkarıyor, nasıl çocuk büyüteceğime bile kendisi karar veriyor. Ben boşanmak istemiyorum ama eşim beni boşanmakla tehdit ediyor, evlerimiz ayrı ama bu süre uzamasın diye yardımcı olmanızı istedim. Ben güzel dille yaklaşmaya çalışıyorum ama eşim anlamıyor, hakaret, küfür, dövmeler başlıyor. Sessiz kalayım diyorum ama gerçekten hiçbir şey fayda etmiyor, beni aramıyor, arasa da hakaretler söylüyor ve moralimi bozuyor. Lütfen yardımcı olabilir misiniz?
Yeşim Tijen'in cevabı:
''Öyle bir yerdeyim ki,
Ne gitmesi mümkün,
Ne kalması mümkün olan.
Öylece bir yerdeyim işte,
Vazgeçmekle direnmek arasında,
Akla karanın tam ortasındayım,
Kaybetmenin arifesinde,
Yeni bir hayatın eşiğindeyim.
Kalsam canım yanacak,
Gitsem hayatım...''
Mevlana
Kimi zaman gitmekle kalmak arasında kalırız çeşitli nedenlerle. Ve desem ki sizlere: Gitmek mi zor, kalmak mı zor? Ne dersiniz? Bazılarınızın gitmek, bazılarınızın kalmak dediğini duyar gibiyim. Bir insanın hayatından çıkma cesaretini kaçımız gösterebiliriz? Körü körüne çekmez miyiz bize yapılan, hak etmediğimiz davranışları? Sevgi midir bunun adı? Çaresizlik midir yoksa? O acıyı çekmek ve bunun mücadelesinden kaçmak mıdır bile bile, direnerek? Kimin için? Değmeyen bir adam için.
Hiçbir zaman evliliklerin bozulmasından yana değilim, ortada gerçek bir evlilik varsa. Ama üzülerek söylüyorum ki, yaşadığınız sürdürülmesi mümkün olan bir evlilik değil. Sizin için de gitme vakti gelmiş sevgili okurum, bu size acı verse de. Çocuğunuzla yeni ve yalnız bir hayata adım atmaya korkuyorsunuzdur muhtemelen. Tabi bir de onsuz kalmaktan. Ama zaten onunla değilsiniz ki ya da siz onunlasınız da o sizinle değil. Yaşadığınız evlilik değil, eşiniz bir eş olmayı becerememiş ne yazık ki. Bırakın o adamı diyorum çünkü, daha bu kısacık evlilik hayatınızda yaşadıklarınız ve eşinizin yaptıkları, yapacaklarının da teminatı olarak gözüküyor.
Kayınvalideniz ayrı bir iflah olmayacak dert gibi duruyor. Bir kayınvalide oğluna iyi bakmasından başka gelininden ne bekler? Zor mu bu kadar oğlunun eşini sevmek ve onları mutlu görmek? Vicdan ne güzel bir duygudur, taşımayanlar için de ne büyük bir eksiklik ve sevgisizlik. Siz kendinizi bildikten sonra onun ne dediğini, ne iftira attığını önemsemeyin. Kayınvalidenizle aynı evde, aynı mahallede ya da aynı ilde yaşasanız bu kadar evliliğinize karışması bir nebze anlaşılabilir, ama ayrı şehirlerde, birbirinizden bu kadar uzaktayken bu denli karışabilmesi eşinizin zayıflığından kaynaklanıyor. Uzaktaki annesine karşı sizi bu denli savunmasız bırakması, bu çatışmalara kendinin de eklenmesi, bir de size şiddet uygulaması affedilir gibi değil. Bu şiddet gösterilerinin altında sizin üzerinizde baskı kurmaya çalışıp, sizi sindirme arzusu yatıyor. Bu şiddete katlanmaya devam ederseniz daha fazlasını yaşamaya mahkum edersiniz kendinizi. Böyle bir ortamda mı çocuğunuzu yetiştirmek istiyorsunuz? Uygulanan şiddeti görmese bile çocuğunuz, bağrışmalarınızı ve bunun sizin üzerinizdeki psikolojik yansımalarını fark edecektir.
İnsanlar, sevgisiz de olsa evliliklerini çocukları için bitirmeye cesaret edemezken eşinizin bu kısa süreli evliliğinizde sizi boşanmakla tehdit etmesi evliliğin anlamını tam kavrayamamış olduğunu gösteriyor. Blöfünü görün ve kabul edin ayrılığı. Eğer bir ümit ışığı görseydim evliliğiniz için tabi ki destek olucu bir cevap yazardım. Sorun ne sizde, ne sevginizi, saygınızı gösteriş şeklinizde veya ona ve ailesine sunuşunuzda. Sorun eşiniz ve eşinizin ailesinde. Biliyorum, kolay değil sevdiğiniz adamı aklınızdan atmak, ama bir düşünün, başka kadınların el bebek gül bebek yaşadığı bu seneleri siz sevgisiz bir adamla geçiriyorsunuz. Hep siz veriyorsunuz, aldığınız bir şey yok. Sevgi olunca fedakarlıklar kendiliğinden olur, bunları hatırlatın kendinize. Bir süre acı çekmeyi göze alın. Siz akıllı, mücadeleci bir kadınsınız gördüğüm kadarıyla. Çocuğunuza da sahip çıkarak dirayetli duruşunuzla bu dönemi atlatacaksınızdır. Tabi ki evliliğinize devam etme kararını da verebilirsiniz ama bu kadar yaşanan olaydan sonra ilerde keşke o zaman yapabilseydim demektense kendinize bir şans daha tanıyıp bunu şimdi yapabilme cesaretini göstermeniz dileğiyle, sevgiler...
***
Çözemediğiniz sorunlarınızı yazın, Yeşim Tijen size önerilerde bulunsun. Yeşim'le Hayat Bilgisi her zaman sizin yanınızda...
İşte sorularınızı gönderebileceğiniz adres: yesimilehayatbilgisi@gmail.com
Twitter: @yesimtijen
YORUMLAR