Belki şehre birkaç film gelir

If İstanbul bu yıl 12-22 Şubat arası İstanbul'da, 26 Şubat-1 Mart arasında ise Ankara ve İzmir'deki sinemaseverlerin sezonluk bağımsız kan eksiğini giderecek.


Festivalin kuşkusuz en heyecanla beklenilen, muhtemelen de ek gösterimlerin konulacağı filmi Birdman. Alejandro Gonzalez Inarritu'nun son filminde Michael Keaton başrolde bir harika, ama yanlız değil, kızı rolündeki Emma Stone, filmin konu aldığı tiyatro oyununun oyuncularını canlandıran Naomi Watts ve Edward Norton çok iyi işler çıkarıyorlar, hatta bana sorarsanız Keaton'ı geride bırakıyorlar. 20 sene önce 'Birdman' isimli bir süper kahramanı canlandırdıktan sonra bu rolüyle tanınan (tanıdık geldi mi hikaye, bkz. Batman+Keaton), artık çaptan düşmüş ve oyunculuğa dair eski heyecanını yeniden bulmak isteyen bir aktörü canlandırıyor Keaton filmde. Birdman'i özel kılan en önemli faktörlerden biri de kameranın kullanımı, tüm film tek bir sekansmışcasına çekilmiş ve bu dinamik yapı sayesinde daha ilk anından itibaren pek güzel bu sinematografiyle sarıp sarmalanıyorsunuz.


Festivalin ikinci büyük haberi Big Eyes. Tim Burton'ın Big Fish'ten (en büyük kim?) sonra çektiği en iyi film olduğu söylenen Büyük Gözler'in konusu gerçek olaylara dayanıyor. Amy Adams ve Christoph Waltz tarafından canlandırılan Keane çifti, 60'ların Amerika'sında sattıkları büyük gözlerin resmedildikleri tablo ve onların röprodüksüyonlarla büyük bir servet kazanmışlar. Fakat tabloların asıl sahibi olan ve neden olduğuna asla akıl erdiremediğim bir şekilde (filmi izleyince o da olacak, sabırlı ol Deniz'cim) kocasınınmış gibi satılmasına göz yuman Margaret Keane bu duruma bir nokta koymaya karar verince işler karışmış. Burton'ın sinemasıyla büyüdüm ve 'en sevdiklerim' listesinde olmasından hep mutluluk duydum, hayal kırıklığına uğradığım zamanlarda bile. Alis Harikalar Diyarında ve Charlie'nin Çikolata Fabrikası gibi iki çocukluk heyecanımı benden alıp götürse de hala ne yapsa merakla bekliyor, izliyorum.


Benim If'te görmeyi en çok istediğim filmlerden biri de 'İran'ın ilk vampir filmi' olarak kendini duyuran 'Gece Yarısı Sokakta Tek Başına Bir Kız'. Hem vampirleri hem de İran sinemasını seven biri olarak değmeyin keyfime. Aslında durum biraz farklı, yani film İran filmi, oyuncular İranlı ama, yönetmen Ana Lily Amirpour İran asıllı bir Amerikalı. Film benim en çok saydığım ödüllerden biri olan ve Oscar'lardan bir gece önce dağıtılan Independent Spirit Awards'da da aday. Afişine bayıldığımı da ayrıca belirtmeliyim. Aklıma geçen yarısı izleyip hala etkisinden çıkamadığım her düşündüğümde işte sinemayı bu yüzden bu kadar seviyorum hislerimi kabartan Jim Jarmusch'un 'Sadece Aşıklar Hayatta Kalır'ını getiren film umarı hayal kırıklığına uğratmaz. Bu noktada If'te izleyeceğimiz bir diğer vampir filmi, korkutmaktansa güldürmeyi hedefleyen İngiliz filmi 'Aylak Vampirler'i de hatırlatmak isterim.


İlk gösterimi Venedik film Festivali'nde yapılan ve başrolünde en son Spiderman olarak izlediğimiz Andrew Garfield ile sessiz ama derinden, oynadığı her karakteri gerçek kılmasını bilen müthiş yüzlerden Michael Shannon'ın oynadıkları 99 Ev; Zenne ile tanıdığımız Caner Alper ve Mehmet Binay'ın Çekmeceler'i; Berlin ve Sundance gibi iki önemli festivalde gösterilen God Help The Girl; festival festival gezen ve çok beğenilen Yeni Zelanda filmi Kayıp Şampiyon; çekimleri bir yıl boyunca sadece salı günleri yapılan ve bu sıralar sık sık karşımıza çıkmakta olan bir duruma: trans bir annenin kızıyla yüzleşmesine değinen 52 Salı ve her filmini beğenerek izlediğim Norveçli yönetmen Bent Hamer'in 1001 Gram'ı festivalde kaçırmamak için özellikle uğraşıp didineceğim filmler olacak.


Büyük galalar bir kenara bence film festivallerinin en güzel yanı sürprizlere yer açmak. Kötüsüne de denk geliyor insan belki ama iyilerinin de tadı başka oluyor. Günün herhangi bir seansında işten kaçıp (omzunuzda bacak bacak üstüne atmış oturan o şeytan benim) ya da hatta daha iyisi işten çıkıp sinema salonuna dalmak gibisi, bence yok. Bilet fiyatları biraz artmış bu sene, hafta içi gündüz seansları 8 TL olacakmış, 19:00 itibariyle ve hafta sonları ise 17 TL. İstanbul Film Festivali'nde de aynı rakamları mı göreceğiz bakalım... Ön satışlar 30 Ocak-1 Şubat arası yapılacak. Elinizi çabuk tutun, adı en çok geçen filmlere yer bulamazsanız da üzülmeyin, Birdman de Big Eyes da festivalin hemen ardından vizyona girecekler, herkesten önce izlemenin tadı başka tabii ama uykularınızın kaçmasına değecek kadar da değil...

Facebook Yorumları

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.