Tartışmak Bir Sanattır: 25. Dünya Münazara Şampiyonası…

Şimdi liseli olmak vardı aslında. Avustralya, Türkiye, Almanya, Kanada, Çin, Japonya, İsrail, İngiltere, Malezya, Yunanistan, İskoçya, Arjantin gibi dünyanın dört bir yanından, toplam 49 ülkeden 600 yabancı uyruklu liseli genç öğrencilerin katıldığı “25.Dünya Münazara Şampiyonası’’ Antalya’da gerçekleşti.


Hatta bugün de Kanada-Singapur arasında “Türkiye Avrupa Birliğine girmeden de gelişebilir-gelişemez” konulu final maçı oynanacak. Yarı final maç konusu “Devlet, ev kadınlarına maaş bağlamalıdır, bağlamamalıdır”.


Çok keyifli ve güncel konular seçilmiş her bir oturum ve maç için…


Dünya da ki en büyük spor dışı etkinlik. Ve aktif bir şekilde katılım gerektiren en önemli entelektüel faaliyet.


Benimde 10.sınıfa giden, büyük kızım Zeynep bu şampiyonaya katıldı. Çok çok memnun ve mutlu…


Keşke daha çok genç faydalanabilse bu imkânlardan. Bu şampiyona ile beraber Türkiye’nin ilk münazara kampı yapıldı ve kamp süresince gençler; Zorunlu dinleme, Topluluk Önü Konuşma, Heyecan Kontrolü, Siyasi İletişim, Diksiyon Beden Dili, Hukuk, Mantıksal Çürütme ve buna benzer birçok konuda eğitim aldılar…


İşte tam da bu sebepten diyorum şimdi liseli olmak vardı diye. Şanslı nesiller velhasıl...


En azından bu anlamda.


Münazara gençlerin analitik düşünme, mantıklı sonuç çıkarma ve pratik çözüm bulma gibi yeteneklerini geliştirme fırsatı da sağlıyor.


Yapılan araştırmalara göre “münazara etkinliğinde yer almanın çocukların ve gençlerin gelişimine olumlu fayda sağladığı tespit edilmiş ve akademik açıdan da münazara ile ilgilenen öğrencilerin genel not ortalaması, ilgilenmeyenlere oranla yüzde 25 oranında daha yüksek” olduğu görülmüş.


Münazara aslında ders olarak okutulmalı liselerde. Ne dersiniz?


Gençler liseden mezun oldukları zaman “tartışmanın da bir sanat olabileceğini bilseler” fena mı olur?


Hele bizim gibi gelişmekte olan ve tartışmayı bilmeyen toplumlar için çok daha önemli…


Hayır, Allah korusun gençler televizyon kanallarındaki tartışma programlarını örnek alıp birde bunu içselleştirirlerse “vay halimize’’.


Ana akım medya kanallarının reyting uğruna, gelecek nesiller ve toplum üzerinde ne gibi etkiler bıraktıkları yavaş yavaş ortaya çıkıyor. Tartışamamak beraberinde ‘’Şiddeti’’ getiriyor…


Toplumun her kesiminde adeta kanser gibi yayılıyor “karşısındakini dinlememek ve duymamak’’.


Bilimin, sanatın, edebiyatın kısaca insanlığın gelişimi tartışmayla olur. İnsanlar tartışarak bir şeyleri paylaşırlar ve çoğaltırlar. Tartışmayı bilmeyen insanların veya tartışmayan insanların hayatı renksiz, tekdüze ve çok tatsız çok keyifsiz olmaz mı?


Aslında her düşüncenin her fikrin her görüşün bir karşıtı yok mudur bu evrende?


Tabii ki vardır...


Bazen karşımızdaki kişiyle hemfikir olamayabiliriz fakat bir sorunu enine boyuna oturup karşılıklı konuşabilmek, doğrusuyla yanlışıyla yüz yüze gelebilmek çok çok önemlidir kanımca…


İnsanoğlunun hem içsel gelişimi hem de evrensel gelişimi birazda buna bağlıdır diye düşünürüm...


Hani derler ya “Akıl akıldan üstündür” diye…


Farklı görüşler, farklı düşünceler, farklı bakış açıları, farklı fikirler bizi hep daha iyiye daha güzele götürür.


Tabii bunu başarabilmek için ihtiyaç duyulan en önemli şey; karşılıklı olarak insanların birbirini dinleyebilme sabrını gösterebilmesi, karşısındakine daha toleranslı daha nazik ve daha centilmence yaklaşabilmesidir...


İşte tüm bunları başarabilmemiz içinde daha genç yaşlarda tanışmak ve tanıştırmak gerek çocuklarımızı münazara sanatıyla...


Tartışmanın da bir sanat olduğunu anladığımız günlerin yakın olması ümidi ile...

Facebook Yorumları

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.