IV. Murad artık hiç komik değil

Aslında hepimiz ne kadar boktan bir dünyada yaşadığımızın farkındayız. Neyin, kimin kuyruğu olduğumuzu, Behzat Ç. gibi çarkın hangi dişi olduğumuzu biliyoruz. Bazımız her şeye rağmen onun gibi değirmenlere kılıç sallıyor, kimimiz başını eğip yaşayıp gidiyor. Herkes farkında, bir tuğla çekilse hepimiz altında kalacağız.


Bu kadar iyilik kumkumalığı, sevgi böcekliği, messenger’dan, whatsapp’tan birbirimize attığımız “iyiyiz, daha iyi olacağız, her şey iyi olacak” mesajları boşuna değil. Salaklıktan, aptallıktan yazmıyoruz bunları. Hiçbir şey yapamadığında aklının ummaya ihtiyacı var. Ummak da direnmenin hallerinden biri.


Hapishanede ölüp giden, “Ah arkadaşım öldü, bugün ne kadar üzgünüm” diyen habercilerin bile kulağından gelen kanın peşine düşmediği Alp Buğdaycı, umuma açık Facebook hesabında şunları yazmış: Hepiniz bu kadar iyiyseniz, dünya niye bu kadar kötü? Dünya böylesine kötüyken, siz neden bu kadar iyisiniz?”


Kimse iyi değil. Biz dünyanın boktan olduğunu, kendimizin de iyi olmadığını biliyoruz. Sadece kafamıza bir tane sıkamadığımızdan iyi olmaya çalışıyoruz. Yoksa nasıl yaşayacaksın? Bebekleri öldürmüşler, kokmasınlar diye buzdolabına koymuşlar, kulağı kesilmiş çocuklar çöplerden çıkmış, senin serinlediğin sulardan güneşlendiğin kızgın kumlara çocuklar vurmuş. Ordun meclisini taramış, tankları üzerine sürmüşler. Nüfusun yarısı ya tutuklu ya sorguda. Cami imamları fazla mesai yapıyor. Evlerin çatılarına bacaları koklasın da sigara içilen evleri ispiyonlasın diye adam yerleştiren IV. Murad artık komik gelmiyor. Gördüklerini, bildiklerini, daha da öğreneceklerini unutamayacağını biliyorsun. Elbet güneyde ucuz tanıdık pansiyon aramaya, bunu yaparken de kendini suçlu hissetmemeye ihtiyacın var.


Dünya bir gün daha iyi bir yer haline gelmeyecek. Sadece teknoloji ya da adı farklı başka bir şey, hayatı biraz daha kolaylaştıracak. Biri kıçına taşlanmış kot geçirecek diye ötekinin ciğerleri sönmeye devam edecek. İnsanlar çoğalma içgüdüsüyle üremeyi sürdürecek ve insanın mayası değişmediğinden bu çark böylece dönüp duracak. Kimse iki yüz elli yıl önce bir somun ekmek için bütün gün bayılana kadar madende çalışmak zorunda kalanla kendisi arasında bağlantı kuramayacak.


Aslında iyi değiliz. Sadece kafamıza sıkamadığımızdan iyi olmaya çalışıyoruz. Neşeli şarkılar, güneyde aranan pansiyonlar, leziz yemeklerle donatılmış sofralar, telgrafın tellerine kuşlar kondurmalar filan hepsi yaşama içgüdüsü.


Biri sevgiden, iyilikten, umuttan fazlaca bahsediyorsa aslında iyi olmadığındandır. Ya da geride beter zamanlar bıraktığından, atlattıklarına dönmek istemediğinden, iyi olmaya ihtiyacı olduğundan. Kimse iyi değil, herkes aklını korumaya çalışıyor. Taş atmayalım birbirimize.



YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!
  • Misafir yüzümüzden gülücükler içimizden umut lar hiç eksik olmasın bugünlerde buna çok ihtiyacımız var
    CEVAPLA
  • Misafir Gerçekten iyi olmaya ihtiyacimiz var ve ben umudumu yitirmek istemiyorum
    CEVAPLA
  • Misafir Aynen size katiliyorum;umutlu ve mutluy muss gibi yasamaya devam.ediyoruz malesef...
    CEVAPLA

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.