Mutluluklar teker teker
Sıkıntılar ise peş peşe…
Bazen gerçekten böyle oluyor, bazen de biz o kadar sıkılıyoruz ki sadece sıkıntıları görmeye başlıyor, hepsi üst üste zannediyoruz. İnsanın bazen doğruları bilmesine rağmen beynine hükmedememesi ne de sinir…
Bizim kocaman ailemizde de uzun zamandır birçok şey üst üste geldi. Devam da ediyor gelmeye. Bazen art arda çalan telefonlar sonrası nefes alamıyorum. Artık “yeter ama” demek yerine başka çözümler buldum. İşte o zaman ne yapıyorum, bu kez de onları paylaşmak istedim.
- Giyinip çıkıyorum
Yürümek çok iyi geliyor. Hava nasıl olursa olsun, yürümeye başlıyorum. Müzik dinlemeden hem de. Çünkü bunalım şarkıları seçme potansiyelim var. Yürüyorum, çevredeki güzellikleri görmeye odaklıyorum kendimi.
- Romantik komedi izliyorum
Bunu “Kocam Hâlâ Sevgilim Mi?” kitabımda da yazdım. Eskiden Arkın’la tartıştığımızda yapardım, şimdi her şey için uyguluyorum. Çok iyi geliyor.
- Sağlıklı besleniyorum
Arada fast food kaçamakları yapsam da bu gibi durumlarda kabak, brokoli, karnabahar haşlıyorum, onları yiyorum. Kendime “Bak, en azından sağlıklı besleniyorsun” mesajı veriyor, mutlu olma sebebi yaratıyorum.
- Sahip olduklarıma şükrediyorum
Bunu zaten hep yaparım, böyle zamanlarda daha da çok yapıyorum. Kızımın sağlığı, ailemizin huzuru için… “Allah çaresiz dert vermesin” diyerek hep sahip olduğum güzellikleri düşünüyorum. İş mi çok kötü gidiyor? “Ne yapalım, bu aralar böyle olacak, elbet” düzelir diyorum. Harcamaları kısıyorum, bir çözüm buluyorum. Yapmadığım şey, başkasının mutsuzluğuna bakarak şükretmek. Bu bana öyle yanlış geliyor ki! Ve ne yazık ki yapan o kadar çok kişi var ki…
- Yazıyorum
Evet yazıyorum ancak sıkıntıları değil, başka şeyler yazıyorum. Bazen öykü denemeleri yapıyorum bazen komik bir şeyler yazmaya çalışıyorum. İyi geliyor. Klavyenin tuşlarına bir amaç uğruna dokunmak zaten bir terapi.
- -mış gibi
Kimseye -mış gibi yapmıyorum. Arayan olursa anlatıyor ama uzatmıyorum. Sorun yokmuş gibi davranmak ileride başka sıkıntıları, kaygıları beraberinde getirdiği için yok saymıyorum. Ancak uzatmıyorum da.
- Evin şekli…
Evin şeklini değiştirmek iyi geliyor. Bazen de sanki mobilyaları değiştirecekmişim gibi internette dolanıp bir şeyler bakıyorum. Tabii ki almıyorum fakat bakmak iyi geliyor. Başka sitelere bakmıyorum çünkü o sıkıntıyla ayakkabı almam an meselesi olabiliyor. ???? Mobilya bakınca insan hemen alamıyor.
- Telefon açıyorum
Uzun zamandır görmediğim arkadaşlarımı arıyorum, onların sesini duymak iyi geliyor…
- Canım hulahupum
Haluhup çeviriyorum. Instagram hesabımda bolca paylaşıyorum zaten. Tıpkı yürüyüş yapmak gibi iyi geliyor. Tavsiye ederim.
- EMDR
2015’te terapiste gitmiştim, EMDR yapılmıştı. Bunu da kendi bloğumda yazmıştım. İşte o yazıları tekrar okuyorum. Kendi kendime duygu çalışmaları yapıyorum.
- Meditasyon
Çok istiyorum ancak olmuyor. Hareketsiz durmak bana yaramıyor, daha da bunalıma giriyorum. Ancak denemekten de vazgeçmiyorum. Ya bir gün becerirsem, güzel olmaz mı?
- Makyaj yapıyorum
Ve öyle oturuyorum evde, bilgisayar başında. En sevdiğim parfümü de sıkıyorum. Bakımsız gezdikçe daha da fena oluyorum çünkü. Sanki kendimi bırakmışım gibi geliyor.
- Oyun oynuyorum
İşi gücü her şeyi bir kenara bırakıp kızımla oynuyorum. Oyun bizim evde zaten vazgeçilmez ancak böyle zamanlarda kendimi oyun oynamaya veriyorum. “Canım sıkkın uzanayım” demek yerine, tersini yapıyorum.
- Kitap okuyorum
Kişisel gelişim kitabı değil bildiğimiz romantik romanları okuyorum. Sevenler kavuştukça, hastalar iyileştikçe mutlu oluyorum.
Sizin var mı yöntemleriniz? Önerilere kapım sonuna kadar açık.
Zaten artık bahar geldi. Hepimiz daha iyi hissedeceğiz…
YORUMLAR