İbretlik ceza!
Herkese iyi pazarlar… Öncelikle geçtiğimiz hafta Ankara'daki hunharca yapılmış terörist saldırıyı kınıyor, hayatlarını kaybedenlere Allah’tan rahmet, yakınlarına ve tüm Türkiye'ye başsağlığı diliyorum. Ayrıca bu kötü günlerde biraz da olsa bizi gururlandırarak EURO 2016'ya direk giden Türk milli takımını kutluyorum. Umarım bu başarı ülkemiz için barış ve özgürlükler açısından yeni bir sayfa açmamıza neden olur, çünkü bu günlerde buna çok ihtiyacımız olduğunu düşünüyorum... Gelelim bu haftaki konumuza, aslında hemen hemen her hafta dile getirdiğim bir konuyu hukuki çerçevede bir karşılığının alınması beni çok mutlu etti. Olayın özeti şöyle: İzmir Güzelbahçe'de bir sürücü, otomobiliyle engelli rampasını kapatarak, akülü aracıyla giden Burak Cankat'ın düşüp yaralanmasına neden oldu. Hakkında dava açılan sürücü, 3 bin lira para cezasına çarptırıldı. Hakim, cezayı ertelemedi.
Engelli rampasını kapatan sürücü, 3 bin lira ceza aldı. Olay geçen yıl Haziran ayında Maltepe Mahallesi İnönü Caddesi üzerinde meydana geldi.
21 yaşındaki engelli Burak Cankat, akülü arabasıyla yaya kaldırımı üzerinden Güzelbahçe istikametine doğru giderken, kaldırım bitimindeki engelli rampasının olduğu yere geldiğinde, otomobilin iniş yolunu kapattığını gördü.
Cankat, ilerlemeye çalışırken, akülü arabasının dengesini kaybetti. Umut D.'ye ait otomobile çarpmamak için caddeye doğru yönelince, bir başka aracın sağ ön tekerleğine çarpıp yere düştü. Vücudunda kırıklar oluşan Burak Cankat'ın vasisi olan annesi Gülşen Cankat, avukatı Gökçen Çağa aracılığıyla sanık Umut D.'den şikayetçi oldu.
Soruşturmayı tamamlayan savcı sanık Umut D. hakkında 'taksirle bir kişinin yaralanmasına neden olma' suçundan 3 aydan 1 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açtı. İzmir 30'uncu Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın duruşmasına, tutuksuz yargılanan sanık Umut D., mağdur Burak Cankat'ın vasisi olan annesi Gülşen Cankat ile avukatları Gökçen Çağa katıldı. Hakim Mustafa Ali Çakır, sanık Umut D.'nin 'asli', mağdur Burak Cankat'ın 'tali' kusurlu olduğunu belirten bilirkişi raporunu okudu.
''SU ALMAK İÇİN MARKET ÖNÜNE PARK ETTİM''
Sanık Umut D. savunmasında, "Su almak için market önüne aracımı park ettim. Mağdur, özürlü arabasıyla arkasındaki arkadaşları ile şakalaşarak aracıma doğru geliyordu. Aracımın yanındaki rampadan inip, yola sağ sola bakmadan ana yola çıktı. Birkaç metre gittikten sonra bir başka araç mağdurun aracına çarptı. Ben mağdurun iniş yolunu kapatmış olsaydım, yola inemezdi.
''MAĞDUR TARAF BENDEN PARA TALEP ETTİ''
Gördüğüm kadarıyla mağdur, vasisiz, tek başına dışarıya çıkabilecek ve araç kullanabilecek durumda değildir. Asıl kusurlu başkalarıdır. Mağdur taraf benden para talep etti. Ben kusurlu olmadığım için bunu kabul etmedim. Suçlamaları kabul etmiyorum. Beraatimi talep ediyorum" dedi.
Anne Gülşen Cankat ise ifadesinde, “Ben olayı görmedim. Olay günü oğlumun 10 metre gerisindeydim. Olayın olduğu yer sakin bir yerdir. Kazanın olduğu yerdeki rampadan indikten sonra, yol bizim eve dönüyor. Sanık, iniş rampasını kapattığı için oğlum heyecanlanıp yola fırlamış. Bunları tanıklar ve oğlum anlattı. Sanıktan şikayetçiyim" dedi. Avukat Gökçen Çağa da sanıktan şikayetçi olduklarını söyledi.
Hakim Mustafa Ali Çakır, sanık Umut D.'nin, idaresindeki aracıyla yol ve mahal şartlarına uymadığından, olayda asli kusurlu olduğu kanaatine varıldığından, cezalandırılmasına karar verildiğini belirtti. Hakim Çakır, sanık Umut D.'yi önce 150 gün adli para cezasına çarptırdı. Ardından sanığın maddi durumunu göz önüne alarak, günlüğü 20 liradan toplam 3 bin lira adli para cezasını 20 ay boyunca eşit taksitlerle ödemesine hükmetti. Taksitlerden birini süresinde ödemediği taktirde geri kalan kısmın tamamının tahsiline ve ödenmeyen adli para cezasının hapse çevrilmesine karar verdi, cezayı ertelemedi.
Burak Cankat'ın avukatı Gökçen Çağa, ilk kez böyle bir karar verildiğini, bundan böyle herkesin araçlarını engelli yollarını kapatmayacak şekilde park edeceklerini, verilen kararın örnek oluşturacağını söyledi.
Herkese engelsiz bir hafta diliyorum…
YORUMLAR