Ebeler haftası kutlu olsun!

Tarihin bilinen en eski ve saygın mesleklerinden biri olan ebelik, tıbbi bilgilerin kalp sıcaklığı ve aşkla harmanlanarak uygulandığı, kadını ve dolayısıyla tüm toplumu şifalandıran derin bir sanattır. Dünyada ve ülkemizde ebelik mesleğinin önemine dikkat çekmek için her yıl 21-28 Nisan Ebeler Haftası ve 5 Mayıs da Dünya Ebeler Günü olarak kutlanmaktadır.


Ebe denince aklıma yumuşacık, dert dinleyen, tıbbi bilgisiyle güven veren, bebeğimin doğumunda bana destek olmasını istediğim bir kişi geliyor. Her kadının bir ebesinin olduğu günlerin çokta uzaklarda olmaması dileğiyle ülkemizdeki ebelik durumuna biraz dikkatinizi çekmek isterim.


İnternetten çeşitli üniversitelerin ebelik bölümü bitirme kriterlerini incelediğimizde pratik beceride çok detaylı bitirme şartları olduğunu gözlemliyoruz. Bir ebe dört senelik üniversite eğitimini bitirdiğinde en az yüz prenatal (doğum öncesi gebe), kırk normal spontan, kırk normal gebe, kırk riskli gebe, en az yüz normal lohusa, en az yüz normal yenidoğan ve elli riskli yenidoğan izlemi yapar, bir ya da iki makat doğuma yardım eder veya makat doğum gözlemler. Bu bitirme şartlarını veren ebeler mezun olmaya hak kazanırlar.


Bu dört yıl boyunca aldıkları eğitimin kalitesi ve yeterliliği hakkında tartışılabilir ama ülkemizdeki asıl büyük sorun mezun olan bir ebenin hastanelerde ancak doğumda doktora yardımcı personel statüsüyle çalıştırılması durumudur.



Üniversite mezunu ama mesleğini yapamıyor

Hangi meslekte görülmüştür ki senelerce okul okuduktan sonra bitirdiğin bölümün iş tanımını yerine getirmen mümkün olmasın…


Öğretmen oldum, veteriner oldum, mühendis oldum ama ancak birine yardım edebiliyorum. Ben kendi başıma öğretmenlik, veterinerlik, mühendislik yapamıyorum denebilir mi? Saçmalık ama biz saçmalıklar ülkesinde yaşıyoruz ve ebelerimiz hastanelerde ancak doktorlara yardım ediyor, sekreterlik görevini üstleniyor aynı anda doğumunu yaptıramayacağı ve tek başına yönetemediği, karar veremediği normal doğumları takip ederken, katta daha önce doğurmuş annelere emzirme desteği veriyor. Yetmiyor sezaryen olacak anneleri ameliyata hazırlıyor, daha önceki sezaryenleri takip ediyor, o anda katta kadın hastalığından ameliyat olmuş hastalarla ilgileniyor. Devlet hastanesinde çalışıyorsa gecede 70 doğumu takip ettikleri bile olurken, ayda 200 saate yakın nöbet tutup karşılığında 2000 - 2500 TL para kazanıyorlar.



Bir günde kaç kadına aynı kalitede hizmet verebilirsin?

Tüm bu insanlık dışı iş yükünün altında ezilen ebelerden takip ettikleri her kadına aynı yeterlilikte güleryüz, birebir kesintisiz doğum desteği, ilgi, alaka, sıcaklık beklemek imkansız gibi geliyor bana. Bu şartlar altında çoğu, hastanelerdeki doğum katlarında çalışmak yerine daha rahat edebilecekleri, daha az iş yüküyle daha fazla para kazanacakları sağlık ocaklarında, sağlık evlerinde, ana-çocuk sağlığı ve üreme sağlığı merkezlerinde, aile hekimliği birimlerinde, toplum sağlığı merkezlerinde, akademisyen olarak üniversitelerde çalışmayı tercih ediyorlar. Hastanelerde kalanlarsa sistemin bozuk düzeni yüzünden meslek aşklarını yitirmeye başlıyor.



Umut ışığı yükseliyor

Hayatın içindeki pek çok alanda olduğu gibi doğumda da doğallığa yönelim, doula ve doğuma hazırlık eğitici eğitimlerinin ülkemizde açılması ve doğumda kesintisiz desteğin öneminin anlaşılmaya başlanması sayesinde işine aşkla bağlı ebeler yalnız olmadıklarını hissetmeye, uyanmaya ve birlik olmaya başladı. Özel ebelerin yavaş yavaş çoğalması ve seslerini yükseltmeleri, anne adaylarının ebe desteği konusunda farkındalıklarının artması sayesinde artık daha fazla kadın ebe desteği almak ister oldu ama yetmez! Bizim ihtiyacımız olan hem devlet ve hem de özel hastanelerde doğum yapan kadınlara birebir ebe desteğinin sunulması ve ebelerin meslek tanımlarını tamamıyla gerçekleştirebilecekleri alanların açılması…


Hiçbir şey beş sene öncesiyle aynı değil. Ebelik eski değerini hızla geri kazanıyor ve kazanacak da. Benim ebe arkadaşlarıma naçizane tavsiyem, kendilerinin ne kadar müthiş bir mesleğe sahip olduklarını asla unutmamaları, kişisel gelişimlerini ihmal etmemeleri, kendilerini geliştirmeleri, birbirlerini kollamaları ve destek olmaları gerektiğidir. Doğum ekip işidir ve bu ekibin en önemli elemanı ebedir! Ebe desteği almak her kadının hakkıdır ve vakit bunun önemini anlatmak, yaymak ve bunun için çalışmak, birleşmek vaktidir!



***


Birkaç saat önce karşıma Sevgili Hocam Cem Şen’in aşağıdaki sözleri çıktı. Yine tam zamanında… İşini aşka yapan tüm ebe arkadaşlarıma ilham olsun. Bu vesileyle hepinizin Ebeler Haftasını ve şimdiden 5 Mayıs Dünya Ebeler Gününü kutlarım.


“Kalbini kaptırdığı şey ister bir insan, ister bir meslek, bir manevi yol ya da herhangi bir ideal olsun... Aşığın tavrı o yolu, tüm zorluklarıyla kat etmek ve hedefine varmaktır. Bir aşık için sevdiğine ulaşmak üzere çıktığı yolda başarısız olmak ve ölmek, elbette ki bir başka yolda başarılı olup güvenli bir hayat yaşamaktan daha anlamlıdır.

Fırtınada yanmaya çalışan bir mum alevi olduğunu anlayan her varlık, varoluştaki tek anlamlı çabanın, kalbini koyduğu bir yolu başından sonuna aşmak olduğunu bilir.” -Cem Şen





YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.