Sansüre hayır!
Gazeteci Ertuğrul Mavioğlu ve Çayan Demirel’in yönettiği PKK mensuplarının kamplardaki yaşamlarını anlatan ‘Bakur’ (Kuzey) adlı belgeselin önceki gün İstanbul Film Festivali kapsamındaki gösterimi, Kültür Bakanlığı’nın yazısı üzerine İKSV tarafından ‘tescil belgesi olmadığı’ gerekçesiyle iptal edildi. Ne olduysa bundan sonra oldu... Bu olayın ardından önce 23 film ‘sansüre hayır’ diyerek festivalden çekildi.
Ardından dün düzenlenen basın toplantısında festival direktör Azize Tan, son iki günde yaşananların, sinema endüstrisinin mustarip olduğu sorunları çözmek için bir fırsata dönüşmesini umduğunu belirtip ekledi: “Festivalden çekilen filmlerin aldıkları kararı festival olarak destekliyoruz.” Altın Lale Uluslararası Yarışma jürisi başkanı Avusturyalı yönetmen Rolf de Heer, ‘Bakur’a uygulanan sansürün ifade özgürlüğüne bir saldırı olduğunu ve bu nedenle festivalden çekildiklerini açıkladı.
Demirkubuz: “Ben uğursuz adamım”
Ülkemizdeki sinema ödüllerinin en prestijlilerinden biri olan Altın Lale Ulusal Yarışma jürisi başkanı Zeki Demirkubuz basın toplantısındaki konuşmasına “Benim jüri başkanı olduğum yarışma bu kadar olur, ben uğursuz adamım”diyerek sözlerine ‘Güleriz ağlanacak halimize’ tadında başlayıp ‘en ağır dramlara’ rahmet okutacak şekilde devam etti: “Bu ülke akıldışı yanlarıyla var oluyor ama kendi kendini yok etmenin eşiğine geldi. Birileri bu filmi yasaklamaya karar vermiş. Seçim, çatışma, bütün bunların etkisi olduğunu düşünüyorum. 90’larda, savaşın en yoğun döneminde bu konuda yaptığım belgesel sorunsuz gösterildi. Bir sinemacının zekâsı güçle ve iktidarla uğraşmaya yetmiyorsa, film de yapmasın!..”
Çok izleyen, en az konuşanlar!
Bütün bu yaşananlar sırasında aralarında Nuri Bilge Ceylan, Onur Ünlü gibi usta yönetmenlerin de olduğu onlarca sinemacı ‘sansüre hayır’ diyen metnin altına imza attı...
Metindeki imzalar arasında ‘sinema’ deyince ‘gözlerinin içi parlayan’, filmleri milyonlarca kişi tarafından izlenen Cem Yılmaz, Yılmaz Erdoğan, Mahsun Kırmızıgül, Şahan Gökbakar, Ahmet Kural-Murat Cemcir, Özcan Deniz, Sinan Çetin, Yavuz Turgul gibi isimleri aradı gözlerim...
Sinemanın ‘sefa’ tarafıyla haşır neşir olup ‘cefa’ tarafını sette saatlerce bekleyip soğuk pilav-hoşaf yemek zanneden ‘sinema sevdalısı’ arkadaşlardan bu yazı yazılana kadar konuyla ilgili ‘çıt’ çıkmamıştı!
Olur olmaz her şeye ‘Twitter, Instagram hesaplarından laf yetiştiren’ ‘yeni yetme Yeşilçamlar’ dünyanın dört bir yanında yankı bulan bu olay karşısında 140 karaktere bir ‘Ayıp oldu’ yürekliliğini bile sığdıramadılar maalesef!
Sansürün kimi ne zaman vuracağı belli olmaz!
Bugün bir belgeseli, yarın sizin filmlerinizdeki bir ‘kahkahayı’, ‘alkışı’ sansürlemek isteyebilirler. Onun için sevgili ‘sinema âşığı’ ‘esas oğlanlar’ nereden, kime geldiğine bakmadan ‘sansüre hayır’ demek gerek...
Sinema sadece ‘En çok ben izlendim’ diye sidik yarıştırılacak bir sanat değildir...
YORUMLAR