Bir komplo teorim var!

Altın Ayı’mız var! Eurovision birinciliğimiz de! Küçük çaplı bir Altın Palmiye ormanına sahibiz evelallah! Futbolda dünya üçüncülüğümüz, basketbolda dünya ikinciliğimiz var... Halterde dünyaları kaldırdırdık, güreşte dünyanın sırtını mindere yapıştırdık...


Pistlerde dünyayı peşimizden koşturduğumuz günlerimiz bile oldu... Çok değil birkaç yıl önce Nobel’de tüm milletlerin canına okuduk!


Ahmet Ertegün’le Arif Mardin’in kazandığı Grammy’leri de ‘kendimize’ sayarsak geriye kala kala bir Oscar’ımız eksik kaldı kerameti kendinden menkul ‘ödül müzemiz’de...


Ve şimdi üç ay önce Cannes’da izleyenlerin kanını kaynatıp ‘Altın Palmiye’yi kucaklayan Nuri Bilge Ceylan’ın Kış Uykusu filmiyle Oscar’a bir taş atımı mesafedeyiz...

Filmi göstertmemek ne demek?

Dün haberi aldıktan sonra, “Dünya sinemasının kalbinin attığı Los Angeles’da 2015’in şubat ayında Kış Uykusu’yla şeytanın bacağını, kafasını, gözünü kıracağız inşallah bu sefer...” Diye kendi kendimi gaza getirirken içimdeki komplo teorisyeni “Dur bakalım” dedi.

Ardından da kulağıma Fatih Akın’ın, Venedik Film Festivali’nde dünya prömiyerini yapacak olan 1915’te Ermeni tehciri sırasında yaşanan bir öyküyü anlatan The Cut (Kesik) filmi nedeniyle Türkçü Turancılar Derneği tarafından tehdit edildiğini fısıldadı. “Agos Gazetesi’ni, Ermeni faşistleri, sözde aydınları açık şekilde tehdit ediyoruz. O film Türkiye’de tek bir sinemada yayınlanmayacak. Beyaz berelerimiz ve

Azerbaycan bayraklı planörümüzle gelişmeleri takip ediyoruz. Hodri meydan!” Diyen Türkçü Turancılar Derneği’nin açıklamasını okurken de Oscarlık bir senaryoya sahip olan komplo teorisini açıkladı...

İçimdeki komplo teorisyenine göre olaylar şöyle gelişecek:


‘Kış uykusu’, ‘The Cut’a karşı!

“Nuri Bilge Ceylan’ın Türk aydınını hırpaladığı Kış Uykusu aralık ayında açıklanacak olan En İyi Yabancı Film Oscarı adayı 9 filmden biri olacak. Ceylan’ın rakipleri

Arasında ise tanıdık bir isim yer alacak; Fatih Akın...


Akın’ın 1915’te Ermeni tehciri sırasında yaşanan bir öyküyü anlatan filmi Oscarlar’da Almanya adına yarışacak. Anadolu’nun bağrında yaşanan iki ayrı öyküyü anlatan iki film Akademi’nin gönlünü çelmek için kapışacak. Ve ardından 24 Nisan 2015’teki tehcirin 100. Yılına sayılı günler kala Türkiye’yi zor bir durumda bırakmak isteyen diasporanın baskısıyla Fatih Akın, Nuri Bilge Ceylan’ın gözleri önünde ünlü bir Hollywood yıldızının elinden ‘En İyi Yabancı Film Oscarı’nı alıp ‘yalnız ve güzel ülkemizi’ dünyaya anlatan afilli bir konuşma yapacak...”

2015’in baharında şenlik var!

Nasıl senaryo ama! Kendi içimdeki komplo teorisyenim diye söylemiyorum bu senaryo sinema adına altından, gümüşten ne kadar zerzavatlı ya da hayvanatlı ödül varsa alır. Her ne kadar ben ‘tehlikeli aklımın bu itirafına’ popomla gülsem de içinde yaşadığımız toplumda bir ‘senaryodan’ beyazperdeye aktarılan bir film için,

“Açık şekilde tehdit ediyoruz. O film Türkiye’de tek bir sinemada yayınlanmayacak...” Diye bildiri yayınlayan ‘akıllılar’ var!


Hollywood’un gözle görülmez elle tutulmaz ‘efsanevi’ Akademi’sinin önceki yıllarda nasıl ince ince siyasi ayak oyunları yaparak bazı ödülleri dağıttığını da hesaba katarsak Fatih Akın’ın The Cut’ı, Nuri Bilge Ceylan’ın Kış Uykusu’nun önünde Oscar’ı kucaklarsa gelecek yıl bahar aylarında bu ülke topraklarında oldukça şenlikli bir film izleyebiliriz...

Olmaz olmaz demeyin!



Son yıllarda iyiden iyiye fantastik-bilim-kurgu-aksiyon- komedi filmi kıvamında yaşayan bu ülkeye de böyle saçma bir komplonun gerçekleşmesi yakışır...

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.