Korkuyorum
Bu platformda yazdığım ikinci ‘korkuyorum’ başlıklı yazı bu…
Birincisini bundan bir buçuk sene önce yazmışım, bu ülkede kadın olmak üzerine... Sonrasında çok şeyler oldu, Özgecan oldu, ve hiçbir şey değişmedi.
Şimdi yine korkuyorum ben. Ve sadece kadın olarak da değil üstelik. Şimdi bu ülkede yaşıyor olmaktan hepten korkuyorum. Bir gün, bir yerde bir patlamada ölmekten korkuyorum. Sevdiklerimin bir gün bir yerde bir patlamada ölmelerinden korkuyorum. Çünkü Türkiye artık böyle bir ülke...
‘Gerekirse 4 adam gönderir, 8 füze attırırım’ diyenlerin yapabileceklerinden korkuyorum. Bu olanların, sorumlularının yanlarına kar kalmasından korkuyorum. Olacak olanların, sorumluların bile öngöremediği kadar büyümesinden korkuyorum.
Ankara’da patlama olduğunda, ‘Acaba eş zamanlı olarak İstanbul’da da olur mu?’ sorusunun artık bir film senaryosundan ibaret olmayışından korkuyorum. O an metroda olduğunu bildiğim eşimi arayıp ‘Aradığınız kişiye şu an ulaşılamamaktadır’ yanıtını aldığımda kalbim yerinden fırlayacakmış gibi atıyor, korkuyorum.
Tüm bu terörist saldırıların giderek daha fazla hayatımızın bir parçası haline gelmesinden korkuyorum. Ankara’da 100’den fazla insanın öldüğü patlamanın üzerinden sadece aylar geçti, sorumluları yok. Sultanahmet’te 10 kişi öldü, hayat devam ediyor. Dün 28 kişi öldürüldü, yine değişen bir şey olmayacak. Terörü giderek daha da fazla normalleştirmemizden korkuyorum.
Önümüzdeki bahar aylarında çocuğumu okul gezisiyle Ankara’ya, Anıtkabir’e göndermekten korkuyorum. Annemin, Eminönü’ne gitmesinden, babamın metroya binmesinden, kendim alışveriş merkezine, müzeye gitmekten, balık almak için Kadıköy Çarşı’ya inmekten bile korkuyorum.
Sene 2016 ancak Türkiye 50 sene, belki 150 sene geriye gitti. Ve önümüzü görememekten korkuyorum.
Emeği geçen herkese yine, yeniden teşekkür ederim.
YORUMLAR