Semt pazarından mis gibi araka...

En en sevdiğim mevsimdeyiz demiş miydim? Her hafta yeni sebzeler geliyor pazara, misal soğan cücüğü veya erkek soğan da denirmiş, soğanın artık kocaman uzun uzun içi boş hali, Egeliler kavurmasını yapar veya börek yemek ne varsa katılır, nefistir… Enginarlar, boncuk barbunlar, fasulye, taze taze domatlar, köy biberi, körpecik kabaklar, köylü teyzenin mis tarlasından geliyor, çok seviyorum.



Biraz pahalı bu sene meyveler, herkesin dilinde. Dün Akyarlar pazarında 25 liraya kiraz gördüm misal. 10 liraya görmeye alışıktık da 25 de nesi dedim, geçen hafta erik, kayısı, kiraz hep 10 lira idi. Sorduğumda cevap aynı, abla mazot pahalı, çiftçiyi bitirdiler, çalışamıyoruz, bana gelişi kurtarmıyor, yağmur yağdı Allah’ın işi ürün telef oldu. Ne kadarı doğru bilemem ama kirazın kilosuna 25 lira vermem için çekirdeğinin altın filan olması lazım, yazmış bir de, yerli kiraz. İthal olsa ne olacaktı, paha biçilemez. Gerçi emekli maaşları filan 2 bin dolar olsa fiyata normal diyeceğim de, yok öyle bir dünya.


Sonra Ortakent pazarına gittim Çarşamba, Bodrum’un pazarları da pahalıdır herkes bilir, adı çıkmış bir kere, ama haklarını yemeyeyim çok tatlı insanlar var, güzel ürünler var, kilosu 5 liraya düşmüştü eriğin kayısının şeftalinin, daha da inmesi bekleniyor! Piyasa araştırması yaptım diyelim. Ne oluyor ne yiyoruz ne kadar yiyoruz ne kadara mal oluyor? 3 kişilik bir aile normal şartlarda hiç markete girmeden, pazardan aldığı sebze meyve ile ne kadar ne tüketir düşünüyorum. Bazı alınan şeyler çöpe gidiyor üzülüyorum ister istemez.



Hesaplamalarımı ve denememi birkaç hafta daha sürdüreceğim. Bu hafta pazardan araka, fasulye, enginar, kabak, havuç, biber, kayısı, kavun, peynir, roka, salatalık, turp, çilek ve maydonoz aldım. Bizim guineapigler aşırı derecede havuç ve maydanoz tüketmekteler, yetişemiyoruz, bunun yanı sıra roka ve turp da favorilerinden.


Bugün bu mevsimde tam zamanı olan en favori ve özel sebzelerimden arakayı anlatacağım, pek çok kişi bilmiyor ben de çok geç yaşımda tanıştım araka ile zaten. Bulmacalarda alışık olduğumuz iri taneli bezelye sorusuna cevaptır “araka”. Taze bezelye ve kabukları ile yeniyor, fasulyeden daha kalınca ama kabuğu daha ince, içindeki tanelerse bezelye. Ayıklamadan taze fasulye gibi yapıyorum ben, bu sefer domatessiz denedim, bol soğan sarımsak ve taze soğanlı, az biraz da şeker kattım, açıkçası zeytinyağlı sebzelerde şeker alışkanlığımdan vazgeçemiyorum.


Türk damak tadına uymuyor dense de biz de yemeklerimizde şeker kullanıyor, tatlı tuzlu tatları bir arada tüketiyoruz aslında, misal zeytinyağlı dolmalarda, fasulyede veya lahanada şeker kullanılıyor. Arakama da kattım, eğer şeker çok zararlı hiç tüketmem diyenlerdenseniz balla da denemişliğim var, özellikle fasulyeyi balla kavurduğum çoktur, deneyin derim.



Ben 1 kilo arakayı fasulye gibi ayıkladım, sonra soğan ve sarımsakları soteledim, arakaları da kattım, bu aşamada kavurup az su ekleyip altını kısıp kapağını kapatıyorum, tabi tuz şeker veya bal ne katacaksanız eklemek lazım. Eğer yemek gibi olsun diyorsanız bu yöntem ideal, taze fasulye gibi domates de katabilirsiniz. Ama kavurma gibi yapmak isterseniz o zaman kapağı kapatmayın. Arakalar çok renk değiştirmeden çıtır kalacak şekilde diri seviyorum. Afiyet olsun!


Facebook Yorumları

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.