Bumerang cehennemi

Böyle bir katliamın ardından mağduriyet yarıştıracak değilim. En nihayetinde yakın zamanda aynı terör örgütü yüzünden yüzden fazla insanımızı kaybettik. Bu sebeple terörü amasız lanetleyen tüm açıklamaları destekliyorum.

Sanırım artık dünyanın en önemli sorunu mülteci sorunu. Dünya, İkinci Dünya Savaşı’ndan bu yana en büyük göç dalgasıyla karşı karşıya. Şu anki rakamlar 60 milyonu gösteriyor ve bu rakam her geçen gün artıyor. Öyle ki, daha düne kadar çeşitli sebeplerle Türkiye’yi ciddiye almayanlar, kapımızı aşındırmaya başladılar. Daha önce de sırf bize sempatik görünmek için Avrupa Birliği İlerleme Raporu’nun kamuoyuyla paylaşılmasını geciktirmişler ve sert ifadeleri yumuşatma yoluna gitmişlerdi. Kaz gelecek yerden tavuk esirgenmez sözü oralarda da biliniyor olmalı.

Gelelim yazının başlığının neden bumerang cehennemi olduğuna. Aynı adı taşıyan filmle bir ilgisi yok. Benimkisi devletlerin yarattığı bumeranglarla ilgili.

İlk bumerang Işid ve Amerika yarattı. Nasıl mı? Nükleer silah üretiyorlar yalanıyla Saddam’ın yönettiği Irak’a girerek. Amerika’nın çıkarları uğruna söylenen bir yalanın Irak’ta yarattığı kaos, bugün dünyanın her yerinde masum insanları katlediyor. Çünkü Saddam’ın Baas rejiminin yetişmiş kadroları Işid çatısı altında toplandı ve vilayetleri, vergi memurları, mahkemeleri, belediyeleri, okulları, polisleri, kanunları, kimliği ve pasaportuyla bir örgüt falan değil, dünyaya terör ihraç eden bir devlet artık.

Diğer bumerang, kapitalizm ve onun yarattığı refah toplumu. Gelir dağılımı eşitsizliği öyle ya da böyle her ülkenin sorunu ama büyük devletlerin kapitalizmin vahşisini 3., 4., 5. dünya ülkelerine gönderirken demokrasi, adil paylaşım, insan hakları gibi iyi taraflarını kendilerine ayırmaları tahammül edilemez başka bir sorun artık. Kendi sınırları içinde refah toplumu yaratırken bunu, Ortadoğu’yu, Afrika’yı, Güney Amerika’yı ezerek, sömürerek, sınırlar üzerinde oynayarak, farklılıkları zenginlik alanına değil çatışma alanına döndürerek ve buralardan devşirdiği çatışmaları kendi refahı için kullanarak yapması, dönüp dolaşıp kendilerini vurmaya başladı. G20 Zirvesi’nde konuşan Koç Holding Yönetim Kurulu Üyesi Ali Koç bile artık “Eşitsizliğin ortadan kalkması için kapitalizmin ortadan kalkması gerekir. Ben en azından eşitsizliğin minimum seviyeye indirilmesi gerektiğini düşünüyorum. Gerçek sorun kapitalizmdir” diyorsa ciddi ciddi düşünmenin zamanı geldi demektir.

Bir diğer bumerang MİT tırları ki, bu da bizi en az diğerleri kadar ilgilendiriyor. Şöyle ki, yayın yasakları uygulayarak, MİT tırlarını haber yapan Fatih Yağmur’u gözaltına alarak (Şu an serbest) ve bazı gazetecilere gözdağı vererek üstü örtülmeye çalışılan konuyu iç kamuoyu ne kadar biliyor bilinmez ama, dünya net bir şekilde biliyor. Paris’teki patlamadan sonra Türkiye’yi eleştiren Fransızlar var. Görünen o ki, Müslümanlar’a gösterilen önyargı MİT tırları sebebiyle daralıp Türkiye üzerinden dillendiriliyor ve dillendirilecek. Dahası, bunun da sonuçları olacak. Dünyada 11 Eylül’den sonra neler olmuştu bir düşünün. Fransa şimdiden Işid’i bombalamaya başladı bile.

Kısacası havada bumeranglar uçuşuyor ve her biri, o bumerangı fırlatanı vurmadan önce önüne gelen her şeyi biçip geçiyor.