Kediyle aşk başkadır
Eskiden kaynana diye bir olgu vardı biliyorsunuz. Modern hayatlarımızda bu olgunun yerini evdeki dört ayaklı dostlarımız almış olabilir mi acaba diye düşündüm bir ara. Yani şimdilerde evlilik eski popülaritesini kaybettiği için karımızın/kocamızın annesiyle uğraşmıyoruz. Ama hayatı o kadar rahat sanmayın, evdeki dört ayaklı dostlarımıza sevgililerimizi sevdirmek de bir dert!
Köpek severler kusura bakmasın, genelde bir iki kafa okşamasıyla mod’a giren sevimli dostlarımızla anlaşmak o kadar da zor değil. Bazı şımarık ötesi ufak köpeklerle kaynaşmak biraz zor olabilir tabii de o köpeklerin neden beslendiğini anlamam mümkün değil zaten, bu yüzden fikir bile yürütmeyeceğim.
Ama evde kediniz varsa, işiniz çok zor. Sonuçta onların da karakterleri var, sakini var, azgını var. Mesela ben ilk tanıştığımda kucağıma gelip oturan ve saatlerce orada kalan kedilere hasta olurum. İnsan kendinde olmayana bir özlem duyarmış ya hep, bu da sanırım öyle bir şey. 4 yaşındaki hayat arkadaşım Dita, hiç böyle bir kedi olamadı maalesef. Eve misafir geldiğinden itibaren rahatsız edici bakışlarına başlar. Kapıdan girer girmez onun kontrolüne maruz kalırsınız zaten. İlle sizi baştan aşağı koklayacak, hırlı mısınız hırsız mı karar verecek! Risk grubundaysanız yakınıza bir yere oturup sizi izlemeye başlar, yok eğer odasına uyumaya gidiyorsa, kesinlikle “sizden cacık bile olmaz” demiştir içinden.
İşin sevgili durumu ise en zor kısmı. İkisinin ilk karşılaşacağı anı düşünüyorum da; eski eşimden olmuş kızımı yeni karımla tanıştıracak olsam bu kadar gerilmezdim herhalde. Çünkü Dita ilk görüşte sevdi sevdi! Yoksa ağzınla kuş tutup parçalaması için ona versen kar etmiyor. Anlaşamadığı bir flörtümü yataktan uzaklaştırmak için, yatağın onun olduğu tarafa yatıp bütün gece kalkmadığı oldu. En sonunda yatak vakti gelince de tırnaklarını çıkarıp bir türlü yerinden kalkmadı. Bir başka randevumun da ayakkabılarını dişlemek gibi hoş tavırları olmuştur. Aslında kime karşı çok şiddetli eylemleri oluyorsa ondan bir arıza çıkıyor zaten, bu yüzden yarı medyum kızıma bir şey de söyleyemiyorum.
Normalde her gece benimle uyurken, sevgilimle beraberken yatağın ucuna bile çok yaklaşmıyor. Ben biriyle yatarken gelip aramıza yatarsa artık gözlerim doluyor neredeyse, onayladığı için duygulanıyorum.
Bütün bunlara rağmen böyle söylendiğime de bakmayın lütfen, herkes yanımdan gitse bile o tatlı-gıcık haliyle Dita’nın sürekli yanımda olacağını bilmek o kadar rahatlatıcı bir şey ki...
Diyeceğim o ki, kaynana olgusu her zaman çok fazla rahatsız edici olmuyor. İnsan sevince nelere katlanıyor, öyle değil mi?
YORUMLAR