Hayatın başlangıcı suyun içinde

Gebeliğin her aşaması, yumurtanın spermle döllenip fetus halini alması, plasentanın oluşması, bebeğin yeterince büyüdüğünde doğumu başlatması ve normal doğum yolculuğu şu dünyanın en muhteşem ve en kusursuz süreçlerinden sadece biri. Günlük hayatın koşuşturması içinde bu mucizeleri sıradan ve günlük olaylar gibi algılıyoruz. Oysa kusursuz bir düzenin parçalarıyız.

Hamile kalmak ve bebeğin anne karnındaki gelişimi gerçekten inanılmaz. Yumurta hücresine ulaşan güçlü spermlerden sadece bir tanesi yumurtanın zarını delerek yumurtanın içine giriyor. Sperm ve yumurta hücrelerinin çekirdeklerinin birleşmesi ile embriyo oluşur. Spermden gelen 23, yumurtada bulunan 23 kromozom birleşerek 46 kromozomlu embriyo oluşur. Her şey bu noktadan sonra hızla gelişmeye başlıyor. O minnacık embriyo haftalar içinde milim milim büyüyor ve iç organları oluşuyor.

Hamile kaldığınızdan tam olarak emin olmak için doktorunuza gittiğinizde ultrasonla bakılınca rahim içinde yerleşmiş bir gebelik kesesinin gözlenmesi ile gebelik tanısı kesinleşir. Gebelik kesesinin içinde gelişen embriyo ise amniyon sıvısının içinde yüzer. Tüm gebelik boyunca bebek bu sıvının içinde büyür.

Bebeği dünyaya hazırlayan amniyon sıvısı

Anne karnındaki bebeği denizde limana bağlanmış bir sandal gibi düşünebilirsiniz. Deniz amniyon sıvısı, sandal bebek, halat göbek kordonu ve liman da plasentadır. Amniyon sıvısı, yani bebeğin suyu, onun gelişimi için hayati ölçüde kıymetlidir ve döllenmenin yaklaşık on ikinci gününden itibaren oluşmaya başlar. Amniyon sıvısı gebeliğin başlarında annenin kanının sıvı kısmından süzülerek yapılırken, gebeliğin yaklaşık 20. haftasından sonra bebeğin idrarından oluşur. Yani bebek suyunu kendi üretir.

Amniyon sıvısının içeriğini %99 su, %1 inorganik tuz, organik maddeler ve bebekten dökülen epitel hücreler oluşturur.

Amniyon sıvısının görevleri

• Bebeğin orantılı şekilde büyümesini sağlar.
• Amniyon zarının bebeğe yapışmasını önler.
• Dışarıdan gelen darbelere karşı bebeği korur.
• Vücut sıcaklığının sabit kalmasını sağlar. Amniyon sıvısı her zaman 37 derecedir.
• Solunum ve sindirim sistemlerinin gelişimini sağlar.
• Bebek suyun içinde serbestçe hareket edebildiği için kas ve iskelet sistemi gelişimi mümkün olur.
• Bebeğin enfeksiyona karşı korunmasında büyük rol oynar.

Amniyon sıvısı su gibi akışkan, steril ve berraktır. Gebeliğin sonlarında açık sarı olabilir ve kendine has bir kokusu vardır. Gebeliğin başında oluşup sonuna kadar orada sabit duran bir sıvı değildir.

Bebeğin suyu sürekli devridaim olur

Amniyon sıvısı her üç saatte bir, yani günde sekiz defa bebeğin bağırsakları tarafından emilir ve plasenta yardımıyla içeriği annenin dolaşımına geçer. Emilen sıvı miktarı kadar sıvı hem anne tarafından, hem de bebeğin akciğer ve böbrekleri tarafından üretilerek amniyon sıvıya eklenir.

Basitçe bebek bu sıvıyı yutar. Bu sıvıyla solunum egzersizleri yapar. İçtiği amniyon sıvı, bağırsakları emilim işlevine hazırlarken aynı zamanda böbreklerini çalıştırmaktadır. Bebek bu sıvıyı yutar ve çişini yapar. Gebeliğin ilerleyen haftalarında amniyon sıvının çoğu aslında bebeğin steril çişidir. Bu devridaim bebeğin suyunu kirletmez çünkü onun böbrekleri doğumdan sonraki işlevlerinden farklı olarak içtiği amniyon sıvısını süzerek steril hale getirecek bir yapıya da sahiptir. Kısacası rahim içi dünya mucizenin ta kendisidir.

Ya suyum azalırsa?

Bebeğin suyunun miktarı değişken olmakla birlikte hamileliğin sonlarında genelde yarım litre kadar kalır. Yani ilk aylara göre azalmaya başlar ve bu gayet doğal bir süreçtir fakat bazı anne adaylarının gebelik süreçlerinde amniyotik sıvının miktarında normalde olmaması gereken sapmalar görülür. Bebeğin içinde bulunduğu suyun çok az ya da çok fazla olması, bazı problemlerin belirtisi ya da sonucu olabilir. Bu nedenle gebelik kontrollerinde suyun seviyesine de bakılır.

Amniyotik sıvı nasıl artar?

Gebelik sürecinde amniyotik sıvının artmasını olumlu yönde etkileyen bir faktör tartışmalı olmakla birlikte su içilmesidir. Tam aksini düşünürsek de yetersiz su içildiği takdirle amniyon sıvısının azalabileceği söylenir. Günde en az 8-10 bardak su içmek, su yönünden zengin meyve ve sebzeleri tüketmek (salatalık, marul, brokoli, yeşil biber, ıspanak, karnabahar, bebek havuç, kereviz, turp, karpuz, domates, çilek greyfurt, kavun) amniyotik sıvının artmasına yardımcı olabilir.