Sakin ol ve adım adım başla!

Geçen iki ayda iki gözümden de şalazyon operasyonu oldum. Yani akamayan, kistleşmiş arpacıklar. Tabii ben her zamanki gibi "peki bu neden oldu?" diye kafa yormaya başladım. Ben her zaman, aldığım Fonksiyonel Tıp eğitimden de kaynaklı herhalde, hep önce nedeni bulup sonra sorunu çözmeye giden biri oldum. Şalazyonun birçok nedeni var, sağ olsun Instagram’dan da çok kişi yazdı. Bu düşünmelerim esnasında fark ettim ki kullandığım makyaj temizleyici benim gözümü rahatsız ediyor. Zaten haftada bir kez falan göz makyajı yapıyorum ve çıkartıyorum. Ne zaman o ürünü kullansam sonrasında büyük bir kaşıntı ve şişkinlik oluyor. Alerji sanıp geçiyordum ama parçaları birleştirdim, o ürün benim gözüme iyi gelmiyordu ve evde tamamen doğal malzemeler ile kendi makyaj temizleyicimi yaptım. Bunu da hesabımda yayınladım. Bir takipçim mesaj attı, "Sema Hn, bütün bunlara nasıl yetişebiliyorsunuz, nereden başlayacağımı bilemiyorum, iş artık evde kozmetik yapmaya kadar gitti" diye. Aslında dönem dönem bunu hep duyuyorum. Bu kafa karışıklığı bana bu yazıyı yazdırdı. Umarım sizlere de ışıklı bir yol açabilir.

Ben de tabii ki bir günde düğmeyle çevirip on/off yapar gibi bu hayata başlamadım. Bana diyabet teşhisi konmadan önce her gün cips, pizza, pide, lahmacun yiyip, her hafta sonu içki içen biriydim. Hatta aktif olarak günde 1.5 paket sigara da içiyordum. Bu 13 senelik bir yolculuk. Şimdi dışarıdan bakıldığında çok karışık gözükebilir ama hiçbir şey bir günde olmadı... O yüzden yazımın başlığı "sakin olun ve adım adım başlayın" Tam anlatmak istediğim şeyi özetliyor.

• Ben öncelikle sigarayı, şekeri ve rafine gıdaları bıraktım çünkü diyabete en çok negatif etkisi olan bunlardı. Rafine şekeri ve beyaz unu, beyaz pirinci, makarnayı çıkarttım hayatımdan. Tam buğday ve çavdar ekmeğine, kabuklu pirince ve tam buğday makarnaya geçtim. Sadece rafine şekeri bıçak gibi kesip hayatımdan çıkarttım. Bir tek bunu bile yapmak size o kadar büyük bir katkı sağlar ki.

Mutfağınızdaki şekeri çöpe atıp, sadece meyveleri kullanmak bile kocamaaan bir adımdır. Bunu lütfen küçümsemeyin. Hatta yapabileceğiniz en büyük değişikliktir.

• Yine bir günde böyle her gün spora başlamadım. Önce sadece 30 dk'lık yürüyüşlerle başladım. Ne yaparsanız kardır. 15 dk bile yürüseniz koltukta oturmaktan daha iyidir.

Zamanla 30 dk'lık yürüyüşler yetmeyince (bunu zaten vücut söylüyor) ufak ufak başka sporlar eklemeye başladım.

• Daha sonra Rosacea cilt rahatsızlığım başladı ve tüm kozmetikleri çöpe attım. Doğal kozmetik dünyasına da o zaman girdim. Paketli gıdaların üstünü okur gibi kozmetiklerin üstünü okumaya başladım ve o zaman içindeki kimyasallar dan dan yüzüme vurmaya başladı. Yani benim hayat değişikliklerim hep bir rahatsızlık sonrası başladı.

• Gluteni ve tahılları azaltmam rafine şekeri ve beyazları bıraktıktan neredeyse 8 sene sonra oldu. Çözemediğim bir sindirim sorunum vardı ve denemek için düşük karbonhidratlı beslenmeye geçmiştim. Planım sadece 2-3 hafta yapmaktı ama o kadar çok rahatladım ki, öyle devam ettim. Yine vücudum ne istiyorsa ona onu verdim. Bir günde olmadı, yine adım adım oldu. Şimdi dışarıdan bakıldığında hem glutensiz, hem şekersiz, hem paketli gıdasız vs besleniyorum ve buraya bir günde gelmişim gibi duruyor ama bunun altında seneler yatıyor.

• Bu değişiklikleri yapmanın en kolay yolu mutfak reformu. Mutfağımıza ne alırsak onu tüketiriz. Bir kez mutfak temizliği yaparsak, sağlıksız her şeyi çöpe atarsak, ondan sonrası kolay. Mutfakta şekerin, unun, yemeğin sağlıklı versiyonları olursa onu kullanıyoruz. Haydi Ramazan sonrası mutfak reformu yapalım mı? Hatta bunun için size bir hediyem bile olabilir. Şimdi düşünürken aklıma geldi. Haftaya detaylarını anlatacağım...

• Her zaman sonuca değil sürece odaklandım. Ben o zamanlar bir daha hiç iyileşebileceğimi sanmıyordum. Öyle bir umudum yoktu çünkü literatürde öyle bir şey yoktu. Tek amacım ömrümü sağlıkla uzatmaktı. O yüzden "1 sene sonra şöyle olacağım, 5 ay sonra şu kadar kilo vermiş olacağım" gibi şeyleri hiç düşünmedim. İnanın hayat o zaman daha kolay oluyor. Neyi fazla düşünür ve takarsak zorlaşıyor. Akışına bırakmıştım. Zaten bir daha hiçbir zaman o kadar sağlıksız olmayacaktım. En kötüsünden adım adım iyiye doğru gitmeye başlamıştım.

• Tabii bir de sağlıklı yaşam biraz çaba gerektiriyor. Bunun için de zaman lazım. Bu bir zaman yönetimi konusudur. Özel zamanınızı nerede geçirmek istediğinizle ilgili bir şey. Ben oturup 2 saat televizyon seyrettiğimi hiç hatırlamam. Ben boş vaktimi mutfakta geçirmekten mutlu oluyorum. Kendime bir iyilik yapmaktan, kendim için çaba göstermekten mutluyum. İlk başta bunlar zorunluluk bile olsa, sonradan zevk olarak geri dönüyor.

Sonuca bağlamam gerekirse, her şeyi bir anda yapacağım diye strese girmeyin. Biliyorum etrafta çok fazla bilgi dolaşıyor. Herkes bir şey söylüyor ve kafalar çok karışık. Bu karışıklık içinde nereden başlayacağınızı bilmeyip, her şeyi bırakıyor olabilirsiniz. Benim size tavsiyem adım adım başlamanız. Önce şekeri bırakabilirsiniz. Sonra mutfak reformu, sonra rafine unlar, sonra gluten vs vs. Bu seneler bile alsa da yaptığınız her şey kendinize yatırımdır.

Bu arada şunu da söylemeden geçemeyeceğim... Ramazan’da pide de yedim, 6 ayda bir pizza da yiyorum. Bunlar da bu hayatın zevki ve devam edebilme motivasyonu. Nasıl bir sefer sağlıklı bir şey yemekle kimse iyileşmiyorsa, bir sefer sağlıksız bir şey yemekle de kimse hasta olmuyor. Önemli olan bunları %90’da tutmak. Sağlıklı bir bireyde %90 temiz beslenirsek, %10 kaçamaklar her şekilde vücut tarafından halledilir...

Umarım sağlıklı bir hayat tarzına başlamak için bu yazı sizlere biraz yol açabilmiştir. Kafanıza takılan şeyleri bu yazı altına veya sosyal medya hesaplarımdan bana yazabilirsiniz.

Herkese harika, sağlıklı, mutlu ve şekersiz bir hafta dilerim.

Sema Sumeli

Bütünsel Beslenme Danışmanı

www.semasumeli.com