HTHAYAT
BİRKAÇ KELİME YAZARAK SİZE YARDIMCI OLABİLİRİZ

Büyükbabam öldüğünde 19 yaşındaydım. Ailemde tanık olduğum ilk cenazeydi onunki... Cenazeyi takip eden günlerde taziye evindeydik sürekli... Bir seferinde -hiç unutmuyorum- üzerimde çiçekli bir uzun etek vardı. O zamanlar çiçekli uzun etekler modaydı. Her gün giydiğim eteklerden biriydi ve Mersin’in sıcağında beni serin tutuyordu.

Sonradan öğrendim o çiçekli uzun eteğimin taziyeye gelenler tarafından hoş karşılanmadığını... ‘Yas’ için uygun görülmemişti eteğim, fazla ‘neşeli’ bulunmuştu anlaşılan. Annem bunu bana ‘Ben de öyle düşünmüyorum ama daha dikkatli olmalısın’ diye söylediğinde çok tuhaf hissettiğimi, çok gücendiğimi hatırlıyorum. Ne giydiğime göre mi yargılayacaktı insanlar ne kadar üzüldüğümü? Zorla yas tutulur muydu? Tuttuğun yas, giydiğin giysiyle doğru orantılı mıydı?

Hafta başında bir kez daha korkunç ve önlenebilir bir katliam yaşandı bu ülkede. 30’dan fazla gencecik insan -çoğu benim liseden mezun olduğum senede doğmamış bile- akıl almaz bir vahşete kurban edildi.

Elbette infiale yol açtı olanlar, açmayacak gibi değildi. Azıcık haber okuyanlar, biraz Twitter takip edenler bu tür bir saldırının önlenememesinde devletin istihbarat güçlerinin ama kasıtlı ama kasıtsız ihmalinin olduğunu söyleyebilirdi.

Habere üzülmemek, kahrolmamak mümkün değil. Henüz birkaç gün öncesine kadar ismini bile bilmediğimiz, artık yaşamayan gencecik insanların geçmişte kalmış gülüşleri yer etti hepimizin belleklerinde... O kadar çoklardı ki isimlerini ezberleyemedik hepsinin, ancak kahrolduk her cenaze haberinde...

Olayın hemen ardından ulusal yas talepleri yükselmeye başladı. CHP ‘ulusal yas ilan edilmesi’ için teklif verdi, sosyal medyada #ulusalyasilanedilsin etiketi tırmandı.

şurada

Ne Soma’da, Reyhanlı’da ne de şimdi Suruç’ta ulusal yas ilan edilsin demedim. Kimsenin neye nasıl üzüleceğimi dikte etmesine ihtiyacım yok, hele o genç ölümlerin vebalini taşıyanların hiç... Yasın insanın içinde olduğunu 19 yaşında öğrendim ben; göstermelik ayarlar peşinde değilim.

Hem siz hiç ‘yüzü gülerken içi kan ağlamak’ nedir, bilmez misiniz? Ben bilirim. Çocuğu olan herkesin bildiği gibi... Ülkede bunca felaket yaşanırken çocuğuna hissettirmemek için normal olmaya çalışmak, başkalarının çocukları yok yere ölürken, kendi çocukları sağ diye şükretmek, bir yandan tam da bunun için suçlu hissetmektir o.

Bu ülkede çocuk yetiştirmenin normali bu oldu artık...

Paylaş:
brush-black

Yorumlar

Misafir 23 Temmuz 2015, Perşembe

Söylediklerine katılıyorum....senelerdir bunlar için emek veriyorum...ama şu gerçek ki...Siyasilerin ego larıyüzünden İnsanlar a eziyet ediliyor...hep kendi çıkarlarını ve isteklerini zorla kabul ettiriyorlar...Lanet bir Siyaset....siz gençlere çok iş düşüuor...İnsana İnsan olduğunu hissettirecek

Misafir 23 Temmuz 2015, Perşembe

Söylediklerine katılıyorum....senelerdir bunlar için emek veriyorum...ama şu gerçek ki...Siyasilerin ego larıyüzünden İnsanlar a eziyet ediliyor...hep kendi çıkarlarını ve isteklerini zorla kabul ettiriyorlar...Lanet bir Siyaset....siz gençlere çok iş düşüuor...İnsana İnsan olduğunu hissettirecek

Misafir 23 Temmuz 2015, Perşembe

Söylediklerine katılıyorum....senelerdir bunlar için emek veriyorum...ama şu gerçek ki...Siyasilerin ego larıyüzünden İnsanlar a eziyet ediliyor...hep kendi çıkarlarını ve isteklerini zorla kabul ettiriyorlar...Lanet bir Siyaset....siz gençlere çok iş düşüuor...İnsana İnsan olduğunu hissettirecek