Sosyal medya ve yok olan güvenliğimiz...

Her ne kadar sosyal medyanın, profil sahiplerinin egolarını tatmin etme yolu ile uygulamalar tarafından bilgi ve suç önleme ağı oluşturulmak için kullanıldığını öne sürüp çeşitli mecralarda kanıtlasam da, bu gerçeğe maalesef sadece “Türkiye Sosyal Medya Mecra-ül Alemi”nin sadece üçte birlik aklı başında bir kısmı inanıyor. :)



İnanıp inanmaları aslında benim açımdan önemli değil ve hatta “ticareten”, marka yönetimi odaklı sosyal medya yönetim şirketi sahibi olarak inanmamaları daha yüksek getirili. Ama gelin görün ki konu artık kişilerin güvenliğini tehdit ediyor ve bu nedenledir ki kullanıcıları bilgilendirmek gerekiyor.



Lütfen siz de okuduklarınızı sevdiklerinize anlatın…



Yıl 1995… Büyük kentlerimizde yaşayanların çoğu, internet kavramından yeni haberdar olmaya başlamış. Fotoğraf makinelerimiz ile çektiğimiz fotoğrafları baskıya verip almamız 3 gün. Hayatımıza Walkman kavramı girmiş ve artık yürürken müzik dinlemenin “lüks”ünü yaşıyoruz. Tanımadığımız insanlarla konuşmak, arkadaş olmak hala “ayıp”…



Yıl 2013… Neredeyse fiziksel savaşlar tarihten silinmek üzere. Devletler, askeri yatırımlardan daha çok ulusal dijital bilgi güvenliklerine yatırım yapar oldular. İnternet hızı son 18 yılda kademe kademe artarak anlık video paylaşımlarını destekler hale geldi ve önümüzdeki 10 yılda bu hızın 30 kat daha artması öngörülüyor.



Geçenlerde Google Glass’ın 2013 sonunda piyasaya sürüleceği duyuruldu. Artık giyilebilir teknolojinin dönüm noktasındayız. Bu yılsonundan itibaren gözümüzdeki bu “gözlük”le, görüş alanımızdaki her şeyin fotoğrafını ve videosunu, sesli komut vererek çekebilecek ve anında internette paylaşabileceğiz. Yüz tanıma özellikli bu gözlükler ile baktıktan birkaç saniye sonra, tanımadığımız bir kişinin tüm bilgileri internet veri tabanından aranarak gözlüğümüzde belirecek. Şimdilik sesli komut ile çalışan bu cihaz, çok yakında sadece düşünerek çalıştırabileceğimiz bir yapıya kavuşacak. Bu teknolojinin sırası ile kişisel, ulusal ve küresel güvenliği artırabileceği düşünülse de kişisel mahremiyeti neredeyse sıfırlayacak.



Facebook ise Ocak 2013’te duyurduğu “dev!” hizmeti “Graph Search”ü 8 Temmuz’da kullanıma açtı. Graph Search ile çok kapsamlı aramalar yapabileceğiz (tabii ki sosyal medya ve interneti, kadın erkek ilişkileri ve pornografi olarak algıladığımız ülkemizde maalesef o tedavi edemediğimiz sevgisizlik ve sosyal çöküntü hastalıkları daha da baş edilmez bir hal alacak). Örneğin “Ankara’da yaşayan, falanca üniversitesini 1996 yılında bitirmiş, İzmir doğumlu, mühendislik yapan 29 yaşındaki erkekler” gibi bir elemeyi Facebook bize saniyeler içerisinde verecek… Şimdilik sadece Amerika’da kullanılan “eklenti”, yakında Türkiye’ye de hizmete açılacak.



Artık kıtalar arasında bile kalmayan sınırlar, insanlar arasında neredeyse tamamen kayboldu. İnternet üzerinde tüm özel hayatımızı bazen bilerek bazen de bilmeyerek paylaşmaya özendirilir olduk. Sosyal medyanın asıl amacı insanlar arasındaki bilgi paylaşımı olarak anlatılsa da, güvenliğimizi fazlasıyla tehdit ettiği de bir gerçek. Facebook, Twitter, Instagram vb. sosyal medya platformları, her geçen gün yeni gizlilik ilkeleri yayımlayarak özel hayatlarımıza ve o yanımızdan hiç ayırmadığımız akıllı telefonlarımız için yeni güncellemeler ile de cihazlarımıza müdahale ediyorlar.



Çoğumuz henüz reşit olmamış çocuklarımıza internet kullanımını teşvik eder hale geldik. Kaçımızın aklına, aldığımız akıllı telefonu çocuğumuza hediye ettiğimiz anda; ayarlar bölümünden “Konum Servisleri”nin açık olup olmadığını kontrol etmek geliyor? Kaçımız Foursquare’de gizlilik ayarlarını doğru yapmadığı zaman tanımadığı insanların, evinin yerini bile öğrenebildiğini biliyor?



Bundan birkaç yıl öncesine kadar hırsızlar soyacakları evin önce ışıklarını kontrol ederlerdi ve biz de ışıkları açık bırakıp evden çıkardık. Sonra hırsızlar buna kanmamaya başladılar çünkü evde bir hareket olmadığı anlaşılıyordu (bu arada ben o günlerde 60 dolarlık bir chip ve basit bir yazılımla, evin ışıklarını düzensiz ve otomatik olarak evde yokken açıp kapatabiliyordum :) ) ve zile basarak evde kimse olup olmadığını kontrol yöntemine geçtiler. Günümüzde organize hırsızlık örgütleri sosyal medyadan arkadaş isimlerinizin, ailenizin alışkanlıklarının, gittiğiniz yerlerin ve evinizin fotoğraflarının kayıtlarını tutuyorlar.



Teknoloji, hayatımızı “keyifli” hale getirdiği kadar tanımadığımız insanlarla aramızda aşılması imkânsız olan yakınlıklar da doğuruyor. Ailemizi ve kendimizi teknolojiden zarar görmeden faydalanır hale getirebilmemiz için kullandığımız cihaz ve yazılımlarla ilgili araştırma yapmamız bunun ilk adımı.



Yazı sonrası özellikle Twitter hesabımdan sorularınız olursa seve seve cevaplayacağım.



Teknolojinin kalplerimizi soğutmaması dileğim ile sevgiyle kalın…

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.